Mart ayı sanayi üretimi yüzde 2.4 olarak açıklandı. Bununla birlikte yılın ilk çeyreğinde sanayi üretimi yüzde 2.8 düzeyinde gerçekleşti. Bu rakamlar bize bazı önemli işaretler veriyor.
■ Bir kere yüzde 2.8 çıkan rakam kriz sonrası yakalanan canlanma döneminin en düşüğü olarak dikkat çekiyor. Geçen yılın aynı çeyreğinde sanayi üretimi yüzde 14.4 düzeyinde artmıştı. Üretim artışında çok ciddi bir azalma söz konusu. Eğer sanayi üretimi ekonomik canlanmanın çekirdeğiyse bu durum net bir soğumaya işaret ediyor.
■ 2.8'lik sanayi üretimi yılın ilk çeyreğinde büyümeyi de beraberinde getirebilir. Son yıllarda büyüme hızı ile sanayi üretimi paralel seyrediyor. Dolayısıyla yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranının da yüzde 2.8 civarında çıkma ihtimali yüksek.
■ Bu çeyrekteki rakam aynı zamanda son yılların en düşük büyümesinin geride bırakılması anlamına geliyor. Eğer önümüzdeki dönemde çok negatif gelişmeler gündeme gelmez ve büyümeyi vurmazsa. Normalde böyle bir beklenti de yok. Yılın ikinci çeyreğinde hem yurtiçi talepte canlanmanın işaretleri geliyor hem de büyümede baz etkisi zayıflamaya başlıyor. İlk çeyrekteki yüzde 11.9'luk büyüme yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9.1 'e inmişti.
% 4 RAHAT YAKALANIR: Üçüncü çeyrek yaz aylarını kapsayacak. Bu dönemde tarımın ağırlığı daha fazla. Bu yıl da mevsim koşullarının çok iyi gitmesinden dolayı tarımsal üretimde patlama yaşanabilir. Bu da büyümeyi hızlandırabilir. Baz etkisi üçüncü çeyrekte daha kuvvetli bir şekilde devreye girebilir. Çünkü geçen yılki üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 8.4 düzeyine inmişti. Yılın son çeyreğinde büyüme hızı yüzde 5.2'ye indiğinden dolayı daha yüksek büyümenin sağlanması kolaylaşacak. Dolayısıyla ekonominin momentumunu korunması halinde dahi, çeyrekler itibarıyla giderek yükselen bir büyüme hızıyla karşılaşmamız matematiksel bir sonuç.
Bu da ilk çeyrekte yüzde 2.8 civarında gerçekleşecek yılın en düşük büyüme hızının ardından her çeyrekte artacak oranlarla 2012'de rahatlıkla yüzde 4'lük büyüme yakalanabilir, hatta üzerine de çıkılabilir.
Yüzde 4 ve üstü büyüme de, iki yıl yüksek büyümenin ardından ve dünyanın yüzde 2.5 büyüyeceği yılda iyi bir orandır.
BAŞKA NE İYİ GELİR: Bu yıl için başka hangi göstergelerin ne oranda çıkması iyi gelir?
■ Tek haneli bir enflasyon bütün kesimlere iyi gelir, kötü algılanmaz ve beklentileri bozmaz.
■ Yüzde 10'un altında kalacak bir faiz oranı da iyidir. Hükümeti fazla sinirlendirmez ve gelecek yıllardaki faiz ödemeleri yoluyla bütçe dengelerini bozmaz.
■ Enflasyon ve faiz oranının altında kalacak bir cari açık/milli gelir rakamı da makul karşılanabilir.
■ Bütçede de AB kriteri olan milli gelirin yüzde 3'ünün altında kalacak herhangi bir rakam iyidir. Beklentilerin bozulması ancak yüzde 3'ün üzerine çıkılması halinde mümkün. Bu konudaki hedef de yüzde 1.5 olarak alınmış ve tutturulabilir.
Gerisi dış piyasalara ve küresel ekonomilere bağlı.

SONUÇ: "Genelde yapmamız gereken şey yapabileceğimiz şeydir." Elenor Roosevelt