Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

13/04/2012

BAL NEDEN EN ÇOK HİLE KALDIRAN ÜRÜN

Bir süreden beri bal reklamları insanların dikkatini çekiyordu. Bu reklamı yapılan ürünlerin yapay yani sahte bal olduğu daha sonra Tarım Bakanlığı tarafından belirlendi, reklamlar da durduruldu, şirketlerin adı açıkladı.
Ama sahte bal üretenlere ve sahte ballara ne olduğunu bilmiyoruz. Sahte balların toplatıldığına dair bir bilgi yok. Toplatılsa ne olacak ki, şeker şurupları her yerde satılıyor, aromalar, enzim ve boyanın satıldığı yerleri de sahte bal üreticileri biliyor. Karışım yapıldı mı, sahte bal mı gerçek bal mı olduğunu anlamak ancak tam donanımlı laboratuvarların işi. Bu açıdan bal gurme Ahmet Örsün deyimiyle "en hile kaldıran ürün." Bütün bunlarla kim niye uğraşacak? Uğraşmak anlamlı veya ekonomik mi? Hayır.
TÜKETİCİYİ ALDATMA: İşte sahte bal üreticileri böyle boşluklardan yararlanıyor. Dahası kalitesiz ballara şeker şurupları katıldığında durum daha grileşiyor. Analiz edilenin içinde bal var mı, var. Yemin etse başı ağrımaz. Peki bu bal neresinin balı? Kilo fiyatı ne olmalı? İşte orası muamma. Çünkü Türkiye'de coğrafi işaret uygulaması çok az ve henüz bal sektörüne bu uğramamış. Hangi yöreden nasıl bal çıkar, bunun özellikleri nedir, belirlenmemiş, kayıt altına alınmamış ve tescil edilmemiş. Böyle olunca ballar hep kaliteli balların üretildiği yerlerin adıyla satılır olmuş. Sanki bütün peynirler Ezine peyniri, bütün zeytinler Ayvalık veya Gemlik zeytini, bütün tereyağları Vakfıkebir tereyağı, bütün sarmısaklar Taşköprü sarmısağı veya bütün portakallar Finike portakalı. Anzer balı dediğin yılda ortalama 500 kilo çıkar, onun da yüzde 90'ını ilaç şirketleri ve yabancılar kapatmış, bulsan da kilosu 1.500'den aşağı olmaz. Ama piyasada bunun belki 100 katı Anzer balı diye bal satılır. Bir kandırmacadır gidiyor. Bilinç, bilgilendirme, şeffaflık, kural ve denetim olmadığı için bu böyle. Hem rekabeti bozuyor hem de tüketicileri aldatıyor.
COĞRAFİ İŞARET: Çözümün bir parçası coğrafi işaretli ürünleri çoğaltmakta. Resmi bir kalite işareti olan ve tüketiciye ürünün kökeni ile ilgili açık ve tam bilgi sağlayan coğrafi işaret, ürünün o bölgede yetişen üstün kaliteli bir ürün olduğunu gösteriyor. Yerel kalmış ama özgün, orijinal ürünlerin coğrafi işaret taşıması, bu konudaki aldatmacayı büyük ölçüde önler. Türkiye'de coğrafi işareti tescil almış 151 ürün, tescil bekleyen 149 ürün bulunuyor. Bunun yanı sıra coğrafi işaret alma potansiyeline sahip 2.500 ürün var Türkiye'de. Bu potansiyelin harekete geçebilmesi için de öncelikle coğrafi işaret başvuruların yapılması ve izinlerin alınması, sonra da ürünlerin aslına uygun olarak üretilmesi ve bu sürecin denetlenmesi gerekiyor.
Bu açıdan Metro Toptancı Market'in coğrafi işaretli ürünleri raflarına taşıma kararı alması önemli bir aşamayı oluşturuyor. Bu çerçevede Taşköprü sarmısağı, Finike portakalı, Zile pekmezi, Edremit zeytinyağları, Ayvalık zeytinyağları üzerinde coğrafi işareti ile bu marketin raflarında satılmaya başladı.
Hareketin devamı coğrafi işaretli ürün sayısının çoğaltılmasına bağlı. Bu da en başta yerel üreticilerin Türk Patent Enstitüsüne başvurusuyla mümkün. Ancak bu süreç çok zorlu. Yerel üreticilere belki en iyi yardımcı olabilecek kuruluş yatırım ajansları olabilir. Çünkü bu ajansların görevi, yerel potansiyeli ortaya çıkartıp, bunu tanıtmayı ve ulusal veya uluslararası düzeyde yatırımcı çekmeyi hedefliyor.

SONUÇ: "Bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil." Türk atasözü

 

2023 tamam ya sonrası?

Forum İstanbul 2023, 2001 krizinin ağır koşulları altında 2023'e ilişkin vizyon, misyon ve stratejiyi tartışmak için oluşturulmuş. Başkanlığını Yavuz Canevi'nin yaptığı forum her yıl İstanbul'da yerli, yabancı kamudan katılımla kapsamlı bir toplantı düzenliyor. Bu yılki forum da 26-27 Nisan'da gerçekleştirilecek. Konusu "Krizi yaşamak mı, kirişi aşmak mı?"
Forum, 2023 vizyonunu Türkiye'de yerleştirmekte tam bir farkındalık sağladı. Geçen yıl yapılan genel seçimlerde iktidar ve muhalefet partileri 2023 hedeflerini belirlediler. Üzerinde tartıştılar. Hedefler iyice yerleşti, resmileşti ve bir devlet politikasına dönüştü.
Forum İstanbul 2023, Cumhuriyet'in100. yılını vurgulamada bence misyonunu tamamladı. Birkaç yıl daha 2023 hedefleri konuşulur, sonra çok yaklaşılmış olacağı için, 2023 sonrasına odaklanılır. Şimdiye kadar ileri tarihli öngörüler ve hedefler hep Cumhuriyet'in 100. yılı ile sınırlı kaldı. Daha ileriye gitmedi. Ama artık zamanı geldi. Şunun şurasında 11 yıl kalmış. Bu yıl, bilemediğiniz gelecek yıldan sonra 10 yıldan daha kısa zaman kalacak. O yıl gelip çatmış olacak. 2023'ü ilişkin yeni bir hedef koyma, buna hazırlık yapma, hedefi yakalama zamanı kalmayacak. Birde Türkiye ekonomisi ve Cumhuriyeti elbette 2023 sonrasında da yaşayacak. Büyüme ve ilerleme o tarihten sonra da devam edecek. Belki bu yıldan geçti ama gelecek yıldan itibaren Cumhuriyet'in 100. yıl sonrasına nasıl hazırlanması ve makro ekonomik hedeflerin ne olması gerektiğini tartışmanın, buna ilişkin hazırlık yapmanın zamanıdır diye düşünüyoruz.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp