Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

22/02/2023

Bunu niye anlatıyorum?

Deprem sebebiyle yaşadığım hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...

Ve bu anlatacaklarımı asla övünmek için değil, kibirlenmek için değil. Cenabı Allah kibre düşürmesin… Bu deprem ile beynime hücum eden o tatlı hatıraları yâd etmek üzere anlatıyorum…

Yine o ilk yıllardaki öğrencilerimden çam yarması babayiğitler babayiğidi Fahri’min dört çocuğu, hanımı ve kendisi ile birlikte enkaz altında can verdiğini hatırlayıp gözlerim kan çanağı olmuş hâlde hatırlıyorum…

Kimi mi? Osman isimli öğrencimi… O yıllarda şehirde yaşayan öğrencilerim olduğu gibi köyden okumak için Besni’ye gelen öğrenciler de vardı... Birer bekâr evceğizi bulup orada kalırlardı… Ben ise onlarla arkadaş gibi konuşurdum… “Evde ne yiyorsunuz ne içiyorsunuz?”

Ne olacak çocuklar köyden yufka ekmek getiriyorlar, onların deyimiyle bir bakraç yoğurt getiriyorlar. Bir miktar köy yumurtası bol bol makarna ve salça olmak üzere hafta sonuna kadar yedikleri içtikleri buydu… Ben tabii çocuklara zaman zaman sorarım:

Buranın en güzel yemeği ne?

Onlar da öve öve bitiremezler. O çocuk akıllarıyla “Hocam bizim bir ‘dövmeç’imiz var…" “Besni tava”mız var vb... Besni’yi övmeye çalışırlar…

Sonra ben haftanın bir veya iki günü hanıma derim ki: “Ben yarın akşam evde yoğum...”

O bilir benim niye evde olmayacağımı. Ben öğrencilerimin bekârevine misafir olacağımdandır. Ben o öğrencilerimi kırmadan, biraz da motive ederek: “Hadi bakalım ben malzemeyi alıyorum siz de bu yemeği bir hazırlayın da o övdüğünüz yemek nasılmış bir görelim?” diyorum. Maksadım o öğrencilerim bu güzel yemeklerden de yesin… Çünkü biliyorum ki onu fırına götürüp pişiriyorlar… Fırıncılar 7/24 açık. Böyle, değişik günlerde o Besni’nin o değişik yöresel yemeklerini yaptırıp onlarla yemek üzere öğrencilerimi ziyaret ediyorum.

Ziyaret ederken de o günün imkânına göre çay, şeker meyve alarak o garip hanelerine gidiyorum. Öğrencilerimin gönlünü almaya çalışıyorum. O öğrencilerim de o terör yıllarında “öğretmenim bu saatte yalnız gitmeniz iyi olmaz” diyerek ben ne kadar ısrar etsem de beni evime kadar getirip bana eşlik ediyorlar… Bir öğretmen öğrenci iletişimiyle birlikte bir ağabey kardeş, bir baba evlat ruh hâli… İçlerinde Muhammed isimli bir öğrencim var ki her daim beni evime kadar koruma gibi götürmeden gitmezdi… Ah güzel çocuklarım benim… Bunu niye mi anlatıyorum… Bakın niye? DEVAMI YARIN

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp