Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

18/01/2023

Onun öğrettikleriyle...

Evliliğimin ikinci yılı bitmiş, üçüncü yılına girmiştim. Aileme olan hasretimi, telefon seslerine yükleyip yüzlerce kilometre uzakta olan Erzurum’a göndermiştim. Karşıdaki merhametli ses, babama aitti. Hâl hatır sorduktan sonra babacığım “yakında sizi ziyarete geleceğim kızım" deyiverince, o anda sanki dünyalar benim olmuştu.

Bir haftayı âdeta iple çektim. Evet, babacığım sağ salim gelmiş, bize misafir olmuştu... Bir dediğini iki etmemeye, gönlünü hoş etmeye çalıştığım dokuzuncu günde, babam İstanbul’a biraz olsun alışmış, şöyle bir geziye çıktığı koca İstanbul’da, evimizi bulacak hâle gelmişti.

O gün “Kızım, ben bugünkü ikindi namazını da Beyazıt Camiinde kılayım. Bir de orayı görürüm” deyip dışarı çıktı. Kapıdan uğurlayıp ev işlerine akşama da yemek hazırlıklarına başladım...

Akşam olup vakit hayli ilerlediği hâlde babam eve dönmeyince içime bir kurt düştü. Bağcılar’dan Beyazıt arası o kadar uzak olamazdı. Evi de rahatlıkla bulabiliyordu. Peki babama ne olmuştu? O kadar beklememize rağmen bir haber alamadık. O yıllarda herkeste cep telefonları yoktu… Saat gecenin 22.00’sini gösterirken acı haberi öğrendik.

Babamı Çapa Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırmışlardı. Alelacele vardığımızda babam ecelle cebelleşiyordu. Daha öğle yemeğinde güle söyleşe vakit geçirdiğimiz babam gitmiş yerine başka biri gelmişti. Meğer ecel ne yakınmış bize Allah’ım. Rahmetli babacığım camide namaz kıldıktan hemen sonra oracığa yığılmış. Cami cemaati acilen hastaneye kaldırmışlar.

Konulan ilk teşhis: “felç!” Babamın üzerinden ağabeyimin telefon numarasını bulup ona durumu bildirmişler. O da, durumu bize bildirmişti. Babamın, hastanede kendinden geçmiş hâlde yattığını görünce dünyam başıma yıkıldı. Yıllarını geçirdiği Erzurum’dan, güya kızını ziyaret için gelmiş kendine göre gurbet ellerde, ellerin elinde kalmıştı. İki hafta nöroloji, servisinde komada kaldı. Ben, iki gözü iki çeşme babamın yanına gidip geldim. Ama elimden ne gelirdi ki... Tek tesellim gözyaşı, tek sığındığım yüce Allah’ımdı. Babacığım on beşinci günde, ruhunu teslim etti. Şimdi, Fatiha ve diğer sureleri okuyup babamın ruhuna hediye ediyorum. Çok şükür ki babam sağlığında bize bunları okutmuş. Şimdi öğrendiklerimle onun ruhunu şad ediyorum. Elhamdülillah.

     Leyla B.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp