AKP'nin 4'üncü Olağanüstü Kongresi'nde Erdoğan büyük alkış tufanı arasında yeniden Genel Başkan seçildi.

İktidar yanlıları buna “Demokrasi şöleni” adı verdi ama seçimin demokrasiyle hiçbir ilgisi yok… Herhangi bir rakibin olmadığı tek kişilik seçimde demokrasi olur mu?

Genel Başkanın karşısına rakip çıkamıyor. Genel Başkan asla eleştirilemiyor. Genel Başkan partinin en üst düzey 49 üyesinin üstünü çizip bir anda liste dışı bırakabiliyor.

Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na, Genel Başkan'ın gösterdiği kişiler en ufak bir eleştiri yapılamadan onaylanıyor.

Bunun da adına “Demokrasi şöleni” diyorlar.

★★★

Ülke 21 yıldır böyle bir partinin yönetiminde…

Hayat pahalılığı karşısında düşük kalan ücretler, toplumun küçük bir bölümü hariç, herkesi perişan etti.

Türk halkı “Enflasyona mahkûm” bir hayat yaşıyor.

İktidar, artan fiyatların altında paspas gibi ezilen, inleyen, imdat isteyen milyonlarca insanımızı görmüyor ya da görmezden geliyor, aynı teraneyi sürdürüyor:

“Vatandaşı enflasyona ezdirmedik, ezdirmemeye kararlıyız. 2024 yılının başlarında enflasyonun düşmeye başladığını göreceğiz!”

Görürüz inşallah ama bu zayıf bir ihtimal. Çünkü enflasyon lâfla düşmez! Ekonominin kurallarını uygulamak lâzım.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “Faiz sebep, enflasyon sonuç” gibi bilim dışı lâflardan uzaklaşıp, rasyonel (akılcı) politikalara döndü ama, alınan önlemler hâlâ yetersiz.

★★★

AKP iktidarının en başarılı tarafı “Hayal satmak”

22 yıldan beri hayal satarak her seçimi kazanmayı başardılar.

Yıllarca “2023 hedefi” diye bir şey tutturdular, sallayıp durdular…

– Güya 2023'te dünyanın en güçlü ilk 10 ekonomisi arasına girecektik.

– Kişi başına milli gelirimiz 25 bin dolar olacaktı…

– İhracatımız 500 milyar dolara yükselecekti.

– Ay'a, uzaya gidecektik…

– Enflasyon tek haneli olacaktı…

– İşsizlik oranı yüzde 5'e düşecekti…

– Mülâkat sistemi kaldırılacaktı…

Daha neler neler vaat ettiler…

İşte 2023'ün sonuna geldik. Yılın bitmesine 2 ay 3 hafta kaldı.

Yapılan vaatlerin, verilen sözlerin hiç biri gerçekleşmedi…

Balık hafızalı bir toplum olduğumuz için, bizim millet de hepsini unuttu.

Geldiğimiz nokta ne?

“Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” gibi ekonomimizi çökerten sözleri artık duymuyoruz ama, tünelin ucunda bir ışık da göremiyoruz.

Ulusça perişan bir haldeyiz ve milletin yarısından çoğu çaresizlik içinde çırpınıyor. Hele emekliler… Aldıkları sefalet ücretiyle ölmemeye çalışıyorlar!

Buna rağmen AKP her seçimi kazanıyor. Siyaset tarihinde bunun emsali yok!

İktidar bu halka özel olarak madalya vermeli ama enflasyondan ve zamlardan başka bir şey verdiği yok!

Ortadoğu yine kan-revan içinde…

Filistin'de Gazze'nin yönetimini elinde tutan Hamas örgütü İsrail'in güney bölgesini 3 bini aşkın roketle vurarak 200'den fazla İsrail vatandaşının ölümüne sebep olunca, çılgına dönen İsrail Başbakanı Netanyahu “Görülmemiş bir bedel ödeteceğiz” diyerek Gazze'yi ateş altına aldırdı. Acımasız bombardıman sonucu en az 198 Filistinli yaşamını yitirdi, 2 binden fazla kişi yaralandı.

İsrail ile Hamas arasındaki savaşın bedelini yine siviller kan ve gözyaşlarıyla ödüyor.

Bu büyük insanlık dramını dünya film seyreder gibi izliyor.

Bu gerilim, bu çatışma yeni değil… 75 yıldır devam ediyor.

Birleşmiş Milletler örgütü ne yapıyor. Bir şey yaptığı yok. Yani dış kapının mandalı…

Bu kanlı mücadeleyi durdurabilecek tek güç: Amerika… O da, durdurmak bir yana İsrail'den yana çıkıyor, her türlü desteği sağlıyor. Ölen mazlumlar umurunda bile değil.

İnsanlık adına utanç verici!

Ziyafet verirsen dostun çoktur, yoksulun yanında kimse yoktur!