Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

11/04/2012

'Ölçümü her hafta yapacağız işsizlik 1 puan daha düşecek'

Verilerini sık sık kullandığımız Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'in Başkanı Birol Aydemir yardımcıları ile birlikte İstanbul'da medya ile bir araya geldi. Yapılan ve yapılmakta olan çalışmalar ve projeler hakkında bilgi veren Birol Aydemir eleştirileri de yanıtladı. "Eleştirileri daha ileriye gitmemizin yolu olarak görüyoruz" diyen Aydemir'in konuşması yanında tüketici enflasyonu, işsizlik, milli gelir, iş istatistiklerinin nasıl hesaplandığı konusunda TÜİK yetkilileri sunum yaptı. Birol Aydemir'in konuşmasından altı çizilebilecek olanları şöyle derledik:

OECD'DE 472 TABLODA VERİ VERİLEMİYOR
■ Türkiye OECD'de 472 tabloda veri veremiyor. Ya zamanında üretemiyoruz, ya hiç üretmiyoruz, ya da dönemleri uymuyor. Yurtdışına hangi verinin kim tarafından ne zaman ve nasıl verildiğinin tam bir envanteri de yok. Biz istatistiği gönderiyoruz, onlar güncelliyor mu? Bunu ta tekip etmiyoruz. Dışarıya veri yollamada tam bir dağınıklık söz konusu. buna son vereceğiz. Uluslararasına gönderilen verilerin bir portalda görülmesini sağlayacağız. Böyle bir projeyi başlattık.
■ TÜİK sadece istatistik üretmiyor. Aynı zamanda ülke çapında kamu kurum ve kuruluşların istatistiklerinin uluslararası normlara göre hazırlanmasından ve koordinasyonundan da sorumlu. Bu anlamda kamu kuruluşlarının istatistik altyapısı konusunda diyaloğa geçtik. Asgari uymaları gereken standartlar var. Bu standartlara uyanlara da bir logo vuracağız. Bu istatistik minimum uluslararası standartları sağlamış istatistiktir diye. Bütün resmi verilerin, üretilen bütün resmi istatistiklerin, sağlık olsun, eğitim olsun, çevre olsun, ekonomi olsun tek bir siteden izlenmesini sağlayacağız. Kamu kuruluşları ürettikleri istatistikleri kendi sitelerine koyacaklar veya açıklayacaklar ama aynı zamanda bu siteye de kayacaklar. Bu, izleme kolaylığı ve daha geniş kitlere hitap etmeyi beraberinde getirecek. İstatistik kullanıldıkça değer kazanır.

MİLLİ GELİR, BU YIL GELİR YÖNTEMİYLE AÇIKLANACAK
■ Milli gelir rakamlarını öncü veri olarak biz de daha erken açıklayabiliriz. Bunu teknik olarak yapabiliriz. Ama tahminlerde bir sapma veya düzeltmeye gittiğimizde alacağımız eleştiriyi de kestirebiliyorum. Buna henüz hazır değiliz. Hazır olduğumuzda TÜİK bunu da yapacaktır.
■ Turizm gelirlerinin hesaplanmasında paket turların Türkiye'ye kalan payı yüzde 40 olarak alınmış. Turizm Bakanlığı bu oranı daha yüksek olarak hesaplıyor. Paket turlar hariç diğer turizm harcamalarında öyle 5 milyar doları bulacak fazla söz konusu değil. Çalışma başladı, paket turlardan kalan paya göre bu rakam değişecek.
■ 2007 yılına kadar tarım işgücünden bir çözülme eğilimi vardı. Küresel krizle birlikte bu durdu ve 2008 ortasından itibaren tersine döndü. Kriz dönemlerinde tarım istihdamı büyür. Ayrıca 2008 yılında bir kuraklık da oldu. Bu da tarım üretimini vurdu.

1 HAFTA ÇALIŞAN İSTİHDAM EDİLMİŞ SAYILIYOR
■ Milli gelir rakamlarını üretim ve harcamalar bazında açıklıyoruz. Bu yılki rakamları ayrıca gelir yöntemiyle de açıklayacağız. Bunu geriye 2006'ya kadar da götüreceğiz. Bundan sonraki yıllarda da gelir yöntemine göre, yani milli gelirden ücretlerin, kârın, sermayenin aldığı payları görebileceğiz.
■ İşgücü istatistiklerini 2013 yılından itibaren ayda sadece ilk hafta anketiyle değil, AB standardına göre her hafta derlenen bilgilere göre yapacağız. Yılda 12 haftalık bilgi seti 52 haftaya çıkacak. Bunu AB istiyor. Hesap ettiğimizde, şimdiye kadarki işsizlik oranında yüzde 1 -1.5 arasında düşüşler meydana geliyor.
■ İşsizlik oranı hesaplanırken her ayın ilk haftası referans haftası olarak alınıyor. Bu hatada 1 saat çalışan istihdam edilmiş sayılıyor. Bu kıstas 1988 yılından beri geçerli. Bunda herhangi bir değişiklik yapmadık. Ayrıca bir saati 16 saatlik çalışmaya çıkarsak bile, durum öyle fazla değişmiyor. Çünkü esnek çalışma yok.

 

KAMU BİZİMLE BİLGİ PAYLAŞMIYOR!
TÜİK'in başındaki isim Birol Aydemir, toplantı sırasında ilginç bir sitemde de bulundu. "Kayıtdışılık ne kadar azsa istatistikler o kadar kaliteli olur" diyen Aydemir'in "İstatistikleri hazırlamada bize özgü şartlardan dolayı ekstra çaba gösteriyoruz. Kamu kurumlarının idari kayıtlarını bizimle paylaşması lazım. Paylaşmıyorlar. Yazı yazıyoruz, bunun dışında bir şey yapamıyoruz" serzenişi gerçekten dikkat çekiciydi.

 

MERAK ETTİM ZENGİNİN ENFLASYONU DAHA YÜKSEK ÇIKTI

Enflasyonun hesaplanmasında en büyük eleştiri kaynağının düşük ölçüldüğü yönünde olduğunu anlatan Aydemir, "Ben de merak ettim. Düşük gelir gruplarının enflasyonunu. Yüzde 20'lik gelir dilimlerinin harcama kalemlerine göre enflasyon hesap ettik. Arada anlamlı bir fark oluşmadı. Hatta düşük ücretlilerin enflasyonu daha düşük. Çünkü harcamalarının yüzde 80-90'ı gıda. Otoban geçiş ücretini hesaplıyorlar, Tokat'taki adama ne? Evet o da enflasyon sepetinde var. Ama ağırlığı son derece düşük. Tüketici enflasyon sepetinde yer alan ilk 20 ürünün sepet içindeki ağırlığı yüzde 52.55'i buluyor. Bunu ilk 50 ürüne çıkardığımızda sepetin yüzde 70.08'i kapsanıyor. Biz 444 maddenin,1179 madde çeşidinin 81 il ve 74 ilçedeki fiyatını izliyoruz. İlk 20 maddenin sepetteki ağırlığına karşılık son 20 maddenin ağırlığı yüzde 0.39 gibi çok küçük bir düzeyde" diyor.

 

İNTERNET İLE VERİYE ERİŞİM KOLAYLAŞACAK

Bunun için yeni bir internet sitesini birkaç ay sonra hizmete açacağız. Bununla verilere ulaşımı kolaylaştırıp kullanımını artıracağız. Verilerin kullanımını da artırmamız lazım. Mesela boşanma istatistikleri var. Boşanmaların yüzde40'ı ilk 5 yılda oluyor. Sonra ara veriliyor, 16. yıldan sonra yeniden hızlanıyor.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp