Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

19/01/2023

“Yapsam mı yapmasam mı?”

“Durumunu ve merakını, emekliliği yaklaşan güvendiği tecrübeli bir zabıtaya soruyor...”


Dedemin yıllar sonra anlattığı itirafını siz değerli okuyucularımızla paylaşıyorum. Dedem gençliğinde belediyeye tahsildar olarak girmiş. Göreve başladığında kendisine belli miktarda makbuz kâğıdı zimmetlemişler. Dedem ilçeye haftanın bir günü kurulan sebze meyve pazarında bir de diğer başka bir gün kurulan hayvan pazarında seyyar sergileri dolaşıp onlardan işgaliye parası almakla görevliymiş.

Her seyyar tezgâhı dolaşıp her birinden resmî irsaliye parasını alıp makbuzunu verirken daha elindeki koçanlar yarıya gelmeden beraber görev yaptığı eski bir arkadaşı demiş ki:

-Sen bu işin kolayını bilmiyorsun. Daha yenisin.

-Nasıl yani kolayı nasıl oluyor?

-Topladığın paraların birkaç tanesini topladıktan sonra bir kişinin adına kes. Böylece üç beş kuruş da sana kalır. Sigara parasını çıkarmış olursun.

Dedem ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığım için, şaşırıyor. Ve o kimseye “hayır böyle bir şey yapamam ben” diyor.

Ama ne enteresandır ki o söz dedemin aklında dönüp dolaşmaya başlıyor… Tamam bir iki gün görevine normal devam ediyor ama gelgelelim nefis içten içe başlıyor dedemi dürtmeye…

Her pazar kurulduğunda o fikir gelip takılıyor aklına… “Yapsam mı yapmasam mı?” “Sakın böyle bir işe tevessül etme” “Yakalanır mıyım?”
Böyle birkaç hafta kendi kendine iç çekişme yaşıyor… Ama sonunda vicdanı değil cüzdanı galip geliyor… Nefsine yeniliyor… Ancak yüreğinde bir korku da beraberinde geziyor. Durumunu ve merakını güvendiği ve emekliliği yaklaşan tecrübeli bir zabıtaya soruyor:

O kişi de ne dese?

-Oğlum, el âlem deveyi havudu ile yutuyor. Sen sigara parasından çekiniyorsun. Karda yürüyüp izini belli etmeyeceksin.

O adam da bu yönde akıl verince dedem bir batağın içine, ilk adımını atmış oluyor… Benliğini, vicdanını, ahlâkını dürüstlüğünü ayaklar altına alarak, o üç kuruş için bu yolsuzluğa başlıyor…

Ama çok da üzülüyor… Hatta kendini halkın arasında dolaşan aşağılık biri olarak görüyor. Ona rağmen menfaat duygusu ne enteresandır ki bu alçaklığa dahi onu razı ediyor…

Dedem ne enteresan ki yalanı hiç sevmeyen biri iken aldığı görevi tamam edemediği zaman bile rahatsızlık duyan insan bu minik minik gelen sıcak paraya tevessül ediyor…

Her usulsüz kazanç sonrası eve döndüğünde cebinde para oluyor ama vicdan azabı içini kemirip duruyor… DEVAMI YARIN

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp