Amerikan birlikleri Suriye'de Fırat'ın doğu­sundan çekiliyor.

Bu çekilme ne kadar sürer belli değil!

Cumhurbaşkanı Erdo­ğan “Başkan Trump ile görüştüm. Bu konuda ilgililere talimat vere­rek çekilmeyi emretmiş. Fakat bu biraz gecikti. Kararlılığımızı devam ettiriyoruz” diyor.

Bu sözlerden Erdoğan ile Trump arasında bir mutaba­kat oluştuğu anlaşılıyor.

Fakat aynı Trump'ın daha sonra inanılmaz bir küstahlık­la Türkiye'yi tehdit etmesine ne demeli? Sağı-solu belli olmayan adam görülmemiş bir döneklikle:

“Türkiye benim büyük bilgeliğimin sınırlarını aşmayı düşünürse, Türk ekonomisini imha edece­ğim!” demez mi?

Dengesiz Trump hem “Buyurun girin, biz askerlerimizi çekiyoruz” diye yeşil ışık yakıyor, hem de “Türkiye ekonomisini yok edeceğim!” diye tehdit ediyor. Nesine güveneceksiniz bu adamın?

ABD kalleşçe bir oyun oynuyor ve başımıza çorap örüyor gibi geliyor bana! Suriye bataklığına daha fazla gömülmemek için dikkatli olmalıyız!

Çin, 1 milyar 400 milyonluk nüfusu ve her yıl büyüyen ekonomisi ile bir dünya devi…

ABD ile yarış edebilen tek ülke…

Çin Halk Cumhuriyeti geçtiğimiz cuma günü 70'inci kuruluş yıldönümünü kutladı.

Dünyanın en büyük meydanı olan Pekin'deki ünlü Tiananmen Meydanı'nda yapılan gösteriler çok görkemliydi.

Çin'in ürettiği modern füzeler, en son teknolojiyle donatılmış savaş uçakları, son model helikopterlerle birlikte kadın ve erkek askerlerden oluşan disiplinli Çin birliklerinin çarpıcı gösterileri tüm dünya televizyonlarında canlı olarak yayınlandı.

Bu muazzam kutlamada Türkiye'yi ilgilendiren gurur verici bir bölüm de vardı.

Çin'in en büyük televizyon kanallarından biri olan CCTV-4, Ankara'daki ofisinde Kemal Baytaş'la yaptığı bir söyleşiye geniş yer verdi.

Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Dostluk Derneği Başkanı olan Kemal Baytaş, Çin'de ve dünyada yüz milyonlarca kişinin ilgiyle izlediği programda “Atatürk'ün ‘Yurtta barış, dünyada barış' sözleri doğrultusunda Türkiye'nin de, Çin'in de dünyada barışı simgeleyen ülkeler olduğunu” anlattı.

Çin'in gösterdiği bu büyük ilgi, Türkiye açısından gurur verici bir olaydı ve Türkiye'nin dünyadaki imajına olumlu katkısı oldu.

★★★

Dört yıl önce Kemal Baytaş'ın başkanlığında bir heyet Çin'i ziyaret etti. Kafilede TBMM'nin eski başkanı Köksal Toptan da vardı.

Köksal Toptan dönüşte Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bir mektup yazarak “Çin'de Kemal Baytaş‘a karşı olağanüstü saygı ve sevgi gösterilerine tanık oldum. Çin hükümeti Baytaş'a ‘Dostluk Büyükelçisi' unvanı verdi. Baytaş'ın bu etkisinden yararlanın” diye bir öneride bulundu.

Sonuç ne mi oldu?

Kemal Baytaş tebrik bile edilmediği gibi, yazdığı bir köşe yazısı nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı'na hakaret davası açıldı, günleri mahkeme koridorlarında geçti.

“Tamamı yabancı futbolculardan kurulan takımların maçları bana hiç heyecan vermiyor” demiştim.

İzmir Altınordu Kulübü'nden şöyle bir mesaj geldi:

“Üstadım, biz de sizinle aynı fikirdeyiz. Gelin sizi Altınordulu yapalım, Altınordu maçlarını izleyin. Bizim sadece yurdumuzun çocuklarını oynatma stratejimiz var. Renklerimiz de güzel: Kırmızı-Lâcivert. Şeref duyarız – İbrahim Güdüm”

Altınordu'ya teşekkür ediyor, bu toprakların çocuklarına güvenen ve kadrosunda yabancı futbolcu bulundurmayan yönetici ve taraftarları kutluyorum.

TEBESSÜM

Muharrem Güngör'den bir fıkra:

Adamın biri, tahlil sonuçlarını öğrenmek için telefonla doktorunu arar.

Doktor büyük bir heyecanla:

“Aman beyefendi, ben de sizi arıyordum. Size bir iyi, bir de kötü haberim var” der.

“Önce iyiyi söyleyin doktor bey!”

“5 günlük ömrünüz kalmış!”

“Nee? Manyak mısın sen doktor bey? Bu haber iyi ise kötüsü ne?”

“4 gündür size ulaşmaya çalışıyorum!” 

Hayatın her safhasında gerçek ve kalıcı başarı, sabır ve doğruluktadır.