Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşüm konusunda yapılan son yasal düzenleme hakkında konuştu...

“Rezerv Alan” kanunu için, “Bunun arkasında bir şey aramak doğru değil...” dedi.

Bu işin arkası önü yok. Açıklaması da bir anlam ifade etmiyor. Kanun oradayken Mehmet Özhaseki kim oluyor?

★★★

Şehircilik Bakanlığı, artık mevcutta bina bulunan alanları da “rezerv alan” ilan edebilecek. Edebilecek.

Rezerv alan ilan edilen yerdeki konutlar mahkeme süreci dahil 90 gün içinde boşaltılacak mı? Boşaltılacak. Mehmet Özhaseki bakanlığa temel attı sanki... “Bunu biz yapmayacağız” diyor ama iki gün sonra diyelim ki ben geldim o koltuğa...

Kendime güzel bir yer beğendim İstanbul’da sahilde... Çıkartılan kanun maddesine dayanıp rezerv alan ilan ettim. Kim ne diyecek?
Göreceğiz bakalım kanun nasıl işleyecek.

Milletimiz bu tadı seviyor!

Metropoll Araştırma tarafından yapılan seçim anketi sonuçları paylaşıldı. Ankette “Bu pazar seçim olsa hangi parti, yüzde kaç oy alır?” sorusuna cevap arandı.

Kararsızlar dağıtıldığında partilerin oy oranları, AKP yüzde 38.8 ve MHP yüzde 9.9 olarak çıktı. Seçim olsa açık ara iktidarı alacak partiler aynı... Ben de burada atıp tutuyorum, halk ağır vergiler altında eziliyor diye...
Yok efendim açlık sınırı şu olmuş, vay efendim yoksulluk sınırı şuraya çıkmış. Kime ne?

Lan oğlum kafa ütülüyorsun, bir git şuradan derler adama... Haklılar da... Ben ülkenin diğer yarısı için yazmaya devam edeceğim ama birçok oy verenin her
biri memnun ki yönetimden... Dönen yok seçiminden...

Tasarruf deyince gel de gülme!

Mehmet Şimşek yırtınıyor. “Vatandaşımız kamuda tasarruf da bekliyor. Bu konuda yoğun çaba içindeyiz” demeçleri veriyor. Kimse dinlemez onun dediklerini... Söylemesi gereken kişi belli...

İyi de O’nun da işi zor! İlla “şatafata ve lükse hayır!” çağrısını Ankara’daki 1.150 nohut odalı, bakla sofalı Saray’dan mı yapsın?

Beyaz çayından bir yudum alıp Beylerbeyi Sarayı’nda mı tekrarlasın? Dolmabahçe Sarayı’nda mı yinelesin? Yıldız Sarayı’nda mı hatırlatsın? Vahdettin Köşkü’nde mi anımsatsın? Beykoz Kasrı’nda mı dile getirsin? Huber Köşkü’nde mi söylesin?

Yaz aylarında olsaydık Marmaris’teki 300 odalı mekanından seslenirdi. Ahlat Köşkü de olabilir. Nitekim idare etmeli bugünlerde... Şatafattan, lüksten uzak duracağız gerekirse!

Arap çölüne döndü ülke

Ülke sanki çölde... Nasıl bir tarım politikası uygulanıyorsa öyle... Alıştık artık biz bunlara... Zamanında el arabasıyla, bağırılarak satılan sebzeler bugün lüks ayarında...

Barış Manço malum şarkıyı şimdi yazsaydı, “domates, biber, patlıcan” diye bağırsaydı, iktidar karşıtı şarkı okumakla suçlanırdı. Muhtemelen dava açılır, ifadesi alınırdı.

★★★

Soran olursa, ekonomimiz çok iyi... Sahi ekonomi dediğin sadece dolar ve faizden mi ibaretti? Neydi? Doları dengele, kredilerde disiplin...

Kabul edin güzel dengelendik. Herkese bir disiplin geldi, para harcayamıyor. Ekonomi öyle bir değişti ki sebze-meyve bile alınamıyor!

★★★

Yılın ilk 10 ayında toplam 859.6 milyon dolar tutarında sığır ithalatı yapılırken, sadece ekim ayındaki sığır ithalatının tutarı 154.1 milyon dolar oldu.

Ülkede “Sığırdan bol ne var?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Mecazi anlamda doğru olsa da sığır yetiştirilmesi ile ilgili büyük problemlerimizin olduğu aşikar!

Etin fiyatı belli... Öyle asgari ücretlinin, emeklinin yiyebileceğin bir besin olmaktan çoktan çıktı. En yağlısından tadı olmayan kıyma bile lüks tüketim kategorisinde...

Dünyanın en az et tüketen ülkeleri arasında olduğun halde dünyada en çok et ithal eden ülkeler arasında başı çekeceksin. Sonra da ülkeyi gayet güzel yönetiyorum diye yedireceksin.

★★★

Buradan sonra sözüm sığırlara... Sen nasıl bir hayvansın da Türkiye’de yetiştirilemiyorsun? Ülkede her şey düzgünmüş gibi bir sığırda acayiplik bulmak biraz acayip oldu tabii...