Top
Ferhat Ünlü

Ferhat Ünlü

tulu.gumustekin@sabah.com.tr

18/06/2023

Kalem, silah ve mikrofon hikâyeleri

Kalem, silah ve mikrofon…

Bunlardan hangisine ne kadar ihtiyaç duyacağınız sorusunun cevabı; yeteneklerinize, mesleğinize, müktesebatınıza ve hepsinden önemlisi nesnel olarak içinde bulunduğunuz güvenlik koşullarına göre belirlenir.

Mesela Allah korusun; bir iç savaş ortamında -en yakın örnek olduğu için Suriye'yi gözümüzün önüne getirelim- elinize kolayından bir mikrofon alamazsınız.

Rejimin kalelerinde nadiren kalem oynatabilirsiniz, o da rejimin izin verdiği ölçüde… Rejimin kontrolündeki alanların dışında, misal PYD hegemonyasındaki bölgede yaşıyorsanız ve PKK'lı değilseniz, zaten pek yaşıyorsunuz da sayılmaz!

Silahın ise envaiçeşidini Suriye'de bulabilirsiniz, 'silah ruhsatına sahip olmayan sabıkalı örgütlerin elinde'… Türkiye; okuduğunuz metnin temel metaforları olarak seçtiğim üç imgeyi, aynı anda birbirine karıştırmadan kullanabilen güçlü ve güvenli ülkelerden biridir. Ama kelime sıkmayı bilmeyen kalemi eline alınca, her mikrofonu eline alan belagat şehvetine kapılınca ve silah üreten de milli güvenlik açısından riskli siyasi tercihlerde bulunmakla kalmayıp, bunun açık açık propagandasını da yapınca ne olur? O zaman bu üçlü arasındaki denge bozulur. Türkiye, 14 Mayıs 2023 öncesi ve 14-28 Mayıs 2023 arasında bu denge bozukluklarını ziyadesiyle yaşadı.

SEÇİMİN 'KRİPTO ANTİ-ERDOĞANCILARI'

Bu yazıyı yazmak için; seçimin olağanüstü diyebileceğimiz bir gerginlikle bitirilen ilk turunun üzerinden bir ay geçmesini bekledim. 14 Mayıs öncesi 'Seçimin kaderini kripto Erdoğancılar belirleyecek' başlıklı yazıyı üç bölüm halinde bu köşede yayınlamıştık. Sonuçlar beni yanıltmadı. Seçimin kaderini, mahalle baskısının muhalefet lehine fevkalade arttığı dönemde çevresiyle polemiğe girmek istemeyen gizli, kararlı Erdoğan seçmenleri belirledi. Oylarını vermek suretiyle ülkenin beş yıllık kaderini tayip edip köşelerine çekildiler.

Ancak bu seçimin 'kripto anti-Erdoğancıları' nasıl gözler önüne serdiğiyle çok az kişi ilgilendi. Şimdi size üç örnek üzerinden; kripto veya değil, anti-Erdoğancı olup da, yerden yere vurduğu düzenden beslenenleri anlatacağım.

Kalem, silah ve mikrofon imgeleriyle özdeşleştirdiğim üç emsal üzerinden... Sondan başlayalım: Mikrofon… Bildiğiniz bir örnek: Melek Mosso. Kendisi Y Kuşağı'ndan… Öyle kripto falan değil, anti-Erdoğancı… Bu genç 'sanat insanı', 2019'daki bir konserde sahnede sol bacağını da göstererek orta parmak işareti yapmıştı.

Orta parmak işareti, Batı kültürüne ait bir müstehcen el hareketidir. Aşağılamayı ifade eder ve muhatabına Anglosaksonların o müthiş kelimesi (!) 'fuck'ın türlü varyasyonlarıyla kurulan küfür cümleleri gönderir.

Kökeni Kinik fıçı filozofu Sinoplu Diyojen'e kadar gider bu hareketin.

Derken 2 bin küsur yıl sonra Hollywood'da The Ring adlı filmde kullanılır. The Ring dediysem milenyumun başında çıkan meşhur Halka değil, 1927 yapımı Alfred Hitchcock filmi… Ama ondan önce ABD'de orta parmağın ilk belgelenmiş görünümüne 1886 yılında rastlanıyor: Bir fotoğraf... Fotoğrafta Boston Beaneaters beyzbol atıcısı Old Hoss Radbourn adlı zat, rakibi New York Giants'ın bir üyesine orta parmak işareti çekerken fotoğraflanıyor.

Böyle böyle günümüze kadar geliyor bu hareket. Sonuç olarak bize özgü değil. Olmayabilir de… Kültürde hele de iyi bir ürün ithal edilecekse milliyetçi duruş sergilemek doğru değildir. Kültür söz konusu ise olaya hem milli, hem de yerine göre evrensel bakabilmemiz gerekir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp