Ne demişim geçen yıl bugünlerde; “2013 te enflasyon, hedeflerin aksine yüksek seyredecek. Hem de talep kısıldığı halde… Yani hem satışlar düşecek, hem fiyatlar artacak. Hoppala… Buyurun stagflasyon…”
İşte tam bunu yaşıyoruz. Enflasyon yükselirken büyüme yavaşlıyor mu? Evet! Nasıl bulaştık bu pis duruma?
Kriz içinde kriz
Kırılgan para birimleri için, yüksek dış borç, yüksek enflasyon oranları ve ihracatın ithalatı karşılama oranının düşmesi bizi tek sonuca götürdü; Stagflasyona…
Hâlâ kriz çıkar mı diyorlar… Krizdeyken kriz çıkar mı?
Kriz dedikleri nedir ki? İlla kriz için birkaç bankanın batması mı gerekiyor? Ya da dolar kurunun bir anda 2.20 lira olması mı? Her gün gelir artırıcı önlem alınan bir ekonomide işler yolunda mıdır?
Bir ekonomi için en tehlikeli olan çifte açıktır. Cari açık ve bütçe açığı birlikte devasa karadeliği oluştururlar. Ülkeleri küçük sarsıntılar fazla etkilemez ama bu delik ülkeleri önce yutar sonra da tükürür.
Maşallah biz de iki tür açık da mevcut. Kronik olarak cari, yeni yeni de bütçe açığına sahibiz. Bunu eleştirmek için söylemiyorum. Manzara bu! Hâlâ neyi anlatıyorlar, neyin iyi ekonomisinden bahsediyorlar kavramak zor.
Bunu da demiştim
Benim söylemim açık… Salt para politikaları ile devamlı büyüyemezsin. Tasarruf olmadan büyüyemezsin. Hatta para politikası ile büyümenin de sonuna geldik. Artık üretimi desteklemeden büyüyemezsin. Dinleyen kim?
Madem öyle, ben siz başka bir model sunayım… İndirin faizi dibine kadar sonrasında ne olacak?
Söylemlerin aksine enflasyon coşsun, tasarruflar sıfırlansın, sıcak para getiri elde edemeyince kanatlansın… Faiz para etmeyince rota dövize dönsün… İşte o zaman tam sürünmeye başlarız.