Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

14/05/2012

'Türkiye sıcak parayı ılık ve kalıcı hale getirmeli'

Başlıktaki sözün sahibi geçen hafta Türkiye'ye gelen IMF Başkanı Christine Lagarde. Türkiye'ye soğuk veya uzun vadeli kalıcı para getirmeyi amaçlayan Yatırım Danışma Konseyinde konuşan Christine Lagarde şunları söyledi:
"Para Türkiye'ye akıyor. Bu paranın büyük bölümü sıcak para. Ülkeyi hemen terk etmiyor, onun için durum şu anda kötü değil. Ancak aniden çıkması sorun olabilir. Sıcak parayı ılık ve kalıcı paraya çevirmek önemli." IMF Başkanı'nın bu sözleri, önümüzdeki dönemde bir aşamada karşımıza çıkabilecek bir türbülansa ne ölçüde tedbirli gireceğimizle de ilgili.
AÇIK KRİZ YARATMIYOR: Küresel krizle birlikte dünyada para bol, faizler çok düşük. Türkiye bu paradan yararlanıyor ve ekonomisini finanse ediyor. Bu nedenle GSYH'nın yüzde 10'u kadar bir cari açığı finanse edebiliyor. Geçmişte cari açık bu oranın yarısına yaklaştığında kriz çıkıyordu. Küresel ortamın elverişliliği ve ekonomik yapının sağlamlaştırılması böyle bir finansmanı şimdilik olanaklı kılıyor.
DÜNYA İYİ, BİZ KÖTÜ MÜ: Ancak bir aşamada dünya ekonomisi düzelebilir, fazla likidite geri çekilebilir, faizler yükseltilebilir. Bu normalleşme aşamasında Türkiye yüksek cari açığını bugünkü rahatlıkla finanse edemeyebilir. Kur yükselmesiyle ekonomi küçülür. Sonuçta geçmiş devalüasyonlarda ne yaşamışsak benzerini yaşarız. Ekonomi 3-4 çeyrek daralabilir.
SOĞUTMA NEYE BAĞLI: Eğer bugün çekebildiğimiz ve stoku 100 milyar doların üstünde olan sıcak parayı ılıklaştırabilirsek, sermaye çıkışına önlemi almış olacağız.
■ Bunun için daha fazla doğrudan yabancı sermaye çekilmeli.
■ Uzun vadeli dış borçlanmaların payı artırılmalı.
Bu iki kalemin artışı, havuzdaki sıcak paranın payını azaltır, havuzun suyu ılıklaşır. Bu sağlanırsa, 90'lı yıllardan beri sıcak para çıkışıyla yaşanan krizler tekrarlanmaz. Sıcak paranın çıkış aşaması yıkıcı olmaz.
NE YAPMALI: Soğuk paranın çekilebilmesi için yapısal sorunlar ele alınmalı, reformlar yapılmalı.
■ Buna yargı reformu ve demokratikleşme dahil.
■ Kurumsallaşma artırılmalı.
■ Kayıtdışılık azaltılmalı. Yabancılar haksız rekabete uğrayacakları kayıtdışılığı yüksek sektörlere değil, kayıtlı sektörlere geliyor.
■ Mülkiyet hakları sağlamlaştırılmalı.
■ Kredi notu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarılmalı.
Kısaca iş, yatırım ve yaşam ortamı iyileştirilmeli. Bunların hayata geçirilmesi elbette yılları alır. Ama bugün 10 yıl önceye göre belli bir mesafe aldıysak 10 yıl sonra daha iyi durumda olmalıyız.

SONUÇ: "Oyun bütün ve uyumlu bir faaliyettir." Kant

 

Yerlilerin 100 dolarına karşılık yabancılar 23 dolar koyuyor

Nisan sonu itibarıyla Türkiye'de yerleşiklerin toplam finansal varlıkları 843 milyar liraya ulaştı. Sadece 33 milyar liralık artış yüzde 4'lük büyümeyi ifade ediyor. Aynı dönemde tüketici enflasyonu yüzde 3.09 arttı. Buna karşılık yabancıların Türkiye'ye getirdiği sıcak paranın stoku ilk dört ayda  yüzde 21 arttı ve artış oranında yerlilerin tasarrruf büyümesini 5’e katladı. Toplam stok 111.5 milyar dolarla geçen yılın haziranından sonra en yüksek düzeyinde.
843 milyar lira nisan sonu kuru ile 480 milyar dolar ediyor. 111.5 milyar dolara ulaşan sıcak paranın yerli tasarrufa oranı ise yüzde 23’e çıktı. Yerlilerden gelen her 100 dolara karşılık yabancılardan 23 dolar geliyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp