Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

28/01/2023

Özlem ve acı

Gittiniz ben kaldım yalnız garip yetim. Kapıyı hiç anahtarla açmamıştım yıllardır, çantamda unutmuştum. Her akşam geldiğimde fırça yerdim ‘vakitsiz geliyorsun’ diye. Hiç vakitli gelemedim anam. O sitemlerini özledim be anam. Babam hastaydı her tıraşımı kontrol eder “güzel” derdi. Her tıraştan sonra senin sesini arıyorum sen de gittin şu an, sol yanım acıyor, yanıyor… Önce sen gittin “gelir” dedim; çünkü çok gittin geldin “gene gelir” umudu vardı.

Bizi artık tanıyamasan da sen vardın ve kalktığımda görüyordum… Ama dönemedin… Birkaç gün sonra yanına annemi de çağırdın… Ambulans geldi yürüyerek bindin "merak etme iyi olup döneceğim inşallah” dedin gittin. El salladın, tek kalmıştım… Kardeşler başınızdaydı ben yeğenlere emanet, ümitle gelmeni bekliyorduk…

Nitekim ilk kötü haber geldi… Babamın entübe edildiği söylendi… Yüreğimiz ağzımızda telefon çalmasın diye dua ederek uyanıyordum… Derken annem bize öyle bir terlik attı ki hepimizi birden vurdu… O da entübe olmuştu… Yoksa bizi değil babamı mı tercih etmişti? Günler geçmiyor herkes telefona yapışık yaşıyor, çalmasın diye dua ediyordu…

Ama o sabah uyandım "arayan yok bugün de iyi” derken yeğen içeri girdi. Dilimden bir kelime döküldü:

“Hangisi?”

“Anneannem”

Her şey dondu… Ben kimdim, nerede idim; terlik öyle vurdu ki… Ne kadar geçti bilmiyorum,  yeğen “hadi kalk giyin gelen olur cenaze gelecek” dedi. Ben robot olmuştum. Hislerim yok oldu. Ağlayamıyordum.

Yürüyerek çıktığın evine tabutla son kez geldin. Ben hislerimi hissetmiyordum. Kalabalık hüzünlü ben tabuta bakıyor senin gidiyor olmanı anlamsız boş gözlerle izliyordum ve ağlayamıyordum. Ölümü yaşıyordum ama ölemiyordum. Gittin ebedi… Artık yoktun. Yatağın boş… Camide namazın kılındı ve mezarlık ebedî evin.

Öyle yorgundum ki erkenden yattım. Bir gerçeği unutmuştuk, babam hâlen hastanede idi. Herkes uyuyordu. Yeğen benle kalmıştı. Uyandım arayan yok, “iyi” diye düşündüm. Babam iyi. Bir telefon daha… Yeğene baktım yüzünde aynı ifade… Tek kelime çıktı ağızımdan:

-O da mı?

Yeğen “evet” dedi. Gene boşlukta, bulutlar sardı ruhumu… Anne acım geçmeden babam da eklendi… Her yerim titriyordu. Susmuştum, diyecek hiçbir kelimem yoktu. Yeğenin sesi ile kendime geldim. “Haydi acele et giyin...”

“Tamam” dedim,  o da geldi tabutla… Aynı hisler, cami, mezarlık, annemin yanına… Anneme emanet babamı, babama emanet annemi…

     Lütfü Yarar

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp