Top
Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoglu@aksam.com.tr

26/04/2024

Freedom of Speech veya FOS!

ABD anayasası, dünyanın en kısa anayasası olarak da bilinir.

Anayasa, önsöz,

7 madde ve daha sonra yapılan

27 yasa değişikliğinden oluşur.

ABD, kuruluşundan itibaren kendini 'özgürlükler ülkesi' olarak tanıtır.

Bu iddiasını; din, ifade, toplanma ve dilekçe hakkıyla ilgili özgürlükleri garanti eden, 'bu hakları kısıtlayıcı yasa yapılamaz' diyen 'birinci değişiklik' ile güçlendirmiştir.

Ve bu konularda, başka ülkelerin iç işlerine karışacak kadar 'özgürlükçü baskı' yapma hakkını kendinde görmüştür.

***

ABD anayasasında 'Freedom fo Speech - konuşma/ifade özgürlüğü' olarak geçen birinci değişiklik, tarihte iki kez 'çok ciddi' sınavdan geçmiştir.

İkisini de kaybetmiştir.

ABD'nin 10 yılda 60 bin asker kaybettiği (1963-1973) Vietnam savaşına karşı protestolarda...

Ve 1940'ların sonundan itibaren 10 yıla yakın süre boyunca 'komünist ve sosyalist cadı avı' yapılırken...

Vietnam savaşına katılmayı reddedenler de, kapitalist sistemi sorgulayanlar da fişlendi, ifşa edildi, suçlandı, kovuldu, yargılandı, hapse atıldı.

Suçlanmak için konuşmak yeterliydi.

Hollywood'un ünlü yönetmenleri savaş yanlısı, sosyalizm karşıtı filmler yaptılar.

Dönemin en etkili propaganda aracı onlardı...

Filmleri izleyenler komşularını ihbar etmeye başladı.

***

Ne zaman 'rüzgar' geçti, bu kez 'günah çıkarma' filmleri yapılmaya, kitapları yazılmaya başlandı...

'Suç işleme/günah çıkarma' üzerine kurulu bir sistem!

Günah çıkardığımıza göre, artık diğer bütün ülkeler için 'dini özgürlükler, konuşma ve basın özgürlüğü raporları' hazırlayabiliriz! Bu raporlar, esasen muhatap ülkeleri baskı altına alma aracı olarak kullanıldığı için dikkate de alınmazlar.

Haliyle, olumlu bir etki de yaratamazlar.

Eğer ABD'nin çıkarı için gerekliyse, o ülkeleri işgal için gerekçe veya bardağı taşıracak bahaneden önce bardağı doldurmak için olarak kullanılabilirler.

Irak ve Afganistan'da olduğu gibi...

***

'Freedom of Speech' daha çok ABD'nin kendi halkına yönelik propagandası olarak işe yarar.

Dini gruplarda, cemaatlerde, medyada ve kamu davalarında özellikle gözetilir ve vurgulanır.

ABD'nin bugün karşılaştığı yeni bir sınama da doğrudan Amerikan halkının bu inancını hedef alıyor.

İsrail'in Gazze'ye yönelik yıkım ve soykırım saldırılarına karşı protestolar, ABD'nin en üst düzey üniversiteleri olarak bilinen 'Ivy League/Sarmaşık Ligi' listesindekiler dahil çok sayıda üniversiteye yayıldı.

Ve ABD yönetimi, bu üniversitelerdeki öğrencilerin barışçıl tepkilerini 'antisemitizm/Yahudi karşıtlığı' olarak niteleyerek 'susturma' operasyonlarına başladı.

Bu operasyonlar, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun aynı yöndeki çağrısıyla eş zamanlı geldi.

ABD, varlığını üzerine inşa ettiği temellere İsrail yüzünden balta vuruyor.

TEMAS ETMİŞ / 'İNCİNMİŞ...'

İstanbul'da büyükşehir belediyesi, seçim öncesi 'metro yapmadı' eleştirileri üzerine hızlıca 'istasyon açma' işine girişmişti ya...

O hatlardan birinde yolcu taşınırken hala test sürüşlerinin de yapıldığı, ancak test vagonlarının çarpışmasından sonra anlaşıldı!

Belediye önce 'arıza' dedi.

Çarpma görüntüleri ortaya çıkınca da 'temas etti' diye değiştirdi.

Bu durumda hasar gören vagonlar için de 'incinmiş' mi demeliyiz?

SEN YANMAZSAN, BEN YANMAZSAM...

İstanbul'da belediyecilik sosyalist literatürden alıntılara müsait örnekler sunuyor.

Düne kadar belediye otobüsleri yanıyordu.

Artık metrobüsler de yanmaya başladı...

Tabii yanan, yolda kalan, bozulan herşeyin yerine yenisi alınacak veya tamiri bakımı yapılacak.

Otobüs yanmazsa, metrobüs yanmazsa belediye nasıl çıkar ihaleye!..

18 ÜLKEDEN BÜYÜK KAHRAMANLIK!

18 ülke, Hamas'a "elindeki tüm rehinelerin derhal bırak" çağrası yaptı.

ABD, Arjantin, Avusturya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Kolombiya, Danimarka, Fransa, Almanya, Macaristan, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, İspanya, İngiltere ve Tayland...

BBC'ye göre Hamas'ın elinde hala 133 rehine olduğu tahmin ediliyor.

***

Bu 18 ülke, rehinelerin bırakılmasına karşılık Gazze için de bir vaatte bulundu: "Uzatılmış ateşkes anlaşması masada olacak!"

***

'Derhal' ve 'vaat' arasında bir değerlendirme yapmak için Anadolu Ajansı'nın önceki gün geçtiği son haberdeki tabloyu inceleyebilirsiniz:

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda tespit edilebilen 34 bin 183 Filistinli öldürüldü.

Bunların en az 14 bin 685'i çocuk, 9 bin 670'i kadın.

Yine tespit edilebildiği kadarıyla 77 bin 143 kişi de yaralandı.

İsrail hastaneleri de vurduğu için yaralıların nasıl tedavi edildiği, kaçının hayatını kaybettiği ise bilinmiyor.

İsrail, kendisine yönelik bir saldırının olmadığı Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de, en az 8 bin 430 kişiyi esir aldı.

Bu iki bölgede ayrıca, İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 487 Filistinli öldürüldü.

İsrail'e yönelik 'derhal' ile başlayan bir çağrı yok...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp