Top
29/08/2023

5 yetmez 55 verin

Milli Erkek Basketbol Takımı, Dünya Kupası'ndan sonra olimpiyat vizesi de alamadı. Bu tablodan utanması gereken asıl sorumlular inşaat önünde şov yaparken başarısızlığın faturası iki devşirmeye kesildi. Biri Efes'te diğeri Fenerbahçe'de olmasa 5 değil 55 maç men cezası alırlardı!

Larkin ve Wilbekin, milli müsabakaya katılmama nedeniyle ceza aldıkları için, TBF'nin talimatlarına göre ‘yerli' statülerini kaybetti. Tahkime itirazlardan sonuç çıkmazsa Efes ve Fenerbahçe, ligimizde bu oyuncuları yabancı statüsünde oynatabilecek.

Hırvatistan’a yenildiğimiz maçın sonunu izlemeden salondan kaçan biri 20 Ağustos'ta konuşacaktı bu konuda… O ne oldu?

2016'dan beri Türk basketbolunu yöneten mevcut ekibin erkek takımı, 6 büyük turnuvanın 3'üne gidemedi; gittiği 3'ünde de en iyi 10'unculuk gördü. 2000'lerde 2 olimpiyata giden kadınlarda da durum vahim! Son 3 Avrupa Şampiyonası'nda gruptan bile çıkamadı…

ALTYAPILAR?

ABD'nin yine sistem denemesi yapıp umursamadığı U-19 Dünya Kupası'nda tek ciddi rakibimiz olan İspanya'dan 32 fark yedik. Üçüncülük; İspanya'nın domine ettiği tüm alt yaş gruplarındaki son turnuvalarda, tek tesellimiz oldu… U-16 Kızlar, Konya'da 16 takım arasında 15. olup küme düştü!

Ağustos 2023 itibariyle Türk basketbolu, Türk voleybolunun resmen gerisinde ve gölgesinde kaldı. Voleybol yerine basketbola yatırım yapan sponsorlar saç-baş yoluyor!

Dünya 1 numarası voleybolcular Milletler Ligi'nden sonra Avrupa Şampiyonası'nda da altın alıp ardından olimpiyata giderse; üstüne erkekler de beklentilerin üzerine çıkarsa; basketbolun ruhuna El Fatiha!

Türk basketbolunu yönetenler ve bu kara tablodan sorumlu olan diğer tüm paydaşlar, voleybolun ana sponsoru Vestel'in son reklamını izlesin. Basketbolun medyada voleybolun gölgesinde kalmasının, ciddiye alınmamasının; birkaçı hariç milli basketbolcuları sokakta kimsenin tanımamasının; salonlarda koltukların, basın tribünlerinin boşalmasının; ve artık basketbolu kimsenin umursamamasının nedenlerini anlarlar belki!

KİM UTANACAK?

Olimpiyatlardan sonra atletizmin en önemli organizasyonunun ev sahibiydi Budapeşte. 200'e yakın ülkeden ve mülteci takımından atletler, 49 disiplinde yarıştı. 148 madalya dağıtıldı ana sporun dünya şampiyonasında. Türkiye ne yaptı? 17 atlet, bir final, bir yarı final, sıfır kürsü… Başarı sayarsanız; iki olimpiyat kotası!

Tek finalistimiz Ersu 12 sporcu arasında 12. oldu. Olimpiyat deneyimli Eda'nın kayıtlara geçecek derecesi bile yoktu! Ramil, Yasmani final göremedi. Son üç Dünya Şampiyonası'ndaki madalya sayımız sıfırda kalırken gözler, Türk atletizmini küme düşürmeyi başaran federasyon başkanına çevrildi.

Tarihi başarısızlıklar, art arda sürülen kara lekeler yetmedi… Manipülasyon dahil ortada onlarca skandal varken; Türkiye takibe girmişken; Avrupa, Balkanlar derken World Athletics yönetimine de pes dedirten bir kararla aday oldu ve yine kaybetti!

Seçim öncesi sosyal medya hesabından harika Türkçesiyle iddialı mesajlar verip tehditler savuran, yenilginin ardından yine o harika Türkçesiyle teşekkür mesajı paylaşan başkan masada; sporcular sahada kaybetti… Türkiye ise yine prestij kaybetti!

Başkan, Akdeniz'in yönetimine girdim diye sevinirken kim utanacak?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları