Başkanlık sistemine geçince enflasyonu hesaplayan kurumun başı görevden alındı. Bunu 6 kere daha yazabilirim. Nitekim şu anda koltuğa oturan sekizincisi…

İşin ilginci enflasyonu bu hale getirenler yerinde kaldı. Halkımız öyle karar verdi. Hani sağduyulu bu milletiz diyoruz ya… İşte ta kendisi…

★★★

Enflasyonu düşük açıklayamıyorsan, o koltukta oturmayacaksın arkadaş. Enflasyon oranını yüksek çıkartmak sureti ile benim milletime karşı algı yaratıp moral bozuyorsan, kusura bakma sen o koltukta oturamazsın.

Bak ekim ayına… Cücük kadar artmış fiyatlar aslında… Yine de morali düzelen var mıdır acaba?

★★★

Söylenenlerin hepsi kulak arkası… Zira bir orası kaldı! Yaşananlar bir sonuç… Neyin sonucu? Tabii ki başkanlık sisteminin…

Ağzınla kuş tutsan daha iyiye götüremezsin! Hangi denklemi kurarsan kur “güven” yoksa ulaşamazsın aradığına… Bulacağın ya kötü yönetim olur ya da bela…

Bütün ülkenin odak noktası yerel seçimler ve sonrası… Ekonomik açıdan bakarsak hemen hemen tüm kurşunlar harcandı. Kalan mal mülkün hepsi satışta… Dayanmak çok zor beş ay daha…

Döviz gelmeli bir yerlerden… Nereden? Daha önce yabancı yatırımcı girip dengeliyordu ortamı… Alınan acayip kararlarla ürküttük alayını… “Lan ne işimiz var bizim bu sirkte” dediler, kim varsa kaçtı.

★★★

Kısa vadede “yabancı gelir” diye kimse heveslenmesin… İhracat ve turizm dışında pek fazla seçenek kalmadı ortada… İhracat geriliyor. Turizm mevsimi geçti.

Hem ihracatçılar hem turizmciler rekabet gücünü kaybetmeye başladı. Kur ve dövizdeki belirsizliklerden ötürü ihraç fiyatları istikrarsızlaştı.

Pazar ve müşteri kaybediliyor. Siparişler rakip ülkelere kayıyor. Turizm bile çok pahalı kalıyor diğer ülkelere göre… Bu durum böyle gider mi? Ben inanmam mucizelere…

★★★

Eski kazançların hepsi hayal oldu. Bu durum oldukça moral bozucu… Türkiye'de kimse piyasalar için seçimlerden önce yeni bir hikaye aramasın. Bulamaz!

Bu durumda ne yapmalı? Suyun üzerinde kalmaya çabalamalı…

★★★

Faizde getiri hâlâ reel olarak eksi… Borsanın tadı kaçtı. Döviz alıp beklemek anlamlı mı? Neredeyse bütün ülkeyi dolarize ettikleri için çok hızlı yükselmesine izin vermeleri söz konusu olamaz. Aksi takdirde ülke hazinesinde tek kuruş kalmaz.

Kısa ve orta vade için ne yerlilerin ne de yabancıların Türkiye ekonomisinin bu yönetimle düze çıkacağına inanmıyorlar.

★★★

Türkiye ekonomisinin yönetimi aşure gibi… Haliyle nasıl ki aşureden mantıklı davranmasını beklemiyorsanız, yönetimden de mantıklı kararlar almasını beklemeyin. Zira kısık ateşte uzun süre kaynayacak bir ortama giriş için hazırlıklarınızı yapın. Bizi diri olacağız derken kulak memesi kıvamına sokacak bir süreç yaşayacağız. Onu da bilin.

AKP kadar ülkeyi kötü idare eden başka bir yönetim gelmedi. AKP dışında başka bir parti ülkeyi yönetseydi, inanın Türkiye şu anda kişi başı gelirde 20 bin dolar seviyesindeydi!

Size şöyle anlatayım. Hani 2023 yılında Türkiye ekonomisini dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacaklardı ya… Yalan dünya…

★★★

2019 yılı itibarıyla Hollanda ve Suudi Arabistan bizi solladı geçti. Bugün Türkiye ekonomisi 19'uncu sıraya geriledi. Arkasından İsviçre geldi. Şimdilik 20'nci sırada Türkiye ekonomisi…

Evet İsviçre… Nüfusu 8.5 milyon kişi… 83.717 dolar kişi başı geliri… Hiç Türk Lirasına çevirmeye çalışmayın, insan fena hissediyor kendini!

★★★

Zira 1976 yılında Süleyman Demirel zamanında Türkiye zaten 17'nci büyük ekonomiydi… Bülent Ecevit ile 1979 yılında 16'ncı sıraya kadar yükseldi.

Sonrasında hep bu seviyelerde gitti geldi. Hem Demirel hem de Ecevit bu durumun nüfustan kaynaklandığını ve fazla bir anlamı olmadığını bildikleri için meydanlarda bununla övünmek onların akıllarına gelmedi!

★★★

Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi Hindistan… Hindistan iş gücünün ucuz olduğu ve nüfusun fazla olduğu bir ülke… İnsanlar zor şartlarda düşük ücretlerle çalışıyorlar… Fakirler, fukaralar… Kişi başı gelirleri yıllık 2.200 dolar civarı…

Siz hangisinde yaşamak istersiniz? Hindistan gibi dördüncü büyük ekonomide mi? Yoksa on dokuzuncu sıradaki İsviçre'de mi?