Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

11/12/2023

Yüksek faiz mi negatif faiz mi daha zararlı?

Yüzde 50’ye doğru yollanan faizlerin etkisini önümüzdeki dönemde göreceğiz. Geçmiş çeyreklerdeki negatif faizin doğurduğu sonuçları ise biliyoruz.

Paranın değerinin yanlış belirlenmesi enflasyonla birlikte mala ve mülke yatırımı da coşturdu. Enflasyonun yüksekliği malum, iç talebin güçlü seyretmesi de. Otomobil, arazi ve konut ise yurtiçi yerleşiklerin büyük kısmının alım gücünü artık aşıyor.

➔Finansal piyasalarda kazanç yoksa para korunma amaçlı reel ekonomide çeşitli arayışlara giriyor. Bazı malların stoklanması ve pazara çıkarılmaması, otomobil ve gayrimenkul yatırımlarındaki büyük canlanma yatırım amaçlı talepten kaynaklanıyor.

➔Çünkü paranın gidebileceği alternatif finansal alan yok. Hatta tek ayak kalmış, o da en çok güven sorunu yaşayan yatırım aracı olarak borsa.

SADECE TEK ARAÇ KAZANDIRDI

➔Bitişikteki tablo ve grafikler TÜİK’e ait ve finansal yatırım araçlarının nominal ve reel getirilerini gösteriyor. Bunu da hem tüketici hem üretici fiyatlarından arındırarak farklı vadelerde ve ortalama bazda yapıyor.

➔Tablonun en önemli sütunu en sağdaki finansal yatırım araçlarının yıllık ortalama reel getirileri. Ele alınan 6 ana yatırım aracından 4’ü son bir yılda reel olarak kaybettirdi. Kazandıran ikisini ise belirgin hale getirdik. Biri külçe altın ki onun getirisi de yüzde 1’in altında.

➔Geriye yüzde 48’lik reel getirisi ile borsa kalıyor. 6 ana yatırım aracından sadece bir finansal araç ayakta ve reel anlamda kazandırıyor. İstisnai bir yıl yaşadığımız kesin.

➔Üstelik halk tarafından en az tanınan, en az güvenilen bir yatırım aracı kazandırıyor. Bütün finansal sistem içinde sadece tek araç ayakta. Sorun burada.

Tasarruf edenler, etmek isteyenler harcamayıp da nereye gideceklerdi?

MEVDUAT VE TAHVİLDE BÜYÜK KAYIP

➔Mevduata güven var, vatandaşın batan bankalarda bile parası kalmadı, ödendi. Ama getirisi yok. Reel getiri olmaması da yeni değil. Yıllardan beri öyle.

➔Son bir yılda ise reel kayıp yüzde 22’yi buldu. Yani bir yılda mevduattan kazanç olmadığı gibi gerçek kayıp yüzde 22 düzeyinde. Ana paranın dörtte birini bir yılda kaybetmek gerçekten büyük kayıp.

➔Hazine tahvilleri de güvenilir yatırımlar. Ama onun da getirisi mevduat gibi. Gerçek getiri olmadığı gibi kayıp oranı yüzde 23 düzeyinde. Koy paranı dörtte biri gitsin.

DOLAR VE EURO DA ZARARDA

Faizde ve TL’de durum böyleyse karşıt yatırım olarak dövizde iyi olmalı ama değil. Doların nominal yıllık ortalama getirisini aynı dönemin enflasyonundan arındırıldığında yüzde 8 zararda. Euroda ise zarar yüzde 5 düzeyinde kalıyor.

➔Piyasaların normal çalıştığı dönemlerde faiz aşağı ise döviz yukarı olurdu. Biri kayıplı ise diğeri kazançlı idi. Şimdi böyle olmamasının nedeni normal piyasa koşullarının işletilmemesinden kaynaklandı. Dövize yönelimin önü idari kararlarla kesildi ve piyasaya döviz satışı yapılarak kur baskılandı.

➔Çünkü seçim yılıydı. Bu nedenle faiz kaybettirirken döviz de kaybettirdi.

➔Dolar kaybettirdiği için altının dünyadaki küçük oranlı primini de yok etti. Ve kazandıran yatırım aracı olarak geriye bir tek hisse senetleri kaldı.

➔Hisse senetlerine, tahvillere, altına dayalı oluşturulan bireysel emeklilik fonları ve yatırım fonlarının bir kısmının da reel getiri sağladığını varsayalım. TÜİK onların getirilerini hesaplamıyor henüz. Herhalde bir gün hesaplar. Aynen devlet iç borçlanma senetlerinin getirisinin gecikmeyle hesaplamalara girmesinde olduğu gibi.

HANGİSİ DAHA ZARARLI?

➔İşte bu koşullarda para önce konuta, gayrimenkule, otomobile, elektronik eşyaya, dayanıklı eşyaya, beyaz eşyaya, mobilyaya, emtiaya, reel ekonomiye, stokçuluğa veya tüketime gitti. Altın ithalatının patlamasından dolayı biliyoruz ki, altına da gitti.

➔Para, enflasyon karşısında yine enflasyona yatırım yaparak korunma yolunu seçti ve bunda da başarılı oldu.

➔Sonuç ise iç talebin canlanması, cari açık, yükselen enflasyon ve hepsinden önemlisi ulaşılamayan konut ve gayrimenkul fiyatları oldu. Parayı verimsiz alanlarda ve sorun yaratıcı olarak kullandık. Sorunun çözümü de kolay değil, zor ve yılları alacak.

➔Çünkü bugünün yüksek fiyatlı arsası yarının pahalı konutu olacak. Bugünün pahalı arazisi yarın ki pahalı tarımsal üretim olacak.

Paradan para kazanılamayan bir ortamın ekonomiye maliyeti yüksek faizin maliyetinden çok daha fazla gibi görünüyor.

➔Yüksek faiz, parası olanlara gelir aktarımı yaparak gelir dağılımını bozuyor ve ekonomileri de durgunluğa sürüklüyor.

Negatif faiz ise mal ve mülk fiyatlarını hızla artırarak gelir dağılımını çok daha fazla bozuyor, ekonomiyi canlandırıyor ama yarattığı yüksek enflasyon nedeniyle ücret ve maaşlar hep yetersiz kalıyor.

➔Renkler nasıl ki sadece ak ve karadan ibaret değil, faizde de ara ton seçenekleri oldukça fazla. Yeter ki tercih edelim.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp