Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

27/04/2012

Suriye'ye Antep'ten her gün 1 ton baklava

Gaziantep ile Halep baklava aşığı iki kent. 23 Nisan nedeniyle gittiğimiz Gaziantep'te Suriyelilerin her gün ortalama 1 ton dolayında baklava satın aldıklarını ama Türkiye ile Suriye yönetimleri arasında yaşanan son gerginlik nedeniyle bunun kesildiğini öğrendik. Çünkü sınır ticareti, geliş gidişler durmuş. Bilgiyi veren Antep'in en tanınmış baklavacılarından İmam Çağdaş'ın sahibi Burhan Çağdaş. Tarihi doku içindeki mekân günün her saati tıka basa dolu. Hafta sonları daha da kalabalık. Bir yandan kilo veya tepsi olarak sürekli baklava paketleniyor, Antep dışına gönderilmek üzere, bir yandan da kebap servisi yapılıyor. Bir süre önceye kadar baklavaların beşte biri Suriye'ye gidiyormuş. Özellikle Antep'in baklavacıları, kebapçıları ve alışveriş merkezlerine Halep'ten ilgi yoğunmuş. Bu anlamda kentteki alışveriş merkezleri ile baklavacılar en çok etkilenenler arasında. İmam Çağdaş şöyle anlatıyor: "Hafta sonları daha çok geliyorlardı. Gaziantep'ten günde yaklaşık 1 ton kadar baklava satın alıp götürdüklerini hesap ediyorduk. Benim satışlarımın yaklaşık beşte biri Suriye'den gelenlereydi. Bu durum beni etkilemedi. Çünkü yurtiçine satışlarımız artan bir trend izliyor. Asıl etkilenen ise alışveriş merkezleri ve konfeksiyoncular.'
İki ülke arasındaki gerginlikten dolayı sınır ticaretinin ve turistik seyehâtlerin durması elbette normal. Ama bana ilginç gelen bir baklava memleketi olarak Suriyelilerin günde ortalama 1 ton baklava satın almaları oldu.

 

Baklavacılık Suriye'de niye bitti Türkiye'de nasıl gelişti

Bir baklava kenti olarak Halepliler neden gelip Gaziantep'ten baklava alır? Az değil her güne 1 ton düşüyor. Tepsi başına 5 kilo hesabıyla 200 tepsi baklava eder.
■ Sorunun ilk yanıtı, elbette kalite. Antep demek ki daha kalitelisini yapıyor. Sorduk, en kaliteli, marka olmuş baklavacılardan alım yapıyorlarmış.
■ İkinci yanıtı yine Burhan Çağdaş verdi: "Suriye'de baklavacılık bitti. Hafız Esad işbaşına geldikten bir süre sonra gıda işine bir çekidüzen vermek istemiş. Fiyatlara narh (artışına sınır) koymuşlar. Tabii bir süre sonra yağ fiyatları, işçilik fiyatları, maliyetler artmış. Tezgâh altından satışlar başlamış. Suriye'nin en ünlü baklavacısı Müseddet bana anlattı. Fahiş fiyatla satış yapan birkaç baklavacı hapse atılmış. O korku kaliteli baklava üretimini bitirmiş."
Peki Suriye'de hiç mi baklava üretimi yok? Burhan Çağdaş yanıtlıyor: "Var. Şimdilerde kuru ve küçük baklavalar yapıyorlar. Maliyet düşürme ve dayanıklılığını artırma amacıyla şeker yerine nişkoz kullanıyorlar. Genetiği değiştirilmiş mısırın şurubu. Şekerlenmiyor ve baklavayı hep taze gösteriyor. Ama yediğinde de boğazında ve midende yanma hissediyorsun."
TÜRKİYE NE YAPTI: Meğerse bu narh tuzağına bir ara Türkiye de düşmüş. 12 Eylül döneminde bazı fiyatlara narh konulmuş. İstanbul'daki baklavacılar maliyetleri sütlü nuriyeyi icat ederek düşürmüşler. Sütlü nuriye halen de devam ediyor. Gaziantep'te baklavacılar üretimlerini azaltmışlar. ve müşteriye "Yok" demeyi tercih etmişler. Sonuçta narh veya 12 Eylül, Türkiye'de 3 yıl sürdü, ama Suriye'de Esad rejimi halen devam ediyor. Oyunun kuralına ters hareket etmek Suriye'yi sarı altından etti. Sütlü nuriye icadı yanında narh döneminin üç yıllı sınırlanması bizim baklavayı kurtardı. Baklava bugün Türkiye'nin her tarafına yayıldı ve yurtdışına açılmaya da başladı.

SONUÇ: "Oyun oldu, torba doldu."Türk atasözü

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp