İYİ Parti, CHP’nin işbirliği teklifini reddederek aslında kendi ipini çekmiş oldu.

İYİ Parti, yerel seçimlerde 81 ilde kendi adayını çıkartarak CHP’nin önünü kesecek! Peki, kendisi kazanacak mı? Hayır!

Meral Hanım’ın partisi 81 ilin hiçbirine kazanamayacak ama muhalefetin oylarını bölerek AKP’ye kazandıracak...

Ankara kulislerinde dolaşan iddia doğru çıktı.

Uygulanan strateji bu!

★★★

Anlaşılan İYİ Parti, İstanbul ve Ankara’yı Erdoğan’ı kazandırarak CHP’yi iyice yıpratmayı amaçlıyor. Partinin cin fikirli kurmaylarının planı şöyleymiş:

CHP yerel seçimlerde ağır bir yenilgiye uğrarsa, meydan İYİ Parti’ye kalacakmış.

Belediye başkanlıklarını kaybedecek CHP çok kan kaybedeceği için dört buçuk yıl sonra 2028 yılında yapılacak genel seçimlere İYİ Parti çok daha güçlü ve çok daha iddialı bir şekilde girecek, belki de iktidar olacakmış!

★★★

Bu saçma hesapları hangi akıllılar yapıyor bilmem ama hayalden de öte, siyasetin doğasına aykırı görüşler bunlar...

Bence İYİ Parti Genel İdare Kurulu, 14’e karşı 35 oyla aldığı kararla kendi siyasi intiharını hazırladı.

Genel İdare Kurulu’nda karşı oy veren 14 üye, partinin sağduyulu seçmenlerini temsil ediyor. O seçmenler partiden kopacak!

Ülkede Laik Cumhuriyet ilkelerini, Atatürk devrimlerini yok etmek isteyen bir iktidar var...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e sormak lâzım:

“Sen demokrasiden ve Atatürk devrimlerinden yana mısın, yoksa iktidardan yana mı? Demokrasiden, düşünce ve fikir özgürlüğünden, kadın haklarından yana mısın, yoksa Saray’dan yana mı?”

İYİ Parti’nin kararı “iktidara hizmet etmek” oluyor.

Acaba AKP ile bir anlaşma mı var aralarında?

★★★

Altılı Masa’dan hışımla kalkıp, sonra kuzu kuzu geri dönerek partisinin oylarını yüzde 16’lardan yüzde 9’lara düşürüp Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesinde başrolü oynayan Meral Akşener, şimdi aynı misyonu sürdürüyor.

Hedef, AKP’yi kazandırmak!

Altılı Masa’yı terk ettiği vakit yüksek perdeden konuşan Meral Hanım:

“Ya tarih yazacağız, ya da tarih olacağız!” diye yeri göğü inletmişti.

Sanırım partisi de, kendisi de tarih olacak!

Adının yayınlanmasını istemeyen bir okurum ağlamaklı bir mektup yazıp göndermiş. Diyor ki:

“Maaşlara birazcık zam koydular,

Sonra da hepimizi fena oydular!”

Zamlar, TÜİK’in düşük enflasyona göre belirlendiği için bu haksızlık devam edecek.

Önceki gün açıklanan enflasyon rakamlarına şaşırmamak mümkün değil!

Üç ayrı enflasyon var:

1) TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) “Yıllık enflasyon yüzde 61.98” dedi.

2) İstanbul Ticaret Odasının enflasyon hesabı yıllık yüzde  73.89...

3) Akademisyenlerden oluşan bağımsız kuruluş ENAG ise yıllık enflasyonun yüze 129.27 olduğunu açıkladı.

Bu üç rakamın 3’ü de doğru olamayacağına göre açıklamalarda 2 yalan, 1 doğru var demektir.

Peki, hangisi doğru?

Çevremde en az yirmi kişiye sordum. Bir kişi bile “TÜİK’in rakamı doğrudur” diyemedi.

Maaşlara yapılan zamları etkilediği için TÜİK ne yazık ki, vatandaşın hakkını yiyor!

TEBESSÜM

Biletçi trenin kompartımana girer:

“Biletleriniz lütfen...”

Pencere yanında göbekli adam bir kart uzatıp:

“Milletvekili” der.

Biletçi onun karşısındaki adama döner. O da diğeri gibi bir kart gösterip:

“Bakan yardımcısı” der.

Sıra köşede oturan zayıf, çelimsiz yolcuya gelir. Adam cebinden çıkarttığı tren biletini göstererek:

“Seçmen” der.

İşin içine para ve yalan girdi mi, kimseye güvenme!