“THE Times of İsrail” gazetesindeki yazıda sağa sola tehditler savuran İsrail istihbarat teşkilatının durumu raporlarla özetleniyor.
Aslında güç vehminin kurumsal yapıları nasıl içi boş hale getirdiğinin örneği önümüze konuluyor…
Bugün tanıklık edilenlerin kibir, böbürlenmenin yarattığı boşluğun hezeyanından öte olmadığı açıkça görülüyor.
The Times İsrail gazetesindeki yazı, önceki gece İsrail televizyonu Kanal 12’de yer alan dosya habere dayandırıyor…
Çok güçlü içerikler, saldırı öncesi Gazze’yi gözetleyen ordu ve sivil istihbarat birimlerinin başında bulunan isimlerin boş vermiş tutumlarına kadar birçok detay haberde belgeleriyle aktarılıyor.
Hamas’ın saldırıyı başlattığı 7 Ekim gününe gelen süreçte olabileceklerden herkesin haberdar olduğu, ancak kendini yükseklerde görmenin verdiği kibirim, bacak arasından gol yemeye neden olduğu gerçeğini bir daha gösteriyor…
Aslında haber, tam bir trajikomediyi sergiliyor…
HAMAS 2022 NİSAN’INDA DUYURDU
İsrail üst düzey devlet birimlerinin hazırladığı raporlara dayandırılan haberdeki gelişmeler 1,5 yıl kadar öncesine uzanıyor.
Hamas, geçen yılın Ramazan ayında; yani Nisan 2022’de Gazze’de yayın yapan televizyon kanalından bir dizi film yayınlıyor…
Bu dizi filmde 7 Ekim’de gerçekleştirdiği operasyonun bütün detayları yer alıyor…
İç istihbarat örgütü Şin Bet, istihbarat örgütü MOSSAD, hem de Askeri İstihbarat birimi, aylar önceden uyarıldığına dikkat çekilen raporda, Hamas TV’de yayınlanan dizide yer alan görüntülere yer veriliyor.
Aktarıldığına göre Hamas, bu dizi filmde dramatize ettiği her bir adımı 7 Ekim’deki operasyonunda da gerçekleştiriyor.
Beyaz kamyonetlerin kullanıldığı dizi filmde Hamas militanları İsrail iletişimini önce devre dışı bırakıyor; ardından İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Gazze Tümeni'nin bulunduğu Re'im üssü de dahil olmak üzere bazı üsleri hedef alıyor.
Burada da kalmıyor dizi filmde İsrail üstlerinin Filistin üssü haline getirildiğine vurgu yapılırken, bazı kişiler de Hamas militanları tarafından rehin alınıp Gazze’ye kaçırılıyor.
HAMAS LİDERİ SİNVAR 1,5 YIL ÖNCE SÖYLEDİ…
Burada da kalmıyor, Hamas’ın Gazze Şefi Yahya Sinvar, bir törende dizi film yapımcısı ve oyuncularına ödül verirken aynen şunları diyor:
“Bu dizi film, hazırlamakta olduğumuz İzzeddin el Kassam Tugayları'ndaki kardeşlerimizle birlikte yaptığımız büyük hazırlıkların ayrılmaz bir parçasıdır…"
İsrail’in ilgili istihbarat birimleri o tarihte bu durumu rapor ediyor; IDF komutanları yerel dil İbranicede “Boş boş övünüyor…” anlamına gelen söylemle Hamas’ın bu yönde bir adım atmasının imkansızlığına işaret ediyor.
ELİT NUKHBA MİLİTANLARI
Burada da kalmıyor yine raporlara dayandırılan haberde, delillere dayanılarak Temmuz ayında Gazze Tümeni istihbarat görevlisinin, “Hamas’ın kitlesel istila planı…” adı altında bir sunum yaptığına vurgu yapılıyor.
Sunumda 20 kadar Kassam grubuna bağlı elit nitelikteki Nukhba Hamas militanının Gazze’den gelip İsrail’in güney bölgesini istilasına yönelik senaryolar sergileniyor…
Bütün bunlar da elde edilen istihbarat bilgilerine dayalı olarak yapılıyor.
Tam da 7 Ekim’de olduğu gibi Hamas militanlarına mühendislik ekipleri eşlik ederek sınır çitlerini ve engelleri kaldırıyor.
Sunumu yapanlar aynen şu cümleyi kuruyor:
“Bu işgal, İsrail güçlerinin savunmasında karşı karşıya olduğu en büyük tehdidi oluşturmaktadır…”
ALT BİRİMLER DE UYARIYOR
Kanal 12 Televizyonu IDF Askeri İstihbarat Müdürlüğü'nün 7 Ekim'den üç ay önce düzenlediği tartışma oturumunda rütbesi ve adının baş harfi olan Brig ile tanımlanan bir subayın görüşüne yer veriyor.
O subay da böyle bir saldırı ile yüz yüze kalacaklarını vurguluyor, yetmiyor, bu görüşlerini ve elde ettikleri verileri istihbarat toplamanın hızlandırılması emrini veren IDF İstihbarat Müdürlüğü Başkanı Aharon Haliva'ya iletildiği de açıklıyor...
Burada da kalmıyor, 1 Ekim tarihinde, yani saldırıdan bir hafta önce Gazze Tümeni Komutanı, Hamas’ın elit Nukhba güçlerinin tatbikatlarında keskin artış gözlemlendiğine ilişkin raporunu ilgili birimlere iletiyor.
Bu raporda elit 6 Hamas taburunun haftada bir veya 2 kez tatbikat yaptığını da belirtiyor.
Hatta hangi taburun nerede nasıl bir hareketlilik içinde olduğunu, tatbikatlarında neleri öncelediklerini de aktırıyor.
Bölümün istihbarat görevlisi, “İşler iyiye gidiyor gibi görünüyor; rahatsızlıklar yerini sakinleşmeye bırakıyor…” bilgi notunu rapora düşüyor.
7 EKİM GECESİ YAŞANANLAR
Kanal 12’nin verdiği haberde en dikkat çeken bölüm ise 7 Ekim gecesi yaşananlar…
Gece yarısı 01.30 sıralarında Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin Özel Kalemi iç istihbarat birimi Şin Bet ve Güney Komutanlığı'ndan sorumlu general hareketlilik konusunda bilgilendiriliyor.
Genel Kurmay Başkanı
Halevi 03.30’da uyanıyor ve durum değerlendirmesi yapmak için telefonla görüşme ayarlanması talimatını veriyor.
Telefon görüşmesi 90 dakika sonra ancak ayarlanabiliyor.
Rapora dayandırılan haberde bu aşamada önemli detaylar da yer alıyor.
GENELKURMAY BAŞKANI HALEVİ, GELENİ GÖRÜYOR
Buna göre IDF’nin operasyon şefi Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Halevi’den önce kendi istişaresini aktarıyor.
Olan bitenin İsrail’e yönelik bir saldırı mı yoksa tatbikattan ibaret mi olduğu konusunda arayışta olduklarını söylüyor.
Bu istişarelerin kesin bir açıklamaya ulaşmayacağı sonucuna vardıklarını, bundan dolayı da istihbarat birimlerinden ek sinyal istihbaratı talep ettiklerini söylüyor.
Halevi, Hamas’ın savaşla ilgilenmediğine ilişkin yaklaşımlara da karşı çıkıyor ve istihbarat birimlerinin varsayımlara şüphe ile bakan bir yaklaşımla bilgilerini güncellemelerini emrediyor.
Bu kapsamda üç İHA ve bir savaş helikopteri seferber ediliyor.
İSTİHBARAT BAŞKANI ULAŞILMAZ DURUMDA
Askeri İstihbarat Başkanı Aharon Haliva bu toplantılara Eilat’ta tatilde olduğu için katılmıyor; kendisine gece yarısı bilgi veriliyor ancak telefonla ulaşmak imkanına erişilemiyor.
Rapora göre Haliva sonrasında yakın çevresine toplantıya katılsa bile bunun bir tatbikat olduğu sonucuna varacağını o nedenle sabahı beklemek istediğini söylüyor.
Dikkat çeken ise IDF Komando Tugayı’ndan iki bölüğün 7 Ekim’den iki gün önce tehdidin gelebileceğine dönük yaklaşımla
Batı Şeria’ya yollanmış olması…
İsrail İç Güvenlik Servisi Şin Bet Başkanı Ronen Bar, önceki gün devlet televizyonu Kan’da yayınlanan demecinde Türkiye, Lübnan ve Katar’ın adını vererek Hamas militanları nereye giderse bulup yok edeceklerini söylemiş; Münih olaylarına da atıf yapmıştı…
Bugün dışarda aradığını 7 Ekim’den günler önce bizzat kendi birimlerinden gelen raporlar önüne konulduğu halde görmemiş.
Kendini dev aynasında görmenin getirdiği sonuçla yüz yüze kalmış, şimdi çıkış arıyor…
Başbakan Netanyahu hakkındaki yolsuzluk davasının kaldığı yerden tekrar başlaması, son günlerde Gazze’deki katliama tepkinin İsrail içinden de yükselmesi gösteriyor ki içerde ciddi bir sorgulama başlamış durumda.
TARIM ÜRÜNLERİNDE KAYIP %89 ORANINDA
İsrail halkı, yapılanların kendisine getirdiği ve ileride getireceği yükün hesabını bugünden yapıyor.
Bunun başında da gıda fiyatları geliyor.
Migal Celile Araştırma Enstitüsü’nün 389 çiftçi ile yaptığı ankete dayalı araştırmasına göre İsrail’in Gazze saldırısı çiftlikleri de vurdu.
İsrailli çiftçiler %89 oranında hasar bildirdi…
Çiftçilerin neredeyse tamamı (%96) gelecek 3 ay içinde ek zarar görecekleri konusunda eminler.
Gazze’ye yakın bölgedeki çiftçilerin %77’si ise yüksek düzeyde hasar bekliyor.
En büyük kayıpları olarak da işgücünde azalma, pazarda aksaklık, çiftliklere erişimde yaşanan sorunları görüyor; tarımsal üretimde gelecekteki azalmanın oranını da %76 olarak görüyor…
TAYLANDLI ÇİFTÇİLER DE GİTTİ
İş gücündeki azalmanın en önemli nedeni olarak gösterilen ise “Yabancı işçiler…” diye tanımlanan çoğunluğu Taylandlı olan tarım işçileri…
Hamas bunların bir bölümünü kaçırmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimi sonrasında serbest bırakılmışlardı.
Ancak Taylandlı çiftçilerde bu durum endişe yaratmış ve çoğunluğu İsrail’den ayrılıp evlerine dönmüş.
Buna bir de ihtiyat, İsrail’deki tanımıyla rezerv güçlerin askere çağrılması eklenmiş; iş gücü kaybı ciddi noktaya ulaşmış…
Yerli gıda raf fiyatları da bu süreçte patlama yapmış…
Dışarıdan gelen yaş sebze meyve fiyatları da içerdekinin 2-3 katına ulaşmış…
Zaten toplum nezdinde imajı bozuk olan Netanyahu’yu bu gelişmeler çok daha sıkıntılı bir hale düşünmüş…
Her ne kadar çatışmaları uzatmaya çalışsa da onun da bir sonunun geleceğini herkes görüyor.
İsrail’deki yayınlara bakılırsa herkes kolları sıvamış hesap soracağı günü bekliyor…
