Bu iki yatırım aracı geçen yılın en çok kazandıranları arasındaydı. Yukarıda yer alan tablonun sol kolonlarından biri yatırım araçlarının 2011 reel getirilerine ayrılmış. Artıda olan ve yüzde 10'un üzerinde reel getiri sağlayan araçlar döviz ve altın yatırım aracı grubunda yer alıyor. Yatırım fonları, bono, repo ve mevduat olmak üzere TL bazlı faiz enstrümanları ve hisse senetlerinin kayıp yılıydı 2011.
KURDA KAYIP % 5: Ancak 2012 ile durum değişmeye başladı. Döviz ve altın artık yüksek oranda değer kayıplarına uğruyor. Yarım dolar ve yarım Euro'dan oluşan döviz sepetinin ilk çeyrekteki kaybı yüzde 5'i buldu.
Yeni yılla birlikte kayba uğrayan geleneksel yatırım araçlarından biri de altın. Hem dışarıdaki fiyatı geriledi, hem de döviz kuru geriledi. Bu çifte etkiyle birlikte geçen yılın en çok kazandıran yatırım aracı bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3 dolayında reel bir kayıp yaşadı. Bu kaybın yılın geri kalanında da sürmesi halinde altın son 5 yıldır ilk kez zarar ettirecek.
HEDEF ŞİMDİLİK TAMAM: Döviz ve altının bu kayıpları karşısında TL yatırım araçları değer kazanıyor. Faizlerde çok az da olsa şimdilik reel bir getiri var. Ancak enflasyonda küçük artışlar bu getirileri negatife çevirmeye yetebilir. Bu açıdan getirilerin ne olacağı enflasyonun seyri yanında faizlerin seyrine de bağlı olmaya devam edecek. Reel faizlerin bu durumu Başbakan Erdoğan'ın "sıfır reel faiz" politikasıyla da uyumlu. Gösterge bononun ilk çeyrekte reel kazancı yüzde 0.55 olurken, 100 bin liralık 3 ay vadeli mevduatın ortalama faiz getirisi yüzde 0.28'de kaldı. Reponun getirisi de yüzde 0.22 düzeyinde.
BORSA BANKALARLA: Hisse senetlerinde geçen yılki eğilimin tersi yaşanıyor. Nasıl ki geçen yıl Türkiye piyasası dünyadan negatif yönde ayrışmıştı ve yıl pozitif ayrıştı. Gelişen piyasaların ilk üç aydaki primi yüzde 13.6 düzeyinde gerçekleşirken İMKB'nin performansı yüzde 22'ye vardı. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de borsayı banka hisseleri sürükledi.
FONLARDA DURUM DEĞİŞTİ: Yatırım fonlarının performansı arttı mı, artmadı mı bilmiyoruz. Çünkü geçmiş yıllarda fonların performansını Anadolu Ajansı Fon Endeksleri ölçüyordu. Yukarıdaki tabloda 2011 yılına kadar buna ait getiriler yer alıyor. Orada görüldüğü gibi, son 4 yılın 3 yılında zarar ettirmişler. Bu yıl ise yatırım fonları SPK'nın yeni tanımlamasına paralel yeni gruplara ayrıldı. Anadolu Ajansı da bu hesaplama işini bıraktı. Biz de Fon Market'in endekslerini kullanmaya başladık. Bu nedenle performansların geçmiş yıllarla bağı da koptu. Ama yılbaşından bu yana yeni endeksler bazında bakıldığında yatırım fonları getirilerinin pozitife döndüğü, ana yatırım araçlarına yakın getirileri sağladıkları dikkati çekiyor. Bu da olumlu bir gelişme.
Faiz piyasası hariç tutulduğunda yatırım araçlarında geçen yılki eğilimlerin tersi bir durum gerçekleşiyor bu yıl.
SONUÇ: "Para bir yana, dara bir yana."Türk atasözü
