Geçen cuma akşamı Elazığ ve Malatya yüzde 6.8’lik orta şiddetli bir depremle sarsıldı. 41 kişi hayatını kaybetti. Bir kez daha görüldü ki, deprem ülkesi olarak depreme karşı yeterli düzeyde hazır değiliz.

Böyle bir hazırlıksızlık içinde İstanbul veya Marmara’da meydana gelebilecek depremi bekliyor ve zaman zaman da tartışıyoruz.

HAZIRLIK KAYIPLARI %70 AZALTIR

-İstanbul veya Marmara depremi olmasına olacak da ne zaman? Önümüzdeki 30 yıllık vadede olma ihtimali yüzde 64, süre 40 yıla çıkartılırsa yüzde 75, 70 yıla çıkartılırsa yüzde 90’a varıyor. Zaman konusundaki bu belirsizlik veya geniş aralıktır ki, depreme hazırlıkları önemli ölçüde erteletiyor.

-Halbuki deprem olacak. Yarın da olabilir, 10 sene sonra da, 30 sene sonra da. Hazır mıyız değiliz.

-Hazır olsak ne elde edeceğiz? Depremin yarattığı insani ve ekonomik kayıpları yaklaşık yüzde 70 azaltabiliriz.

7.5 ŞİDDETİNDEKİ DEPREM

-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Elazığ-Malatya depremleri için bilgi verirken “İstanbul’da 7,5’lik bir deprem bekliyoruz. Beklenen olası deprem 7,5. Depremin olası senaryosunu ciddi biçimde çalışıyoruz” dedi.

-İlk kez resmi bir kanaldan ve üstelik en yetkili birinden 7.5 şiddetinde deprem beklendiği açıklandı. Bu çok önemli.

HAZIRLIKLARA BAŞLANDI

-Hazırlıklar başlamış olmasına karşılık bunun sokağa, halka ve topluma yansımasını henüz görmüyoruz. Yani deprem konusunda bilgilendirme ve tatbikat henüz yapılmıyor.

-Mahalle bazında nerede toplanılacağı bilinmiyor. Geçici hastaneler nereye kurulacak, o da belli değil.

-Ancak en üst düzeyde beklenen depremin şiddeti ve hazırlıkların başladığı konusunda yapılan açıklama önemli. En azından hazırlıklara başlamış bulunuyoruz. Depremin gecikmesi ve hazırlıkların ucunu bırakmamamız halinde, depremde kayıplar azalabilir.

MARMARA VE İSTANBUL EKONOMİNİN KALBİ

-Türkiye ekonomisinin yaklaşık yarısı Marmara Bölgesi’nde ve fay hattı üzerinde veya civarında bulunuyor. Baştan böyle bir hatayı yapmışız.

-Sanayi tesislerin depreme hazırlanması gerektiğini İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan açıkladı. Bu yönde kayda değer bir çalışma veya hamle daha başlamış bile değil.

-Ticari binalardan konutlara kadar yapı stokunun depreme dayanıklılık konusunda sorunlu olduğunu biliyoruz. Bu anlamda binaların yaklaşık üçte ikisi risk altında.

NEDEN KARA KUĞU?

-Doğaldır ki, 7.5 şiddetinde olacak bir depremde en büyük risk de bina stokundaki sorunlardan kaynaklanacak. İnsani kaybımız ve buna bağlı ekonomik kaybımız da yükselecek.

-Sanayi tesislerinin depreme dayanıklılığı konusunda envanter bile yok.

İstanbul ayrıca hizmetler sektörünün, finans sektörünün de kalbi.

-Hazırlıksız yakalandığımızda 7.5 şiddetindeki bir depremin sadece insani ve bina kaybı değil, aynı zamanda ekonomi açısından da yıkıcı etkisi olacağı açık.

-Hatta böyle bir durum Türkiye ekonomisi için de, piyasalar için de tam bir kara kuğu etkisi yaratabilir.