Top
22/08/2020

Sevindik ama…

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün “Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi” diye önemli bir açıklama yaptı.

Tespit edilen miktar 320 milyar metreküp…

Kara haberlerle ruhumuzun karardığı bu kriz ve salgın döneminde böyle bir haber gerçekten çok iyi…

Fakat bu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Bey'in dediği gibi Türkiye'nin eksenini mi değiştirecek?

Fazla abartılı bir iddia değil mi bu?

Evet, geleceğe umutla bakacağız ama vatandaş olarak bu gazdan ne zaman faydalanacağız?

★★★

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Hedefimiz 2023 yılında Karadeniz doğalgazını milletimizin kullanımına sunmaktır” dedi. Yani 3 yıl sonra…

Bulunan doğalgazın çıkartılması ve işlenmesi için büyük tesisler kurulması lâzım.

Her şey 3 yıl gibi bir süre içinde yıldırım hızıyla gelişirse çok iyi ama… Bu işin uzmanları: “Tesislerin kurulup üretime hazır hale getirilmesi en az 7 yıl sürer” diyor. Bazıları tam kapasiteyle faydalanma süresinin 10 yıla kadar uzayabileceğini ifade etti.

7 ile 10 yıl bir devletin hayatında uzun bir süre değil ama insan hayatı için hayli uzun bir zaman.

★★★

Günümüzün gerçeği şu:

Istırap çeken milyonlarca insanımızın sıkıntısı yine aynen sürecek.

İşçiler, çiftçiler, emekliler, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan öğretmenler aynı dertlerin girdabında dönmeye devam edecek.

Ben şahsen, bulunan bu doğalgaz yatağı nedeniyle tabii ki memnunum. Gelecek için küçümsenmeyecek ölçüde ciddi bir umut yarattı önümüzde…

Ancak… Günümüzde insanların ekmeğe ve yemeğe ihtiyacı var. Doğalgaz çalışmaları sürerken, insanlarımızın yaşadığı acı günlere de acilen çare bulunması gerekiyor!

“Akdeniz'de çatışma Türkiye'yi parçalar!”

Karadeniz'de bulunan doğalgaz veya petrol ürünlerinin paylaşımı konusunda bir sorun yok…

Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin münhasır bölgeleri, yapılan anlaşmalarla belli… “Münhasır bölge” bilindiği gibi, bir kimse veya bir ülkeye ayrılmış olan yer demek… Tüm Karadeniz ülkelerinin münhasır bölge sınırları atılan imzalarla saptanmış durumda…

Bütün sorun Akdeniz'de…

Doğu Akdeniz, patlamaya hazır bir mayın gibi…

Türkiye orada tek başına!

Güya din kardeşimiz olan Araplar, Türkiye'ye karşı, Fransa, Yunanistan vs. gibi Hıristiyan ülkelerle işbirliği yapıyor.

Yedi düvel karşımızda…

Peki, ne olacak?

★★★

Doğu Akdeniz konusunda derin bir analiz yapan Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan “Küresel güçler, Türkiye'yi sıcak bir çatışmaya sokmak için elinden gelenin yapıyor” diyor ve ekliyor:

 Doğu Akdeniz'deki en büyük hak sahibi ülke Türkiye ve Türk kimliğidir.

– Emperyalist güçler Türkiye'yi parçalamak için planlı bir şekilde çatışma koşulları yaratıyor.

 Türkiye bölgede yanlış adımlar attı, atmaya da devam ediyor. Ama bu yanlıştan dönülmesi için vakit geç değil.

 Türkiye'nin Akdeniz havzasında karar verici güç olduğunu göstermesi gerekiyor.

– Diplomasi kullanılarak Mısır, Suriye, Lübnan ile ‘Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmaları yapılmalıdır. Bu imzalar atıldığı anda Akdeniz havzasındaki bütün dengeler değişir.

 Fransa Cumhurbaşkanı Macron sadece bir isim değil, bir zihniyet. Bölgeyi karıştırarak insanlığı yok etmek isteyen, sömürgecilik anlayışına devam etmek isteyen bir zihniyet.

 Kuzey Afrika'da Türk kimliği yok edilmiş durumda. Bölgeye Türk yerleştirerek onların mali ve siyasi anlamda desteklenmesi gerekiyor. Türkiye'nin hâkimiyet alanının sürekli ve kalıcı olması için oralarda Türk kimliğinin güçlenmesi şart.”

GÜNÜN SÖZÜ

Soylu bir insan kimseye karşı minnet altında kalmaz!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp