Top
Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoglu@aksam.com.tr

27/02/2024

‘Yahudi görünümlü İranlı' ABD'de kral!

ABD'nin Türk kamu bankası Halkbank'ı yargılama gerekçesi olarak kullandığı İranlı 'komisyoncu' Rıza Zarrab, FBI tarafından kaçırıldığı New York'ta, Türkiye'ye karşı ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.

Zarrab, İran'la altın karşılığı ticaret yaparak ABD ambargosunu delmekle suçlanıyordu.

Bu ticareti Halkbank aracılığıyla yaptığı gerekçesiyle Halkbank'a da dava açılmıştı.

Halkbank davası sürüyor.

Hatta, İran'a para kazandırdığı ve bu parayla İran askeri güçlerinin desteklendiği, İran askeri güçlerinin de ABD askerlerine yönelik saldırılarda bulunduğu ve bundan zarar gördükleri 'gerekçesi' ile bazı eski ABD askerleri ve aileleri de Halkbank'tan 'mağdur' sıfatıyla davacı olmuştu!

"3-5 dolar tazminat koparabilme" umuduyla!

'Yok artık' demeyin...

Bu dava da sürüyor.

Zarrab'ın 'Amerika rüyası' yaşadığı da bu sözde 'mağdurların' avukatlarının başvurusu üzerine ortaya çıktı.

Amerika'nın Sesi haber sitesinden Can Kamiloğlu imzalı habere göre, avukatlar, "tebligat için Zarrab'ı bulamadıklarını, kendini gizlediğini, muhtemelen birden fazla kimlik kullandığını, emekli CIA ajanlarının çalıştığı bir dedektiflik bürosunun bile izini bulamadığını" iddia ederek, mahkemeden ek süre istedi.

Ancak Halkbank'ın ABD'deki savunmasını üstlenen Williams & Connolly LLP hukuk firması, davayı uzatma bahanesinin gerçek olmadığını, aksine Zarrab'ın zenginliğini sosyal medyadan reklam eden bir ünlü olarak hayatını sürdürdüğünü ortaya çıkardı.

Halkbank avukatı Simon A. Latcovich, Zarrab'ın zenginler için binicilik okulu açtığını, at yarışları düzenlediğini, şehir şehir gezip sosyal medyada paylaştığını ve hayli ünlü olduğunu mahkemeye bildirdi.

Latcovich, "Hiçbir iddia gerçeklerden bu kadar uzak olamaz. Sarraf (Zarrab), ABD'de zengin ve ünlü bir yaşam tarzı yaşıyor. Üst düzey bir binicilik firmasını yönetiyor ve işletiyor, at yarışlarına katılmak için ABD'yi dolaşıyor. Farklı sosyal medya hesaplarında yaptığı bu işi açıkça tanıtıyor" dedi.

***

Zarrab, bir 'İranlı' olarak ABD'de nasıl hem suçlu hem güçlü olunabileceğini de öğrenmiş: Adını Aaron Goldsmith gibi bir 'standart Yahudi adıyla' değiştirdi, resmi işlemlerde bu ismi kullanıyor. Ancak sosyal medya hesaplarında ise daha 'zengin' görünümlü bir isim seçmiş: Richard Ferrari!

Yani Richard adıyla bir Britanya kökenli kadar 'Amerikalı', Ferrari adıyla bir İtalyan kökenli kadar zengin ve Aaron Goldsmith adıyla bir 'jenerik Yahudi' kadar 'korunaklı'...

Böyle bir 'zeka' ancak 'İranlı' olduğunun kanıtı sayılabilir!

ABD için İran kötüdür ama kullanışlı İranlı şahanedir!

Davalar hukuki değil, siyasi

Yine VOA'dan Can Kamiloğlu imzalı başka bir haberi hatırlatmakta yarar var. Türkiye'yi ilgilendiren Zarrab, Halkbank ve Sezgin Baran Korkmaz davalarını başından beri izleyen New York Barosu avukatı Cahit Akbulut'un değerlendirmesini almış. Avukat Akbulut, "her üç davada da hukuki taammümlerin dışına çıkıldığına" işaret ederek, şöyle diyor: "Zarrab davası 8 yılı aşkın sürüyor ve suçlu bulunup da cezası kesilmeyen ender davalardan biri oldu."

"Halkbank davası da 4 yıldır bir türlü sonuçlanmıyor."

"Sezgin Baran Korkmaz da apar topar ABD'ye getirildi ve uzun hapis istemiyle yargılandı ama açıklanmayan bir nedenle serbest bırakıldı."

"Her üç dava da birbirleriyle bağlantılı olarak hareket ediyor. İnanmamak istesem de bu davaların siyasi bir gücün kontrolünde yönetildiğini düşünüyorum. Bu davalar nedeniyle Türkiye'ye bir baskı yaratıldığını ya da yaratılacağını tahmin ediyorum."

Halkbank duruşması yarın

Bu arada, ABD'deki Rıza Zarrab davasında yargılanan Halkbank'ın Temyiz Mahkemesi'ndeki duruşması yarın (28 Şubat) yapılacak.

Savcı ve avukatlar karşılıklı suçlama-savunma yapacaklar.

Dava, ABD ile Trump döneminde yaşanan gerginlikler sırasında açılmış; "Halkbank'ın Türkiye'nin devlet kurumu olduğu ve Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası gereği yargılanamayacağı" dikkate alınmadan hakkında doğrudan dava açılmıştı.

ABD Anayasa Mahkemesi, Halkbank'ın bu yasadan yararlanıp yararlanamayacağının değerlendirilmesi için davayı yeniden yerel mahkemeye göndermişti.

Halkbank avukatları, "Bağımsız ülkelere yönelik dokunulmazlık yasası uygulanmazsa, herhangi bir savcı, yargı tarafından herhangi bir inceleme yapılmadan istediği ülkeye dava açabilir. Savcılara böylesi keyfi bir yetki verilemez. Halkbank davası düşürülmelidir" demişti.

***

ABD ile 'iki konu' var, gerisi teferruat

Bu dava ile ABD'nin 'terör örgütü listesine aldığı PKK ile bağlantısını kabul ettiği halde' YPG/SDG'ye silah ve para desteği vermesi, FETÖ'yü koruması gibi iki terör örgütüyle ilişkisi, "ABD'nin Türkiye'nin dostu ve müttefiki olup olmadığı" tartışmasının odağında bulunuyor.

Bu iki konuda olumlu adım atılmadıkça, iki ülke ilişkilerindeki diğer 'olumlu sayılabilecek' gelişmeler 'teferruat' kalacak.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp