Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

18/04/2012

Umutlu ev kadınları!

Dün açıklanan tasarrufları teşvik paketi içinden bireysel emeklilik sistemine yüzde 25'lik devlet katkısı, umutsuz ev kadınları için tam bir kurtarıcı olabilir. 2003 yılında başlayan ve halen devam eden bireysel emeklilik sistemine tanınan avantajdan yararlanmak için sigortalı olarak çalışıyor olmak ve her ay yatırılan sigorta primini işyerine ibraz etmek gerekiyor. Bunun karşılığında primin yüzde 25 i kadar iade alınıyor.
Şu anda 2.5 milyon kişiyi aşan bireysel emeklilik katılımcılarının ancak yüzde 35 i bu teşvikten yararlanabiliyor. Ev kadını olan 12 milyon kişi, öğrenciler, resmi emekliler resmen çalışmadıklarından bu teşvikten yararlanamıyor. Ama bireysel emekliliği de asıl yüzde 25'lik vergi teşviki cazip kılıyor.
İşte yeni sistemde bu avantaj çalışan çalışmayan ayrımı yapılmadan bütün katılımcılara tanınıyor. Vergi iadesi yerine devlet katkısı esasını getiriyor. Katılımcı 100 liralık sigorta primi yatırıyorsa devlet de onun adına 25 lira yatıracak. Emeklilik süresi yine 10 yıl ve 56 yaş olarak sürüyor.
ANA PARAYA VERGİ YOK:
Revize edilen bireysel emekliliğe bir avantaj daha getirildi. O da emeklilik veya tazminat alma aşamasında ödemelerden yüzde 3.5 oranında vergi kesiliyordu. Doğal olarak ödemeler de ana para ve gelir üzerinden yapılıyordu. Yeni sistemde ise kesinti sadece getiri üzerinden yapılacak, ana paraya dokunulmayacak. Bu da emeklilik halinde katılımcıların eline geçen miktarın artmasına yol açacak.
EN ÇOK KİME YARAR:
Sistemin yüzde 25 devlet katkısı teşvikinin herkesi kapsaması, ödeme yapılırken yüzde 3.5 verginin ana paradan kesilmeyecek olması bireysel emekliliğe katılımı sıçratabilir. En çok da, belli bir güvencelerinin olması bakımından ev kadınlarına cazip gelebilir. Toplumun en geniş potansiyel kitlesi ve bireysel emekliliğe en çok ihtiyacı olan kesimi de onlar. Umutsuz ev kadınlarının artık eşlerinden rahatlıkla isteyebilecekleri çok temel bir ihtiyaçları var. İyi düşünülmüş, dozunda ayarlama yapılmış bir revizyon. Bireysel emeklilik şimdi oldu. Madalyonun bir yüzü bu.
ARACILIK MALİYETİ:
Madalyonun ikinci yüzündeki tablo ise o kadar parlak değil. Çünkü bu işi yürütecek bireysel emeklilik şirketleri yüksek maliyetle çalışıyor. Yüksek maliyetli bir kuruluş dönemi yaşadılar. Bu maliyetleri de katılımcıların azlığından dolayı dar bir gruba ve yüksek düzeyde yansıtmak zorunda kaldılar. Yönetim ücretlerinin daha en başta ana paradan yüksek oranda kesilmesi, daha sonra getiri performansını da olumsuz etkiledi. Bu nedenledir ki bireysel emeklikte parlak getiriler ortaya çıkamadı.
SIKI DÜZEN, SIKI TAKİP:
Ancak şimdi katılımcıların sıçrama şeklinde artmasının bir sonucu da maliyetleri aşağı çekecek. Ama yine de SPK'nın fon yönetim ücretleri konusunda sıkı bir düzenleme yapması ve bunun da sıkı bir takipçisi olması lazım. Geniş kitlelerin tasarruflarının uzun vadeli iyi değerlendirilmesi ve korunması açısından bu gerekli. Türkiye ilk kez böylesi bir tecrübe ve bu kadar uzun vadeli bir işe kalkışıyor.

 

Büyüme düşer enflasyon düşmez mi?

Yeni açıklanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda IMF, Türkiye için beklediği enflasyonu ciddi biçimde artırmış. 6 ay önceki raporunda 2012 sonu için yüzde 5.7 tahmin ettiği enflasyonu yüzde 8.6'ya yükseltti. Yıl ortalaması için beklediği enflasyonu da yüzde 6.9'dan yüzde 10.6'ya çıkardı. Bu tahminlere göre enflasyon Türkiye de yaz aylarında, hatta sonbaharda bile, çift haneli olmaya devam edebilir. IMF'nin bu tahminleri Merkez Bankası'nın, hükümetin ve piyasaların beklediği enflasyonun bir hayli üzerinde.
IMF enflasyonu yükseltmesine karşılık büyümeyi artırmamış. Yüzde 2.2 olarak tahmin ettiği 2012 büyümesini yüzde 2.3'e çıkarmış, o kadar. Böyle bir durum ancak para politikasında ve bütçede çuvallama halinde mümkün. Biz buna ihtimal vermiyoruz. Çünkü, para politikasında ve bütçede böylesine hatalar yapılacaksa enflasyon düşmeyebilir ama büyüme de yüzde 8.5'ten yüzde 2.3'e inmez. Burada net bir şekilde çelişki var.

SONUÇ: "Sakalı ve hırkayı görüyorum ama filozofu göremiyorum." Latin atasözü

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp