Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

25/12/2023

2024 iyi bir yıl olacak mı?

Yılın bitimine bir hafta kaldı. Veriler çıktıkça 2023 yılının bilançosunu çıkartıp, değerlendirmemizi yaparız. Ancak gelecek yıla ait öngörü yapmak için yıl sonu gerçekleşen verileri beklemeye gerek yok. Önce çok özet dünyada bir durum tespiti yapalım ve ilerleyen günlerde Türkiye’ye ve yerel piyasalara da geliriz.

➔ABD ve Avrupa Birliği’nde yüksek enflasyonla mücadele bu yıl iyi sonuç verdi ve her iki kıta da 2024’te yüksek faiz politikalarından çıkmaya hazırlanıyor.

➔ABD ekonomisi şu ana kadar resesyona girmeden ilerlemeyi ve enflasyonla mücadeleyi başardı. Bu şekilde sonuçlanırsa ABD ilk kez enflasyonla mücadeleyi başarırken ekonomiye de yumuşak iniş yaptırmış olacak.

➔Aynı başarıyı Avrupa Birliği için tespit etmek mümkün değil. Çünkü Avrupa’nın motoru durumundaki Almanya resesyona girdi. Diğer bazı ülkeler de onu izliyor. Avrupa’da enflasyon tarafında başarı var ancak yumuşak inişte yok.

ÇİFT KUTUPLU YENİ DÜNYA EKONOMİSİ

➔Süper küreselleşme dönemi Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başladığı 24 Şubat 2022 itibariyle bitti. Artık bloklara ayrılma dönemi ve dünya ekonomisi iki teknoloji ve ticaret bloğuna bölünme yolunda hızla ilerliyor.

➔24 Şubat sonrası Çin, Hindistan ve Rusya liderliğinde Asya'da yeni bir ekonomik birlik oluşturulmaya çalışılıyor.

➔İlk adımlar çok umut vaat edici olsa da hedefe ulaşmak uzun yıllar ve kararlı siyasi kadrolar gerektirecek.

➔Ukrayna ve Ortadoğu'daki savaşlar korkulduğu gibi 3. Dünya Savaşı'na dönecekmiş gibi durmuyor. Hatta 2024 yılında sonuçlanma ihtimali yüksek. Ancak kısa sürede bitecekmiş gibi bir görüntü de vermiyorlar.

➔Bu çerçevede sanayileşmiş ülkelerde korumacılık ve siyasetin gölgesinde şekillenen sanayi politikaları popülerlik kazanıyor. Devletler artık daha çok işin içinde. Liberalleşme ve demokrasinin yerini giderek devletleşme, korumacılık ve kamu yönetiminde otoriterleşme alıyor.

TÜNELDE ŞİMDİLİK IŞIK BELİRTİSİ YOK

➔Dünya ekonomisinin sadece 2024 için değil gelecek yıllar için de cevabını beklediği en büyük soru ise şu: ABD, Avrupa ve Çin'in ekonomik ilişkileri nasıl gelişecek?

Avrupa ve ABD cephesi Rusya ile ekonomik köprüleri büyük ölçüde attı. Aynı şeyi gelecek yıllarda Çin ile de yapacaklar mı, yapabilecekler mi?

➔Peki ya Asya'nın geri kalan kısmı? Avrupa ve ABD cephesi, Rusya ve Çin'in yanında Hindistan gibi diğer Asyalı devlere de cephe mi alacak?

➔Eğer böyle olursa küresel ticaret ne hale gelir?

Dünyaya ekonomisi bir tünele girmiş durumda. Ancak an itibarıyla tünelin içerisinde zifiri karanlıktan başka herhangi bir ışık belirtisi bulunmuyor.

➔Bu ortamda küresel ticarete ilişkin beklentiler temkinli.

➔2024 yılında olabildiğince istikrarlı veya hafif artan bir ticaret hacmi bile muhtemelen memnuniyet yaratacak.

2024’ÜN EN ÖNEMLİ RİSKİ TRUMP MI?

➔Çünkü Çin ve ABD arasındaki siyasi ve ekonomik çekişme sürüyor. Ticaret savaşında yeni hamleler hazırlanıyor. 13 Ocak’ta yapılacak Tayvan seçimleri ise gerilimi artırmaya aday.

➔Bu çekişme sadece jeopolitik gelişmeler üzerinde değil piyasalar üzerinde de önemli bir etkiye ve strese yol açacak.

Kasım ayında yapılacak ABD seçimlerinden Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın başarıyla çıkması durumunda ise her alanda kartlar yeniden karışacak.

➔Özellikle yılın ikinci yarısı, aday olabilmesi halinde Trump’ın açıklamaları ve muhtemel seçim başarısı olasılığı piyasaları da küresel siyaseti de önceden domine edebilir.

2024’ün en önemli riski bu anlamda Trump’ın başkan olarak geri dönmesidir. Mahkeme mahkeme dolaşan ve burnundan soluyan öfkeli bir liderin yapabilecekleri bütün dünyayı ve finansal piyasaları strese sokabilir.

➔Çin’i ve Avrupa’yı sıkıntı basacağı açık ve ilişkileri daha gereceği de ortada. Trump’ın iktidara gelişi Çin ve Tayvan arasındaki gerilim başta olmak üzere jeopolitik alanda dünyada yeni yaralar açmaya adaydır.

-2023’ÜN YANLIŞ TAHMİNLERİ

➔Fed’in ve ekonomistlerin ABD ekonomisinin 2023’te resesyona gireceği öngörüsü gerçekleşmedi.

➔Çin ekonomisine yönelik toparlanma umutları ve tahminleri boşa çıktı.

➔Sona ereceği umulan Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş bu yıl da bitmedi.

➔Aşırı hava olaylarına bağlı enerji ve gıda fiyatlarında hızlı artış beklentisi doğru çıkmadı. Her iki tarafta da düşüş vardı.

2024 İÇİN OLUMSUZ SENARYO (Gerçekleşme ihtimali % 20)

➔Yüksek faizler küresel ekonominin gecikmeli olarak resesyona girmesine yol açar.

➔Resesyonla birlikte işsizlik artar, gelirler üzerinde baskı kurulur ve finansal istikrarı da bozar.

➔Dünya ekonomisinin bloklara ayrılması, korumacılık, ticaret ve teknoloji savaşları, yanlış jeopolitik ve ekonomi politikaları gerekli yapısal değişiklikleri yavaşlatır.

➔Verimlilik artışını azaltacağı gibi, maliyetler kanalıyla enflasyonun eski düzeylerine geri dönmesini de önler.

➔Resesyon durumunda borsalar ayı piyasasına doğru kayar ve tahvil piyasalarındaki getiriler önemli ölçüde düşer.

➔Gayrimenkul fiyatlarında düşüş hızlanır. Emlak krizi çoğu yerde ekonomik krize dönüşür, iflaslar artar.

➔Krizin bir sonucu olarak merkez ülke ekonomisi ve parası güçlenir. ABD doları ve altın fiyatı yükselir.

2024’ÜN TEMEL SENARYOSU (Gerçekleşme ihtimali %70)

➔Avrupa ve ABD merkez bankaları enflasyonla yeterince mücadele edip etmedikleri konusunda hala şüphelere sahip.

➔Bu nedenle faizleri indirme konusunda gereğinden fazla dikkatli davranacaklar, acele etmeyecekler.

➔Ekonomik ortam ise Atlantik’in her iki yakasında para politikalarındaki değişimi kolaylaştırmayacak.

➔Her ne kadar başlıca ekonomik bloklar ekonomik olarak toparlanacak olsa da oran düşük gerçekleşecek. Bu yıl yüzde 3.0 olan dünya ekonomik büyümesi yüzde 2.9’a inecek.

➔Dünya ekonomisinin uzun yıllar ortalamasından daha düşük büyümesi enflasyondaki mevcut gerileme için uygun bir zemin hazırlayacak.

➔Ancak para politikalarının etki sürelerinin uzun olması nedeniyle faiz indirim aralıklarının da buna göre uzun olma ihtimali söz konusu.

İHTİMALİ %10 OLAN SENARYO

➔Şirketler ve tüketiciler tarafından geniş kapsamlı harcama kesintilerine yol açacak ekonomide 2025 yılına kadar devam edecek daha şiddetli bir resesyona ise yüzde 10 olasılık tanınıyor.

➔İhtimali en düşük ama gerçekleşmesi halinde etkisi en büyük olacak senaryo da bu. Sert inişin gündeme gelmesi halinde piyasaların risk iştahının kapanacağı da çok açık.

➔Buna göre merkez bankaları faiz indirir ama sermaye de anavatanına geri döner. Tahvil faizleri geriler, dolar güçlenir, borsalar ve emtia fiyatları düşer.

➔Bunun yanı sıra 2024 yılında ekonomik iniş olmayabilir de.

➔Tüm faiz artışlarına rağmen ekonomi mevcut büyüme ve enflasyon seviyesinde kalabilir.

➔Bu durumda merkez bankaları kademeli yeni bir faiz artırımı turuna gitmek zorunda kalacaktır.

RESESYON TÜM KURALLARI DEĞİŞTİRİR

➔Enflasyon düşse bile merkez bankaları faizleri düşürmek için hemen acele etmeyecekler. Fiyatların düşük düzeyde konsolide olması için belli bir zamanın geçmesini bekleyeceklerdir. Bu da faiz indirimlerini daha çok yılın ikinci yarısında başlatabilir.

➔Ancak finansal piyasalar çok sabırsız. Merkez bankalarını peşinden sürükleyerek her şeyin bir an önce olmasını istiyor. Bu zaman aralığını daraltabilecek tek gelişme ise resesyon olabilir.

Piyasaların tam da istediği kısa süreli ve şiddeti az bir resesyon. Faiz indirimlerini ancak resesyon öne çekebilir. Ekonomi için kötü olan piyasalar için iyi olabilir.

➔Böyle bir durumda merkez bankacılar ekonominin daha fazla zarar görmemesi için faizleri planlanandan daha hızlı indirmek zorunda kalabilirler.

➔Ucuzlayan paranın etkileri borsalara yükseliş olarak yansıyacaktır.

➔Ancak bu aşamada enflasyon hala beklenen seviyelere inmemişse merkez bankacıların ince ayar yapması hiç de kolay olmaz.

FAİZ VE DOLAR DÜŞER, ALTIN YÜKSELİR Mİ?

➔Enflasyon inişine bağlı olarak ABD faizleri düşecek. Bu düşüş öncelikle reel faizlerin budanması olarak gerçekleşecek.

➔Faiz düşüşleri öncelikle reel faizlerin düşüşü olarak gerçekleşecek.

Bu durum ABD dolarına değer kaybettirecek. Ortalama bazda ABD doları 2024 yılında 2023 yılının altında kalacak.

➔Bu yıl Dolar Endeksi’nin ortalaması son hafta hariç olmak üzere 103.289 düzeyinde gerçekleşti ve 2022’ye göre yüzde yarım değer kaybetti. Geçen yıl 103.795 endeks ortalaması ile dolar 2021’e göre yüzde 12.2 değerlenmişti. 2022 doların son 20 yılının en değerli senesi oldu.

➔ABD reel faizlerinin düşmesi ve doların değer yitirmesi, ters korelasyon içindeki altını değerli kılabilir.

Altının onsu bu yıl ortalama 1.940 dolar düzeyinde gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 7.6 arttı.

➔Altın ortalama 1.940 dolarla tüm zamanların en yüksek yıllık ortalama düzeyine çıktı. Gelecek yılki değeri ortalama bazda bu yılın daha yukarısında gerçekleşebilir.

Ne kadar artacağı da, ABD doları ve faizlerin ne oranda gerilediğine ve jeopolitik gelişmelere bağlı.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp