Top
Serdar Karagöz

Serdar Karagöz

emre.akoz@sabah.com.tr

24/07/2013

Bir efsanenin çöküşü: Detroit

Amerikan otomobil firmalarının merkezi olan ve otomobil yan sanayisi ile ilişkili yüzlerce fabrikaya evsahipliği yapan "Dünya otomobil başkenti" lakaplı Detroit geçtiğimiz hafta iflas ettiğini açıkladı.
Detroit'i biraz hatırlayalım. Buick, GMC, Chevrolet, Cadillac, Dodge, Jeep, Chrysler, Ford ve Lincoln gibi Amerikan'ın sembolü olmuş bütün bu markların pazarda dominant olduğu yıllarda Detroit bir çekim merkeziydi. Dev üreticilerin yanında otomobilde kullanılan en küçük parçaya kadar üretim yapan birçok irili ufaklı firma bulunuyordu. Küçük sermayeler ile işler kuruluyor, büyük paralar kazanılıyordu.
1950'li yıllar Detroit'in yıllarıydı. Detroit'in yıldızı Japon arabalarının Amerikan pazarına girmesi ile sönmeye başladı. Hollywood, Amerikan otomobil lobisinden aldığı talimatla "japon işi" ürünleri ne kadar kalitesiz resmetse de Honda ve Toyota Amerikalı tüketiciler tarafından tutuldu. Rekabette zora giren Amerikan otomobil sanayisi 1980 sonrası alarm vermeye başladı. 2000'li yıllara gelindiğinde artık can çekişiyordu. Sahneye çıkan Çin firmaları Amerikan otomobil parçası sektörüne de son darbeyi vurunca Detroit havlu attı. İflas açıklayan devlerin, kapanan küçük firmaların ve üretimde teknolojinin etkisi işsizliği ve yoksullaşmayı beraberinde getirdi. Bir anda hızlı bir düşüş yaşandı. Detroit Belediyesi vergi gelirlerinin yarısından fazlasını kaybetti ve sistem kilitlendi.
Bugünlerde Detroit bir film setine dönmüş durumda. Sokak lambaları yanmıyor, toplu taşıma sistemi çalışmıyor. Polis dahil kamu hizmeti veren bütün kuruluşlarda maaşlar ödenemiyor. Artan suç oranları, işsizlik ve yoksulluk nedeniyle şehir boşalıyor. 1.8 milyon olan nüfus 700 bin seviyelerine düşmüş durumda. İnsanlar arkalarına bakmadan şehri terkediyor. Evler neredeyse bedavaya satılıyor.
Fakat ilginç bir durum da var. Detroit'den herkes kaçarken Çinli firmalar son yıllarda Detroit'e ofis ve irtibat noktaları açıyor. Çin geçtiğimiz yıl ABD'ye 13 milyar dolar değerinde otomobil parçası ihraç ederek Detroit'in boşluğunu dolduruyor. Yeni Cadillac'ın pek çok parçası Çinli firmaların ürünü. Çin kendi otomobillerini Amerikan piyasasında tutturamasa da bu stratejisi ile Amerikan otomobillerini bir nevi Çinlileştiriyor. Amerikan otomobil sanayisi ayakta kalmak için Detroit'i feda ederek Çin ile iş tutmaya başlıyor ve herşeyini otomobile bağlayan bir şehir kepenk indiriyor. Detroit'in iflas hikayesi özetle böyle.
Fakat Amerikan ekonomisinin toparlanma seyrinde olduğu bu günlerde Detroit'in iflası kafaları karıştırmasın.
Detroit'in iflası kendini bütünüyle 'bir sektöre' bağlaması ile açıklanıyor. İflasın sorumlusu olarak otomobil sanayisindeki gelişmeleri öngöremeyen yerel siyasiler gösteriliyor. Detroit'in bir "mismanagement" yani yanlış yönetim kurbanı olduğuna dikkat çekiliyor. Detroit'ten hareketle Amerikan ekonomisine ilişkin olumsuz bir tablo çizmek doğru değil. Amerikan ekonomisi gücünü kendisini yeni düzene/ düzenlere çok çabuk adapte edebilmesinden alıyor. Detroit bir istisna ve istisnalar kaideyi bozmaz. Detroit iflas etse de Amerika kalan sağlarla yoluna devam ediyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp