Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

31/10/2019

Sınırlı satış, iştahlı alım neden?

Cumhuriyet Bayramını kutladığımız bir günde en büyük müttefikimiz ABD tarafından ihanete uğradık. Kongre’nin Temsilciler Meclisi, Ermeni tehcirini soykırım olarak tanıyan karar tasarısı ve Suriye’ye harekat nedeniyle Türkiye’ye yaptırım yasa tasarısını kabul etti. Karar Tasarısı’nın yaptırım gücü yok ama ileriye yönelik sembolik bir önemi var.

Yaptırım Tasarısı’nın yasalaşması ve yürürlüğe girebilmesi için, Kongre’nin Senato kadından geçmesi ve ardından başkan tarafından onaylanması gerekiyor.

SENARYOLAR NE?

-En kötü durum yaptırım yasasının Senato’dan üçte iki çoğunlukla, dolayısıyla Cumhuriyetçi Parti’nin de katkısıyla geçmesi olur. Bu durumda Başkan Trump yasayı onaylamak zorunda, yapabileceği başka bir şey yok.

-Trump’ın veto yetkisini kullanabilmesi için, Tasarı’nın Senato’da üçte ikiye varmayan salt çoğunlukla geçmesi gerekiyor. Senato’da ise Temsilciler Meclisi’nin aksine Başkan Trump’ın partisi Cumhuriyetçiler çoğunlukta. Dolayısıyla tasarının benzer bir çoğunlukla Senato’dan geçmesi beklenmiyor.

-Bu bağlamda üçte iki çoğunluğun tutturulması garanti değil. Salt çoğunlukla geçerse de Trump veto edebilir. Eğer isterse tabii.

ABD MUTABAKATI BOZDU

- Türkiye için olabilecek en ehveni şer durum ise yasa tasarısının Senato’nun gündemine alınmaması veya alınsa bile Senato’dan geçmemesi olabilir.

-Bu açıdan iki ülke ilişkisi önümüzdeki günlerde tarihi testlerle karşı karşıya kalabilir. Zira Kuzey Suriye’de harekatın  durdurulması, ABD’nin yaptırımları geri çekmesi konusunda anlaşmaya varılmasına rağmen, yaptırımlara tabi tutuluyoruz. Amerika verdiği sözde duramayan, Trump da sözünü dinletemeyen lider konumuna düştü.

TÜRKİYE NE YAPABİLİR?

-Madem ki ABD anlaşmadan caydı, Türkiye tarafı da Ankara mutabakatına uymayabilir ve Suriye harekatına devam edebilir. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan dün bunu dile getirdi.

-Yaptırımlar gündeme gelmeden önce

13 Kasım’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’yi ziyaret etmesi, Başkan Trump’la görüşmesi, iki ülke arasındaki sorunları ele alması söz konusuydu.

ZİYARET İÇİN İLK ADIMI ABD ATMALI

-Özellikle Kuzey Suriye harekatı sırasında yaşananlar, yapılan açıklamalar, tehditler ve mektup olayıyla ilişkiler daha bozulmuştu. Onarım için 13 Kasım ziyareti çok önemliydi. Yaptırım yasa tasarısı ve Ermeni soykırım kararından sonra 13 Kasım ziyareti çok daha hayati hale geldi.

-Ancak bu ziyaretin gerçekleşmesi ve başarılı olması için, öncesinde ABD’nin atması gereken adımlar var. Türkiye olarak Suriye sınırında güvenliğimizi sağlamak amacıyla bir harekat yaptık. Ama ABD doğrudan bizi hedef alan bir harekat yaptı. Bu nedenle geri adım öncelikle karşı taraftan gelmeli.

-Dun sorular üzerine Cumhurbaşkanı “Erdoğan 13 Kasım’da ABD’ye gidip gitmemeye henüz karar vermediğini” söyledi. Türkiye lehine pozitif gelişmeler olursa gidebilir. Yoksa gitmesinin de fazla bir önemi olmayacak. Çünkü iyi sonuçlar doğurmayacak bir ziyaret olarak kalacak.

PİYASALARIN TEPKİSİ SINIRLI

-Dün finansal piyasalar bu gelişmelere çok sınırlı bir tepki verdi.

Kayda değer diyebileceğimiz borsadaki tepki ise bankaların öncülüğünde gelişti. O da Halkbank davasından ve 9 aylık sektör bilançosunun zayıf gelmesinden kaynaklanıyor. 9 aylık sonuçlara göre karlar artmıyor ve tahsili gecikmiş alacak oranı  da yüzde 5’e yükseldi.

OYUN YİNE ZOR OLANIN ÜZERİNE KURULU

-Denilebilir ki piyasalar negatif gelişmeleri sınırlı satıyor ama pozitif gelişmeleri daha iştahlı alıyor. Orkun Gödek’in deyimiyle “işin çok fazla çirkinleşmeyeceğine” oynuyor.

-Gerçekten böyle olup olmayacağını göreceğiz. Bu açıdan önümüzdeki günler ve atılacak adımlar son derece önemli olacak. Gerçekleşmesi daha zor olan ihtimale oynamayı nedense piyasalar seviyor. Kolay olan seçenekleri ise görmezden geliyor. Para herhalde böyle kazanılıyor. 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp