Top
Muharrem Sarıkaya

Muharrem Sarıkaya

msarikaya@htgazete.com.tr

05/12/2014

‘Biz ihlali belirleriz’

ÜÇ partinin % 10 barajıyla ilgili başvuru sürecine ilişkin tartışma sürerken, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’ndan dün bir bilgi notu ulaştı.

Ağırlıkla Bireysel Başvuru Bölümü’nün nasıl çalıştığını anlatan not, günümüz tartışmalarına ve geleceğe de ışık tutuyor.

Özetle şöyle diyor:
1- Anayasa Mahkemesi’nde iki genel kurul var. Biri Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, diğeri ise Bireysel Başvuru Genel Kurulu.

2- Bireysel Başvuru Genel Kurulu’nun altında iki bölüm, her bölümün altında üçer komisyon mahkeme sıfatıyla görev yapıyor.

3- Üç partinin başvurusunun, mevzuat gereği Bireysel Başvuru Bürosu’nca ön incelemesi yapıldı. Bu sadece idari bir denetimdir, şekil açısından bireysel başvuru niteliğinde olup olmadığının kontrolüdür.

4- İkinci aşama “kabul edilebilirlik”tir. Bu inceleme, bölümlerin komisyonları tarafından yapılır. Ancak bir istisna var. Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü uyarınca, ”Hem Anayasal açıdan hem de uğranılan zarar açısından önemli olması, bir ilke kararını gerektirmesi ya da alınabilecek kararın önceki bir karar ile çelişebilecek nitelikte olması hallerinde başvurunun kabul edilebilirliği konusunda komisyonlarca karar verilmeyip bölüme sevki mümkündür”. Üç partinin başvurusunun bölüme sevki de bu kapsamda gerçekleşti.

5- Böyle bir durumda bölüm, “kabul edilebilirliği ve esası” birlikte inceler. Mahkeme bugüne kadar bu usulü sıklıkla uyguladı. Yani komisyonun bölüme sevk etmiş olması, başvuruyu kabul ettiği anlamına gelmez. Bölüm, başvurunun kabul edilebilirliği ve esası hakkında hüküm verebilir. “Kabul edilmezliği” yönünde de karar alabilir. Veya komisyonun yaptığı gibi önündeki başvuruyu bir üste, yani genel kurula da götürebilir.

6- Bu genel kurul, soyut norm denetimi yapan Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu değildir. Bireysel’in iki bölümünün bir araya gelip Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın başkanlığında toplandığı genel kuruldur.

7- Tartışılan başvuruda gelinen nokta da burasıdır. Sadece ön incelemesi yapılmış olup henüz kabul edilebilirliği hakkında bile karara varılmamıştır.

8- Genel kurul eğer kabul edilebilir bulursa, esasına girer ve ihlalin olup olmadığına karar verir. İhlal yoksa iade eder, var olduğuna karar vermesi halinde de açıklar. Hak ihlalinin ve sonuçlarının hangi şekilde ortadan kaldırılabileceği hususunda yapılması gerekenleri ilgili makama bildirir.

9- Bireysel Bölüm ve genel kurulu bir mahkemedir. Ancak diğer mahkemeler gibi konuyu Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’na götürme hakkı yoktur. Zaten yasama işlemlerine ilişkin (kanun, içtüzük, yönetmelik vb.) bireysel başvuru da kanun gereği yapılamaz.

10- Bununla birlikte, bir yasama işleminin temel hak ve özgürlüğü ihlaline neden olması durumunda, bireysel başvuru yoluyla doğrudan yasama işlemine değil, ancak yasama işleminin uygulanması mahiyetindeki işlem, eylem ve ihmallere karşı başvuru yapılabilir. Bunun için de kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir.

11- Bireysel Genel Kurulu, Anayasa Genel Kurulu’na konuyu taşıyamaz, daha önce de bu yönde verilmiş bir karar yoktur. İhlali tespit etmekle yetinir.

Bir son cümle:
“Sonrasında ne yapılacağı, yasama organı ve idareyi ilgilendirir...

İşin teknik boyutu böyle.
Bir de diğer boyutu var; üç yıl önce AİHM’de hak ihlallerinde birinci sırada bulunan Türkiye, Bireysel Bölüm’ün iki yılda verdiği hak ihlali kararlarıyla Venedik Komisyonu’ndan madalya alır duruma geldi

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp