Top
04/04/2020

Ah şu particilik hastalığı!

Şimdi, birlik olma zamanı…

Böyle günlerde siyaset olmaz!

Yardımın ve bağışın partisi olur mu?

Hayırlı bir iş yapmak isteyen varsa, bırakın yapsın…

Fakat hayır! İktidar CHP'li belediyelerin bağış toplamalarını engellendi.

Korona tehlikesi ne zaman atlatılacak belli değil… Atlatılsa bile dünyayı (tabii ki Türkiye'yi de) işsizlik ve kıtlık tehlikesi bekliyor…

Kıtlık, sefalet demektir!

Yatırımlar durdu, fabrikaların çoğu stop etti, üretim kısıtlı yapılabiliyor. Tarım içler acısı, hayvancılık perişan… Ziraatte acil tedbirler alınmazsa gelecek günlerimiz karanlık olur.

Hazıra dağ dayanmaz!

Üretim olmadan tüketim olursa stoklar ne kadar zaman yeter?

Fazla sürmez, kıtlık başlar! Çiftçiye derhal devlet desteği gerekiyor.

★★★

Bugün çalışamayıp işsiz kalan muhtaç ailelere yardım yapmak sadece devletin ve belediyelerin değil, hali vakti yerinde olan herkesin insanlık görevidir. Fakat…

“Devlet içinde devlet olmaz!” denilerek CHP'li belediyelerin açtıkları bağış kampanyalarını durdurmak nasıl bir zihniyettir, anlamak mümkün değil…

SP lideri Temel Karamollaoğlu'nun “Hayırda yarışmak lazım, engellemek değil!” sözlerini AKP liderlerinin duyması lâzım…

★★★

Bağışta bile particilik yapılıp sen-ben kavgası bilinçsizce körüklenirse, ulusça muhtaç olduğumuz birlik nasıl sağlanır?

Bugün beraber olmazsak ne zaman beraber olacağız?

CHP'li belediyelerin bağış toplaması tamamen yasaldır. Çünkü belediyeler hizmet kuruluşlarıdır ve halka yardım etmeleri asli görevleridir.

Yasal olmayan İçişleri Bakanlığı'nın, bağış parası yollanan banka hesaplarını donduran genelgesidir.

Yaşadığımız korkunç günlerde, yardım yapacak hayırseverlere engel olunmasının tek izahı vardır: “Particilik.”

İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi aslında AKP iktidarının başarısızlığını örtme çabasıdır. Böyle olmasa, CHP'li belediyeleri kendisine rakip görüp vatandaşların bağışlarını engeller miydi?

Vatandaşın vicdani hakkı!

Şimdi yardım zamanıdır… İşsiz kalan her insana ödeme yapmak sosyal devletin bir görevidir ama biz ne kadar sosyaliz, bu tartışma konusu!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun terörle mücadelesini takdir edenlerdenim ama CHP'li belediyelerin bağış kampanyalarını engellemesini çok yanlış buluyorum.

Vatandaş istediği yere yardım yapar. Bu onun hem vicdani, hem demokratik hakkıdır.

Devlet bütçesine katkı olsun diye CHP'nin sunduğu “10 maddelik kaynak önerisi”nin 3 maddesinin hemen uygulamaya sokulması, sanırım kaynak sıkıntısını kısmen çare olur.

*Cumhurbaşkanlığı'nın 13 adet uçağından 12'si satılsın.

*Beştepe'deki Saray'ın harcamalarından tasarruf edilsin.

*Devlete yük olan yazlık-kışlık dev saraylar satılsın.

Peki, paraya çok ihtiyacı olan iktidar, bu önerileri dinler mi? Dinlemez tabii ki… Onlara göre “İtibardan tasarruf olmaz…”

Belediyelerin bağış kampanyaları için söylenen ise: “Devlet içinde devlet olmaz!”

Oysa belediyelerle ilgili kanunun 15, 18 ve 28'inci maddeleri yardım kampanyalarına izin veriyor ama günümüzde hukuk kaldı mı ki?

Aşı bulunmadıkça…

Koronavirüs salgının önlenmesi yolunda bilim insanları harıl harıl çalışıyorlar.

İyi haberler de geliyor… Bazı ilaçların faydalı olduğu bildiriliyor. Fakat, kesin çözüm ancak “Aşı” ile mümkün olacak!

Aşı bulunmadıkça, yaşanan bu endişe bitmeyecek!

Virüs, dünya ekonomisini de vurdu. Tüm ülkeler zor durumda.

Ekonomistler “Aşı bulunmadan önce yapılacak her türlü tahmin ve hedef kesinlikle gerçekçi olmaz ve tutmaz!” diyor.

GÜNÜN SÖZÜ

Mustafa Kemal Atatürk zamanında karlar bile  daha temiz yağıyordu.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp