İktidarın ve yandaşın yaptığı, hastaneye ziyarete gidip hastaya “seni çok iyi gördüm” demeye benziyor. Oysa Türkiye'nin ekonomisi iyiye gitmiyor.
Bakın, 2015 yılı çok kötü geçti. 2016 yılı daha kötü geçmeye namzet… Çıkıp paket paket reform açıklıyorlar. Neden buna ihtiyaç duyulduğunu söylemiyorlar. Ben söyleyeyim. Türkiye yıllardan beri fakirleşiyor. Kötüye gidiyor.
İşin kötüsü bugünden yarına reform adı altında yapılan yeni düzenlemelerle değişecek bir durum değil. Bu yıl, geçen yıla göre daha da fakirleşeceğiz… Matematik böyle söylüyor. Bizim de bununla yüzleşmemiz gerekiyor.
Sözüm ona kişi başı gelir 2013'de 10 bin 822 dolardı, 2015'te 9 bin 286 dolara geriledi. Bütün hedefler tutsa, dolar 3 lirada kalsa bile bu yılı 2015 ile aynı seviyede kapatacağız. Bunların hepsi aynı anda olmayacağına göre fakirleşeceğiz!

ATIP TUTMANIN BİR BEDELİ YOK MU?

Ne yapmak lazım? Önce kendini bileceksin. Hatalarını arayacaksın. Atıp tutmayacaksın. Mesela bu yıl, 2014'te 158 milyardan 2015'te 144 milyar dolara gerileyen ihracatın, yüzde 7,5 oranında artarak 155 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Aslında çok yüksek bir hedef değil… Yine de tutturulamayacağı apaçık ortada…
Başını kuma gömüp hep birlikte aynı lakırdıyı tekrarlıyorlar; Rusya'ya, Irak'a, İran'a mal satamıyorsak alternatiflerini buluruz. Dünya'da ülke mi kalmadı?
Arkasından Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi çıkıyor; “2016'da 200 milyar doları aşan bir ihracat rakamı beklediğini” açıklıyor. Kendisini ciddiye alan insanları kandırıp, ne yapmak istiyor?
Yok, gerçekten bu dediklerine inanıyorsa 200 milyar doları tutturamayınca kendini başarısız addedip istifa etmesi gerekmez mi? Siyasi ahlak bunu gerektirmez mi? Sizce istifa eder mi?

İLİM KENDİNİ BİLMEKTİR

Koskoca Bakan'ın 200 milyar doları aşan ihracat rakamını beklediği yıla beraber bakalım…
Başkanlık sistemine geçiş tartışmalarıyla siyasi, konumu itibarıyla da jeo-politik riskler had safhada… Ülkede tasarruf yok. Yatırım için yabancı kaynağa ihtiyacı var. Oysa içeride ve dışarıda kredileri büyütmek mümkün görünmüyor. Bankalar 100 liralık mevduatlarına karşın yurtdışından borçlanarak 120 lira kredi dağıtmış durumda.
Turizm ve ihracat gibi iki ana gelir kaynağı ciddi sorunlar yaşanıyor. Yatırım yok! Bu sorunların kaynağı bizzat geçmişte yediğimiz hurmalar.
Önce teşhisi doğru koyacağız ki tedavi başarılı olsun. Sorunları görmekten aciz, teşhis koyamayan bir yönetimin nasıl başarılı olmasını bekliyorsunuz? Ben beklemiyorum!