Top
Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoglu@aksam.com.tr

29/03/2019

Venezuela: Yeni Suriye mi, yeni Küba mı?

ABD, Venezuela’ya ‘başkan’ atadı, orduyu darbeye çağırdı; olmadı doğrudan müdahale tehdidi yaptı.

Rusya da buna karşılık Venezuela ile önce ‘ortak tatbikat’ yaptı, ardından asker ve yardım gönderdi; şimdi savunma anlaşması yapmaya hazırlanıyor.

ABD Başkanı Trump, Rusya’ya ilk kez ‘doğrudan askeri tehdit’te bulundu ve “Venezuela’dan çık, tüm seçenekler masada” dedi.

Rusya Başkanı Putin, Trump’a ‘sözcüsü’ ile karşılık verdi; “Önce ABD Suriye’den çıkmalı.”

İki ülkenin dışişleri bakanları da telefonla görüştü. ABD, Pompeo’nun Lavrov’a “Venezuela’daki eylemlerinize seyirci kalmayacağız” dediğini açıkladı.

Moskova’dan bir açıklama gelmedi.

***

Rusya’nın hafta başında Venezuela’ya gönderdiği 100 askerden birinin daha ileri bir adım atma görevi var: Rusya-Venezuela askeri işbirliği anlaşması!

Bu anlaşma olursa;

Rusya, tıpkı Suriye’de olduğu gibi, “Venezuela devleti bizi davet etti” diyerek ülkede asker bulundurabilecek.

Böylece ABD’nin veya ABD destekli bir komşu ülkenin Venezuela’ya askeri müdahalesi önlenmiş olacak.

Aynı şekilde, bugüne kadar Devlet Başkanı Maduro’nun yanında duran Venezuela ordusu içinde de ‘olası’ bir cuntanın ABD ile işbirliği yapması ihtimali ortadan kalkacak.

Rusya’nın bu hamlesiyle bu sonuçlar şimdiden sağlanmış bile

sayılabilir.

***

Venezuela’da Suriye’deki şartlar yok.

Daha çok Küba’daki şartlar var.

Artık Küba’nın ‘Amerikalaşması’nı değil, Latin Amerika’nın ‘Kübalaşması’nı konuşacağız gibi görünüyor.

İttifaka DP de katılmış!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen seçimde ‘patlayan’ bilişim sistemlerinin bu seçimde ‘çalışacağını’ müjdelemiş.

Ve “İyi Parti, Saadet, Demokrat Parti ve STK’lar ile sandıklara sahip çıkma konusunda güzel bir işbirliği yaptık ve güçlü bir bilgisayar altyapımız var” demiş.

Enteresan;

İttifaka Demokrat Parti de katılmış!

Bir ABD’li siyasetçi ile aynı fikirdeyim

Reuters ajansı geçti;

ABD, Suudi Arabistan’a nükleer teknoloji satmaları için ABD şirketlerine yetki verdi. Şirketlerin isimleri şimdilik gizli.

Adı Cemal Kaşıkçı cinayetiyle anılan Suudi Veliaht Prensi M. bin Selman, geçen yıl CBS’e verdiği röportajda “İran nükleer silah yaparsa biz de yaparız” demişti.

Aklınızdan geçeni tahmin edebiliyorum.

ABD’de de böyle düşünenler var.

Kongre’de Kaliforniya Temsilcisi Brad Sherman, Dışişleri Bakanı Pompeo’ya şöyle demiş: “Kaşıkçı hunharca katledildi. Elinde kemik testeresi olan bir rejime güvenemezseniz, nükleer silah olana da güvenmemelisiniz.”

Eyvallah!..

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp