Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

12/04/2012

Enflasyon sepetinde ilk 20 ile son 20'nin farkı tam 525 kat

Enflasyonun gerçekçi hesaplanmadığı, halkın enflasyonu çok iyi yansıtmadığı yaygın bir kanaattir. Sanki açıklanan enflasyon ayrı, herkesin enflasyonu da ayrı. Fiyat artışları kişiden kişiye farklı etkiler gösterebilir. Çünkü, TÜİK'in hesapladığı tüketici enflasyonu Türkiye genelini kapsıyor. 81 ili, 74 ilçeyi, 444 maddeyi, 1.169 madde çeşidini kapsıyor. Bunun için her ay 27.500 işyerinden, 4.1 76 konuttan toplam 375 bin fiyat alınıyor. Sonuçta herkesin ayrı ayrı enflasyonu değil genel ortalama hesaplanıyor.
GELİRE GÖRE ENFLASYON: Ancak genellikle de düşük ücretli ve gelirlilerin enflasyonunda daha fazla artış olduğu yönünde de bir inanç var. Habertürk Ekonomi'de İsmet Özkul gelir grupları itibarıyla bir hesaplama içine girmişti. İşveren Mehmet, esnaf Mehmet ve işçi Mehmet'in enflasyonunu iki yıl kadar hesapladı ve yayınladı. Bunlar arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmadı. Hatta bir ara galiba işveren Mehmet'in enflasyonu öne geçti. Bu üç gelir grubu enflasyonu ile TÜİK'in verileri arasında anlamlı bir fark da oluşmadı. Sonunda İsmet Özkul yayını kesti.
ZENGİNİNKİ DAHA YÜKSEK: Önceki gün TÜİK Başkanı Birol Aydemir de, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında bu konuya dikkat çekti. Kendisi de merak etmiş ve gelir bazında hesaplama yaptırmış. Zenginin enflasyonunu biraz daha fazla bulmuş. Üzerinde düşününce bunun bir ekonomik mantığı olduğuna da kanaat getiriyoruz. Çünkü sürekli fiyat artışı ancak harcama gücü yüksek grubun satın aldığı ürün ve hizmetlerde daha kolay. Düşük gelirlilerin alım gücü düşük, satın aldığı ürünler sınırlı. TÜİK Başkanı Birol Aydemir düşük gelirlilerin harcamasının yüzde 80-90'ının gıdaya yönelik olduğunu, gıda fiyatlarının da tüketici fiyatlarıyla paralel hareket ettiğini söyledi.
SORUN GELİR VE ÜCRETLERDE Mİ?: TÜİK'in toplantısında açıklanan bir tablo da enflasyon sepetine yönelik eleştirilere bir yanıt niteliğindeydi. Yukarıda da yer alan tablodan izlenebileceği gibi, enflasyon sepetinde yer alan ilk 20 maddenin ağırlığı yüzde 52.55'i buluyor. Buna karşılık sepetteki son 20 maddenin ağırlığı ise yüzde 0.10'da kalıyor. Madde sayısı 50'ye çıkarıldığında, ilk 50'nin payı yüzde 70.08'i bulurken, son 50'nin payı yüzde 0.39'da kalıyor. Sepeti en çok etkileyen madde kira, ikincisi taze sebzeler ve üçüncüsü ekmek. Son 20 madde içinde ise veteriner ücreti, viski, tiyatro bileti, banka havale ücreti gibi seyrek kullanılan maddeler yer alıyor.
Enflasyondan yakınırken belki de bazılarımız farkında olmadan gelir ve ücretlerimizin yeterince artmamasından veya alım gücünün düşüklüğünden şikâyet ediyor olabiliriz.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp