İhracat rekor kırdı! Yine mi? Yine… Hiç şaşmaz… Oysa 2011'de yola çıkarken hedef belliydi; 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat! Daha yola çıkmadan sonucu da belliydi; hüsran!

Son 12 aylık ihracat rakamı ise ekim ayı itibarıyla 254.8 milyar dolar… Yolun yarısını 12 yılda geçtik işte…

★★★

Oysa yapılan ince hesaplamalara göre ihracat 2016 sonunda 300 milyar doları aşacaktı. Kimse de “nedir bu durum?” diye sormadı. Bırakın konunun açılmasını, hedef konulan 2023'te beş yıllık daha yetki aldı.

Şöyle ufak bir hatırlatma yapmakta fayda var. Tüm bu Nas dili ve edebiyatının, faizleri yükseltmeme inadının, konut ve otomobilin bile yatırım diye alınıp fiyatlarının patlamasının, enflasyonun coşmasının temel amacı dış ticarette fazla vermek diye başlayan plandı…

★★★

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ankara'da düzenlediği basın toplantısında “Bu, ekim ayında tarihi bir ihracat değerine ulaşmamız anlamına geliyor” açıklamasıyla göğsümüzü kabarttı.

İstisnasız her kademede aynı zihniyet aynı manipülasyon yöntemi olur mu? Neredeyse ülkeyi toptan satsalar “ihracat gelirimiz rekor kırdı” diye müjdeleyecekler…

★★★

Sonuç olarak 10 aylık dış ticaret açığı ise 94 milyar dolar olarak gerçekleşti mi? Sadece Ekim ayında 6.7 milyar dolar açık verildi mi? O zaman bir yerlerde hata yok mu? Bu iyi bir şey mi? Şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekmez mi?

Sen bu durumu bir başarı olarak görüyorsan onu düzeltme eğilimi olmaz… Sorunlu bir bakış açısı… Kendisini başarılı gösterme çabası…

★★★

Esasında alarm zilleri çalıyor, uyarılar kulaklarına ninni gibi geliyor. “İyi gidiyoruz” diyorlar. Kötü gitmemiz için daha ne kadar açılmamız gerekiyor?

Demek kimse hata yapmıyor. Her şey plan program dahilinde işliyor. Ortada ters bir durum yok ama ekonomi yan yatmış, enflasyon patlamış. O nasıl oluyor? İnsan hayret ediyor!

★★★

Sorun belli… Çözüm belli… Türkiye'nin ihracatının yüzde 70'e yakın kısmı ithal ara ve yatırım malı ile hammaddeye dayalı…

Yıllardır ihracatın bağımlı olduğu bu ithalatı ikame edecek, bunları içeride üreterek artı değer yaratacak bir sanayi dönüşümü sağlanamadı.

★★★

Hani Erdoğan çıkıp “Türkiye hızlı büyümeye devam edecek” diyor ya… Nitekim ekonomide gelişme ve büyüme göstergeleri aynı makinenin dişlileridir.

Tüm sektörler genel ekonomik yapının birbirleriyle bağlantılı uyumlu birer parçası gibi fonksiyon görürler. Şu anda dişliler doğru dürüst çalışmıyor.

★★★

Tek amacımız büyümeyi sağlamak ise ithal etmeyince büyümüyor Türkiye…

Nitekim borçlarımız kapatabilmek için açıklar küçültülmeli. Yani sistemi öylesine kurgulamışız ki, ne yapsak kurtulamıyoruz.

Fark eder mi? Hamasetin bu ülkede diğer adı başarı… Anadolu irfanı ne deseler alkışlayacak zaten onları…