Yeni teşvik sistemi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Yeni sistemin ana hatlarını şöyle sıralamak mümkün:
■ Bölgesel teşvikten il bazında teşvike geçiliyor. Bunun için iller altı bölgeye ayrıldı. En çok teşvik en geride kalmış altıncı bölge illerine verilecek. Bu grupta yer alan 15 ilin tümü Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da.
■ İkinci en çok teşviki alacak grup beşinci bölgede 16 il yer alıyor. Adıyaman, Kahramanmaraş, Osmaniye gibi yeni yatırımlarda belli bir ivmeyi yakalamış iller bu grupta avantajlı gibi görünüyor. Teşviklerin il bazında verilmesinin nedeni gelişmişlik farklarını azaltmak.
■ Yeni sisteme geçmenin asıl amacını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da "cari açığı minimize etmek" olarak açıkladı. Teşvik cari açık azaltma odaklı olunca tablo tamamen değişmiş. Teşvikler dörde ayrılmış. Genel ve bölgesel teşvik yanına yeni sistemde "büyük ölçekli yatırımlara teşvik" ile "stratejik yatırımlara teşvik" de eklenmiş. En çok teşvik stratejik yatırım grubuna verilmiş.
■ Bir yatırımın stratejik sayılabilmesi için 50 milyon liranın üzerinde, yüzde 40 katma değer yaratacak verimlilikte olması gerekiyor. Bunların yanında tedariki yüzde 50'den fazla ithalata dayalı ürünlerin yer aldığı sektör olması şart. Stratejik yatırımı isteyen istediği yere yapacak ve teşvikten yararlanacak. Bu sektörler demir çelik, makine ve kimya sektörleri.
■ Turizm, eğitim, sağlık, biyoteknoloji, demiryolu, denizyolu, tersanecilik, madencilik, savunma, havacılık sektörleri yatırımlarına da beşinci bölge teşviki uygulanacak. Bu anlamda teşvikler sadece sanayi sektörüne değil aynı zamanda hizmetler sektörüne yönelmeye başladı. Burada ana kıstas ya döviz kazandırıcı ya da döviz tasarruf edici sektör olması.
■ İki yıl süreyle yeni yatırımlar için geçerli olacak teşviklerin yurtiçi ve yurtdışında tanıtımını Yatırım Destek Ajansı yapacak.
BİR DE PARA OLSAYDI: Yeni teşvik sistemi bu haliyle iş dünyasında belli bir heyecan yaratabilir. Yatırımların yerlerini değiştirebilir. Sıfırdan yeni yatırımlar başlatabilir. Etkili sonuçlar sağlanırsa da cari açığın kontrol altına alınmasına katkıda bulunabilir. Hatta yatırımların canlanması yoluyla ekonomik büyümeye bu yıl ve gelecek yıl katkıda da bulunabilir. 2014 zaten seçimler yılı olmaya aday. Şimdiden belli olan yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Seçimlerin olduğu yıllarda yatırımlarda bekleme eğilimi ağır basar. Teşvikler de 2012-2013 yıllarında yapılacak yatırımlara veriliyor. Bu durumda 2014 yılı yatırımları da öne çekilebilir. Hem seçim dönemine rastlamasından dolayı hem de teşviklerden yararlanmak amacıyla.
Ekonomik istikrar var. Siyasi istikrar var. Teşvik var. Zaman var. Finansman işi ise o kadar kolay değil. Faizler dünyada düşük ama bankaların kredi iştahı zayıf. Bu açıdan projesi olmak yetmeyecek, bir de finasman veya sermayeyi bulmak gerekecek. Projesi olana ve sermayeyi bulabilene iş fırsatları kapıda.

SONUÇ: "Bütün kapıları açan paradır." Moltke