Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

31/01/2023

"Bizim gelin İstanbullu olacak!"

“Babam iyice acıkmış ki inanın o kocaman su böreği dilimlerini âdeta yutuyordu”

 

“İstanbul’a dünür gitme” hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...

 Ama bizim akıllı beni götürmemeye inat etmiş. Bizim hizmetçimiz Şehmuz hayvanlara zaten bakıyor, çocuklara bakmak için de gitsin Karayazı (Koça) Göksu’da bizim Zeynep’i getirsin, bir iki ay o eve çocuklara bakar biz de gider geliriz” dedi. Cebrail Hoca bu sözün üzerine babamı ikna etti ve ikisini barıştırdı... 

Neyse öğlen sofrası kuruldu. Cebrail Hoca, babam; evin hizmetini gören Şehmuz ve ben hep beraber sofraya oturduk. Gözaltından babama bakıyordum. İyice acıkmış ki inanın su böreklerinin o kocaman kocaman dilimleri âdeta yutuyor. Babamın, böyle neşeli iştahlı iki günden sonra yemek yediğini görünce içim içime sığmıyor sevinçte pürneşe oluyordum. Sanki yemek lokmaları babamın boğazından aşağı değil de benim boğazımdan aşağı gidiyordu.

Sofradan kalktım, tandır ocağı tarafına geldim. Kız kardeşlerime sarıldım, Türkân’ı sağ koltuğuma Süreyya’yı sol koltuğuma aldım bahçeye çıkardım. “Kızlar müjde annem babam barıştılar. Annem de İstanbul’a gidecek. Bize de Zeynep Hala bakacak” dedim. Ben böyle söyleyince kızlar sevinçten nerdeyse uçacaklardı…

Süreyya “Oh Orhan Abi bizim de artık bir gelinimiz olacak. Komşuların herkesin gelinleri var bizim yoktu hep onlara özeniyordum” dedi.

Ben de “Hem de bizim gelin farklı, çünkü o İstanbullu olacak. Hem de adı Jale bu isim buralarda hiç yok” dedim… Ardından kardeşlerimi ve teyzemin çocuklarını toplayıp onları da tembih ediyorum:

“Bakın çocuklar bizim artık İstanbullu bir gelinimiz var, yengemiz var, ona göre İstanbul lisanını şimdiden konuşmaya çalışın!..”

Hep bir ağızdan “abi bu İstanbul lisanı da neyin nesi?” dediklerinde ben “gayet kolaydır” dedim. Bir örnek vermeye çalıştım. Mesela örnek, “gelirem”, “gidirem” yerine “geliyorum”, “gidiyorum” diyeceğiz he. “Artık abimiz koskocaman lise öğretmeni, gelinimiz ve akrabaları hep İstanbullu, ona göre mahcup olmamak için konuşma dilimizi düzelteceğiz, çok kitap okuyalım radyoları dinleyelim, radyodaki ajansı sunan spikerleri dinleyip onlar gibi konuşmayı başardık mı mesele kalmaz.”

Babam ertesi gün şehir merkezine gitti. Bir hafta sonrasına biletlerini aldı. Nişan için gereken hediyeleri aldılar. Annem çok neşeli, hazırlıklara başladı. Hayatında ilk defa büyükşehre İstanbul’a gidecek. Nasıl heyecanlı ve sevinçli olmaz!.. DEVAMI YARIN

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp