Top
Abdurrahman Yıldırım

Abdurrahman Yıldırım

ayildirim@htgazete.com.tr

07/05/2012

Neden borsa da, kur da, faiz de aşağı?

Yılın ilk çeyreğinden beklenmedik şekilde risk iştahı kabaran küresel piyasalar ikinci çeyrekte duruldu. Mayıs ayı gelmeden satışa geçen piyasaların umudunu son gelen Avrupa verileri kırdı. Bu veriler Avrupa'da resesyonun beklenenden daha büyük veya derin olabileceği kuşkuları doğurdu. Haftayı piyasalar kötü bitirdi. Riskten kaçış eğilimi hızlandı, güvenli limanlara sığınma yoğunlaştı.
■ Bu hareket en çok da emtialarda ve petrolde ortaya çıktı. Emtia fiyatları yüzde 3.5 düşerken petrolde bir haftalık düşüş yüzde 5'i buldu. Brent petrolün fiyatı 111 dolara, ABD petrolü 100 doların da altına, 98 dolara kadar indi.
■ Hisse senedi piyasalarında gelişen ve gelişmeyen ayrımı olmaksızın satış hâkim oldu. Korku endeksi VIX yeniden 20 sınırına dayandı.
■ Para yine hazine kâğıtlarına sığındı. 10 yıllık hazine kâğıtlarından ABD'nin faizi yüzde 1.87, Almanya'nın yüzde 1.57 ile tarihi en düşük seviyesine indi. Hatta İspanyol ve İtalyan faizleri bile geriledi. Ama aynı ülkelerin borsalarında yüzde 3.55.5 arasında düşüşler kaydedildi.
■ Türkiye'de de, enflasyon beklenenden yüksek çıktı. Yıllık yüzde 11.14'e yükseldi. Mayısta baz etkisinden dolayı tek haneli rakamlara inmesi beklenen enflasyonun yaz aylarında dalgalanma göstermesi ve yılın son çeyreğinde düşüşe geçeceği tahmin ediliyor. Enflasyondaki hızlanma Türkiye'de yatırım araçlarının getirilerini negatife çevirdi. Nisan ayında kazandıran yok, yılın dört ayında ise sadece hisse senetleri enflasyonu yenebildi.
■ Bütün bunlara karşılık Türkiye'de faizler yükselmedi. Aksine yurtdışındaki eğilime ayak uydurarak kısmen gevşedi bile. 2 yıllık gösterge Hazine tahvilinin faizi 20 Nisan'da yüzde 9.82'ye kadar yükseldikten sonra yüzde 9.30-9.50 aralığında işlem görüyor. Enflasyonun son 3.5 yılın en yükseğini görmesi bile faizi etkilemedi.
■ Dahası hisse senetlerinde yüzde 2.5 düşüş gerçekleşti. Yani riskten kaçış bizim borsamızda da söz konusu idi. Buna karşılık döviz kurunda yükseliş yoktu. Hatta düşüş vardı. Normalde enflasyonun yükselişi faizi yükseltebilirdi ama düşürdü. Bütün bunlar da gösteriyor ki, borsadan çıkanlar Türkiye'de ya kısa vadeli faizlere ya da Hazine kâğıtlarına yöneldiler. Yani ABD ve Alman hazine kâğıtlarında olanlar bizde olmaya başladı.
■ Bunun olabilmesi için, yerlilerin de ve özellikle yabancıların TL'ye güvenmeleri, liranın değer kaybetmeyeceğine inanmaları gerekir. Para kaybetmemeleri için bu şarttır. Dolayısıyla küresel piyasalarda dalgalanma olsa bile, TL'nin değer kaybetmesi beklenmiyor. Galiba herkes Merkez Bankası'nı iyi anladı ve söylediğinin arkasında durabilecek gücü olduğunu gördü. Bu nedenledir ki, piyasalarda çoktan beri görülmeyen bir eğilim ortaya çıktı. Borsa aşağı, kur aşağı, faiz aşağı.

SONUÇ: "Yiğitlik kaderin darbelerini azaltır." Demokritos

 

 

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp