Bu satırları günlerdir etkisinden kurtulamadığım kaygı dolu düşüncelerden bir parça da olsa uzaklaşabilme umuduyla yazıyorum.Anne muhabbet kuşu, yumurtadan yeni çıkan yavrularıyla birlikte kurtuluyor. Sübhanallah!.. Akıl alır iş değil. Aklım almıyor evet ama kalbim, ruhum, inancım alıyor.Tüm bu yaşananlar seneler önce okuduğum 'Kıyamet ve Ahiret' kitabını getiriyor aklıma. Herkesin ölüm-kabir-kıyamet-ahiret hâlleri başka başka. Göremiyoruz bilemiyoruz ama inanıyoruz. Kimi için ölüm bir odadan başka bir odaya geçmek gibi. Uykunda evin dünyan yıkılmış ama seni kurtaranların sesine 'n'oluyo yaaa' diyerek uyanmak gibi.Hep şunu düşünüyorum. Kimse bu büyük felaketten emin değil. Ama bir yandan da herkes emin…Birkaç gün ben de çoğu insan gibi uyku problemi yaşadım. Evin en güvenli yerini buldum. Hep oraya yakın durmaya çalıştım. Çocukları da yakınımda tutarak tabii... Tam bir hafta duşa girmedim… Evden çıkmadım… Çocukları yanımda yatırdım... Uzun süre şifası için uğraştığım, kaygı bozukluğu temelli fizyolojik hastalıklarımı bile yeniden yaşamaya başladım.Tüm bunları korkuyla yaptığımı düşündüm. Baskın duygu, korkuydu evet ama başka duygular da vardı, uzun uzun yoklayınca fark ettim.Arkadaşım bana “Dört gecedir oğlumla uyuyorum. Küçücük yatakta belim kırıldı resmen ama diyorum ki o insanlar göçük altında günlerce kaldı şikâyete hakkım yok uyumaya devam ediyorum.”Aynı hisler... Evet, baskın duygu korku ama başka bir şeyler de var burada... Empati kurma isteği, sahip olduklarımızdan utanma hissi, belki biraz vicdan rahatlatma ve daha adını bulamadığım başka şeyler.Yaşananların ne kadar acı olduğunu bir de benim yazmama gerek yok elbet ama ben hep şunu düşünüyorum: Her şey yanıp kül olsa bile bizim millet olarak küllerimiz sağa sola savrulmuyor. Biz bir şekilde adı ne olursa, ne şekilde olursa olsun küllerimizden doğabiliyoruz. Tıpkı birlikte çalıştıklarını öğrendiğimde çok şaşırdığım kemik yapım ve yıkım hücreleri gibi. Osteoklast (kemik hücreleri) yıkıyor eş zamanlı olarak osteoblast (kemik hücreleri) yapıyor ve birlikte kemik yapıyorlar yeniden inşa ediyorlar. Yıkım olmadan yapım onarım da olamıyor. Yıkıldık yerle bir olduk evet ama yeniden yapacağız. Ayağa kalkacağız çünkü biz buyuz. DEVAMI YARIN