Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

19/04/2012

TL sıkı gidecekse kurlar gevşeyecektir

Merkez Bankası aylık toplantısında dün faizi değiştirmedi ama yaptığı açıklamada öyle bir ifade kullandı ki, faizi artırmış gibi oldu: "Önümüzdeki dönemde ek parasal sıkılaştırma daha sık uygulanabilecek." Yani ilan edilecek olağanüstü günlerin sayısı çoğalacak.
PETROLÜN ETKİSİ: Merkez Bankası döviz kurunun seviyesini düşürmek istiyor. Kurun artarak enflasyonla mücadeleye zarar vermesini istemiyor. Çünkü enflasyonda eli rahat değil. Mayısta tek haneli rakamlara inilmesi lazım. Ama enerji fiyatları arttı. Bu zamlarla döviz kurunun artışına bağlı enflasyon yükselişine marj kalmadı. Merkez de gardını aldı.
FAİZLER YÜKSELİR: Eğer enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek zaman alacaksa, bu beklentileri de bozabilir. Hatta Hazine faizlerini yeniden çift haneli düzeylere yükseltebilir. Ardından da kredi faizleri artabilir. Bütün bu gelişmeleri dikkate alan para otoritesi, proaktif davranarak önce enflasyonun sonra da faizlerin yükselmesine seyirci kalmak istemedi. TL sıkılaştırması yoluyla kısa vadeli faizleri, fonlama faizlerini artırma yoluna gitti. Buradan iyi sonuç sağlarsa da, ileride faizleri indirecek.
KURLAR DÜŞER: Merkez Bankası'nın dünkü kararının ardından TL'de sıkı gidişe bağlı olarak faiz oranlarında belli bir yükselme, döviz kurlarında belli bir gevşeme beklenebilir.

 

Kuruyemişte bile ithalatçı mı olmuşuz?

Türkiye fındık, fıstık, leblebi, çekirdek, ceviz memleketi. Ama gelin görün ki, bazı kuruyemiş ürünlerinin ithalinde tam bir patlama yaşanıyor. Seçkin Ürey dün Haberturk'te son beş yılda ithalatta artışın bademde üç katına, cevizde iki katına çıktığını yazdı. Eh dünyanın en çok fındık yetiştiren ülkesinde onu da ithal etmeyebilim artık. İthalattaki bu artış neden?
■ İthalata yönelmenin bir nedeni fiyat. Dışarıdaki fiyat düşükse ithalat yapılıyor.
■ İthalattaki patlamanın diğer nedeni artık üretimin tüketime yetmemesi.
"Daha birkaç yıl öncesine kadar yeterken şimdi nasıl yetersiz hale geliyor?" denilebilir.
■ Birincisi Türkiye'ye gelen turist sayısı artıyor. Yetmeyen sadece kuruyemiş değil, havaalanları da, otellerde yetmiyor.
■ İkincisi kişi başına gelir yükseldi. Nüfus da artıyor. Kentlerde yaşayan nüfus çok daha hızlı artıyor. Bu da iç tüketimin artışı demek.
■ Kentli insanların tüketim ve damak zevki değişiyor. Tatlı, pasta tüketimi artıyor. Gaziantepte'te baklavacı sayısı son beş yılda ikiye katlanmış. Satıyorlar ki sayı çoğalıyor. Her baklavada ya ceviz ya fıstık kullanılıyor. Büyüyen ekonominin, kentlerin ve turizmin ihtiyaçları da büyük.Yerli üretim buna ayak uydurur. Yeter ki, üretimin eksik olduğu anlaşılsın.

SONUÇ: "Düşünceyle eylem arasında mesafe yoktur." Winston Churchill

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp