Bir edebiyatçı, bir hoca, bir münevver olarak kültür dünyamızda iz bırakmış vakıf insanlardan biridir Prof. Dr. Orhan Okay.
Vakıf insandır çünkü yetiştirdiği talebeleri, eğitim dünyasındaki emekleri, kaleme aldığı eserleriyle gelecek kuşaklara ilham veren şahsiyetler arasındadır.
86 yıllık ömrünün yarısını farklı şehirlerde görev yaparak geçiren, hayatını ve tüm enerjisini bu ülkenin çocuklarına adayan 'idealist bir Anadolucudur' Orhan Okay.
Hüseyin Yorulmaz da vefalı bir yazar; hayatımıza dokunmuş münevverlerin örnek hayatlarını ele alan kitaplarda onun imzası var: Bir Neslin Öncüsü Celal Hoca'yı, Bir Neslin Ağabeyi Erdem Bayazıt'ı, Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç'i, şair ve devlet adamı Koca Ragıp Paşa'yı onun kaleminden okuduk.
Yeni kitabının adı ise 'Sadeliğin İhtişamı: Orhan Okay' adını taşıyor.
'Hocaların hocası' olarak anılan ve yüksek bir edebi zevke sahip olan Orhan Okay'ı entelektüel çevresi ile birlikte ele alan kapsamlı bir biyografi kitabı bu.
Hoca ile bir müddet aynı üniversitede (Sakarya) görev yapan Hüseyin Yorulmaz, Türk edebiyatı üzerine emek yoğu eserler kaleme alan Okay'ın hayatında yer edinen bütün önemli kırılma noktalarına değiniyor; Hocanın çalışmalarından dönemin siyasi yapısına, insan ilişkilerinden öğretme metotlarına, aile ve yakın arkadaş çevresine kadar geniş bir yelpazeden bakıyor.
Nurettin Topçu, Mehmet Kaplan, Necip Fazıl, Ahmet Hamdi Tanpınar, İstanbul, Erzurum, Artvin, Diyarbakır, Edirnekapı, Vefa, Fatih, Beyazıt... Milliyetçilik, Anadoluculuk, isimler, şehirler, akımlar, mekânlar, konuşmalar ve mektuplar Orhan Okay kitabına eşlik ediyor.
Hüseyin Yorulmaz, nesli tükenen bir 'ideal' adamı olarak görülen Hoca ile yaptığı uzun soluklu sohbetlerin lezzetini de katmış kitabına.
Dumanı üstünde tüten eser, Şule Yayınları'ndan çıktı.
Kitaba önsöz yazan Beşir Ayvazoğlu, Orhan Okay'ı şu sözlerle tarif ediyor: Disiplinli, yaptığı işi en iyi şekilde yapmak için samimi bir gayret gösteren, mütevazı ve bildiklerini hiç kimseden esirgemeyen büyük hoca... Çalıştığımız konularda bir müşkülle karşılaşırsak, bilirdik ki Orhan Okay hocamız var, ona sorar ve hallederiz.
Eserleriyle kendinden sonraki nesillere ışık olmayı sürdürenlerin amel defterleri kapanmazmış.
2017'de ebediyete uğurlanan Orhan Okay'a rahmet olsun.
GAZZE YALNIZLIĞI
Ülkemizde yayınlanan edebiyat dergilerinin kalbi 'Gazze' ile birlikte atmaya devam ediyor.
Ne var ki egemen dünya, Gazze'yi eşi benzeri görülmemiş şekilde Siyonist İsrail'in insafsızlığına terk etti; durmaksızın bombalanan, yakılıp yıkılan Gazze, aylardır, bir nefeslik gün yüzü görmedi, zifiri karanlığa, barbarlığa terk edildi.
Hasanali Yıldırım, 'Zifiri katrana boğduk Gazze'yi; yok saymanın katrandan denizine. Hiç kimselerin yaşamadığı bir yalnızlıktır bu: Gazze yalnızlığı' diyor.
Mürsel Sönmez'in genel yayın danışmanlığında 23 yıldır yayın hayatını sürdüren uzun soluklu bir edebiyat dergisi olan Birnokta'da yer alıyor Hasanali Yıldırım'ın "Gazze Yalnızlığı" başlıklı yazısı.
Derginin yeni sayısında başkaca şiirler, yazılar, değerlendirmeler, hikâyeler de yine Gazze'ye dair...
