Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

11/04/2023

Ekonomide yaşadıklarımız ne şimdi?

Halen izlenen ve adına heterodoks denilen karma ekonomi politikasının anonsu Mart 2021’de yapıldı. 12 Mart 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomi Reform Programının amacını yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı artırmak diye açıkladı. Enflasyonla mücadele konusunda ise Erdoğan “ikide bir fiyat istikrarı diyorlar ya biz onu bir kenara koyduk” dedi.

➔Bir hafta sonra Naci Ağbal görevden alınarak yerine bugünkü Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu atandı. Eylül 2021’de enflasyon yükselirken faiz indirilmesi ile politika fiiliyata konuldu.

➔Bol ve ucuz para başta dövize ve gayrimenkule hücum etti, tüketimi artırdı. 3 ay sonra 20 Aralık 2021’de Kur Korumalı Mevduat uygulaması getirildi.

➔Yine de kurlarda istenen kontrol sağlanamadı. Parayı bulan dövize gitti. Haziran 2022’de finansal baskılama başladı, kredi kullanımının şartları ağırlaştırıldı.

➔Kredi faizleri enflasyonun üçte birine, dörtte birine düşmüşken ortada istenen kadar kredi bulunamadı.

TL DEĞERLENDİ, BÜYÜME TAMAM

➔Ancak yine, müdahale satışlarının etkisiyle döviz kurunun seçim öncesinde tutulduğu bugünkü duruma geldik.

Yılın ilk çeyreğinde enflasyon yüzde 12.5 düzeyinde gerçekleşirken, sepet bazında kur artışı yüzde 2.4’te kaldı. Reel efektif döviz kuruna göre TL’nin değerlenmesi yüzde 8.2’yi buldu.

➔Bu da seçim öncesinde enflasyonu tutmak ve kısmen aşağı çekmek için, TL’nin değerlenmesi yoluna gidildiğini gösteriyor.

➔Bu politikanın temel amacı büyümeyi azami yapmaktı ki, başarıldı. 2021’de yüzde 11.4 ve 2022’de yüzde 5.6 büyüme sağlandı. İki yılın ortalaması yüzde 8.5’e gelir.

➔Diğer bir ifadeyle açıklanan ekonomi politikalarında üretim ve yatırım amacı gerçekleşiyor gibi.

İŞSİZLİK HALA ÇİFT HANELİ

➔Politikanın diğer iki ayağı istihdam ve ihracatta durum ne denirse dün açıklanan iki veriye bakmak gerekli.

➔Verilerin biri şubat ayı işgücüydü. Mevsimlik etkilerden arındırılmış son bir yıllık rakamlara göre işgücü 1.430 bin kişi arttı ki, nüfus artışının üzerinde.

İstihdam edilenlerin sayısı 1.506 bini buldu ki, bu da yüzde 5 artış demek. İşgücüne katılım arttığından işsizlik oranındaki gerileme sınırlı kaldı ve son bir yılda yüzde 10.7’den yüzde 10’a düştü.

➔Kadın erken ayrımında ise daha iyi bir gelişme söz konusu ve kadınların işgücüne katılımı daha hızlı artıyor. Son bir yıllık veri karşılaştırması 921 kadının işgücüne dahil olduğunu, bunun 914 binin de işe yerleştiğini gösteriyor. Kadın istihdamı bir yılda yüzde 9.5 arttı, istihdam oranı yüzde 36.4 ile rekor düzeye yükseldi.

➔Son bir yılda iş bulan erkek işgücü sayısı 509 bin artarken, işe girenlerin sayısı 592 bin oldu. Buradaki artış oranı yüzde 2.2 ve yüzde 2.9 ile kadınlara göre oldukça düşük kaldı. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 65 ile yatay seyrediyor.

Ya işverenler daha düşük ücretlere çalıştıkları için kadınları tercih etmeye başladı ya da geçim zorluğu ailelerde kadınların iş bulup çalışmasını zorunlu hale getirdi. Bence ortaya çıkan tabloda ikisinin de payı var.

➔Sonuçta işsizlik sınırlı oranda azaldı ama hala çift haneli artmaya devam ediyor. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 23.4 ile yüksek düzeyde seyrediyor. Her dört kişiden birinin atıl işgücü sınıfında bulunması, en yakıcı ekonomik sorunun yüksek düzeyde işsizlik olduğunu gösteriyor.

CARİ AÇIKTA HIZLI ARTIŞ

➔Uygulanan ekonomi politikasının büyümede net başarı, istihdamda kısmı başarı sağlamasına karşılık, önemli bir yan etkisi ise cari açıkta ortaya çıktı. İhracat artışın dört ana amaçtan biri olarak ortaya konulmasına rağmen ulaşılan sonuç ithalat artışı oldu.

➔Geçen yıl enerji ve emtia fiyat artışları ile büyüyen ithalat bu yıl altın dış alımının hızla artmasıyla sürüyor.

➔Ancak bitişikte yer alan Merkez Bankası’na ait grafik gösteriyor ki, uygulanan ekonomi politikası çerçevesinde yurtiçi nihai tüketim hızla artıyor. Enerji ve altın artırıcı etki yaptı ama ithalatı asıl yükseltici etkiyi ekonominin canlanması ve aşırı ısınması yaptı.

➔İktidar canlı bir ekonomi için insanların harcama yapmasını istiyor. Negatif faiz uygulamasındaki ısrarı buna yoruyoruz. Değeri düşen paradan kaçanlar gayrimenkule, dayanıklı tüketime ve tüketime yöneldi. Güçlü yurtiçi tüketim üretimi ve istihdamı besledi.

➔Bunun en büyük negatif etkisi enflasyonun yükselmesi ortaya çıktı. İkinci yan etki de cari açıkta görülüyor. Bu nedenledir ki, cari açık yılın iki ayında 18.8 milyar dolara, yıllık bazda 55.4 milyar dolara çıktı.

TEMEL AMAÇ SEÇİMİ ALMAK OLUNCA…

➔Açığın finansmanı ve kurun kontrol edilebilmesi için bütün yollar denenirken, resmi araçların serbest döviz piyasasının kalbi Kapalıçarşı’dan dolar yüklediğinin fotoğrafı ortaya çıkıyor.

➔Uygulanan politikanın sürdürülmesi için, döviz likiditesi ihtiyacını yönetmede cambazlık derecesinde becerilerin ortaya konulduğunu gösteren bir tablo bu.

➔Bütçe açığını artırıcı etkisini ise mart verisi açıklandığında işleriz. Ama mevcut politikanın bütçede de büyük bir açık yarattığını eklemek gerek.

➔Hem döviz hem bütçe açığının yan yana gelmesi Türkiye ekonomisi için tehlikeli bileşime işaret ediyor. Çifte açıkla ekonomi aylarca idare edilebilir ama daha uzun vadede değil. Seçime ise kaldı 5 hafta.

➔Bunca karmaşanın, heterodoks uygulamaların içinde bir toz dumandır gidiyor. İşin arka planı ve ortaya çıkan sonuçlar gösteriyor ki, ekonomi politikasının temel amacı ekonomi değil, seçimi kazanmak. İşin öznesi ekonomi değil de seçim almak olunca ulaşılan sonuç bu oluyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp