KOMİSYONA üye vermeyi reddeden, hükümetin "Birlikte hareket edelim" önerisini de "İki partiyle yol alınmaz" diye geri çeviren CHP ne istiyor?
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na bu soruları yönelterek sohbete başladık.
AK Parti'nin önerdiği komisyona, grup başkanvekilleri Anayasa ve TBMM İç Tüzüğü'ne aykırı buldukları için üye vermediklerini açıklarken Kılıçdaroğlu'nun bir ilave cümlesi daha oldu:
"Aynı şekilde oluşan Uludere Komisyonu'ndan ne çıktı ki bundan bir şey çıkacak. Uludere Komisyonu'nda yaşananlar ortada iken benzer bir komisyondan nasıl bir sonuç alınabilir ki?"

GÜL'ÜN ÖNERİSİ
Cumhurbaşkanı Gül'ün, "Çözüm sürecinin içinde CHP de olmalı" dediğini anımsattım, CHP olarak bu cümleye yaklaşımlarının ne olacağını sordum.
CHP Lideri'nin yaklaşımı şöyle oldu:
"Cumhurbaşkanı'nın önerisi belki sürecin daha sağlıklı işlemesini dileyen bir demeçtir. Onun ötesinde bir durum yok. Biz hep söylüyoruz, bu sürecin adresi TBMM olmalı. Yoksa olmaz. Ben şu an hükümetin bakış açısı ne onu bilmiyorum. Gerçek anlamıyla parlamentodan sağlıklı bir çözüm olmadığı sürece sonuç elde edilemez. Bu kritik süreçten çözüm ancak tüm siyasi partilerin katılımıyla çıkar."
Akil insanlar listesine tepkisi de aynıydı:
"Başbakan'ın istemiyle, tercihiyle sisteme dahil oluyorlar. Ama gerektiğinde Başbakan'a da karşı çıkacak isimler olabilmeliydi. Hepsine saygım var, ama bunlar gerçek anlamıyla akil insanlar değil, Başbakan'ın heyeti... "
PKK unsurlarının ülke dışına çıkışları konusundaki tartışmalara da Kılıçdaroğlu tepkiliydi:
"Şimdi yasa gerekir mi gerekmez mi tartışması yapılıyor. Anayasa ortada, yasalar ortada. Böyle bir durumda hukuksuzluk yapılamaz. Herkes Anayasa ve yasanın hükmüne uymalı. Eğer böyle davranırlarsa, hukuksuz iş yapmış olurlar. Demokrasiler kanuna aykırı olamaz."
Her şeye karşı çıkar gözüken bu duruşlarının kamuoyunda CHP algısında ciddi sıkıntılar yaratıp yaratmayacağını sordum.
Bir süre önce dile getirdiği 16 maddelik yol haritasından söz edip ekledi:
"CHP'nin duruşu belli; 16 madde halinde açıkladım. Bu bir özgürlük ve demokrasi paketi şeklinde olmalı. Bireyin hak ve özgürlüklerini esas almalıyız. Türkiye'nin tek bir bölgesine değil, her tarafına özgürlük ve demokrasi getirecek bir süreç olmalı. Bizim duruşumuzun ne olduğu sorgulanmamalı... "
Kılıçdaroğlu ile telefon sohbetimizden çıkardığım şu ki, 4 partinin katılımıyla "Toplumsal Mutabakat Komisyonu" oluşması ve akil insanlar heyetinin de buna bağlı çalışması konusunda ısrarlılar.
Bunun ötesinde hükümetle de bir temas sağlamayacaklar.

ATALAY'IN TELEFONU
Nitekim bu yöndeki ilk adım da atıldı.
Önceki gün arayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu yanıtlarını dün iletti.
Aktarıldığına göre Atalay'ın, "İkili çalışalım önerisinde bulunmuştum, bir cevabınız olacak mı?" sorusuna Loğoğlu şu yanıtı vermiş:
"İkili çalışma önerisini daha önce de yapmıştınız. Öneriniz yeni değil; sizinle bu konuları konuşacak durum oluşmadı... "
Bu durumda iktidar partisi, BDP ile yoluna devam eder mi; bunu da süreç gösterecek.