Top
Ferhat Ünlü

Ferhat Ünlü

tulu.gumustekin@sabah.com.tr

17/03/2024

Paranın sanatkârları: ‘Rothschild’lar / Volume 2

1854 yılında, henüz 36 yaşındayken inşa ettirdiği şatoyu ya da mütevazı deyişle 'kır evi'ni (country house) muzaffer bir edayla izleyen Mayer Amschel de Rothschild, Psikanaliz'in babası Sigmund Freud'un "En küçük erkek çocuk harikalar yaratır" tezine yaraşır biçimde ailesinin medarı iftiharı olmuştu.
Yukarıdaki cümle, 3 Mart 2024'te bu köşede yayınlanan ve 'Şatoları çürürken devletleri de çöküyor: Rothschild Ailesi' başlıklı yazının ilk cümlesinin devrik versiyonu.
Yazı beğenildiği ve ilgiyle okunduğu için devam filmi mahiyetinde Volume 2'sini yazayım dedim. Ne var ki -istisnalar kaideyi bozmazher devam filmi gibi bu da ilkinden daha iyi olmayacak, baştan anlaşalım sevgili okur.
Paranın sanata en çok yaklaştığı insan öyküsü, Rothschild'ların öyküsüdür. Bu aile, paranın sanatkârıdır. Çünkü sanattan farklı olarak paranın hiçbir zaman tek başına yapamayacağı bir şeyi yapmışlardır: Kazandıkları paralar, kazanma yöntemleri ve sonra kazandıkları paralarla ne yaptıkları 280 yıldır tartışılmaktadırlar.

AİLENİN SİNEMA VERSİYONLARI
Neredeyse bu aile ile yaşıt; Laurence Sterne'nin, romanın ağababası Don Quijote'den esinlerek yazdığı Tristram Shandy'si roman için neyse Rothschild'lar da ekonomi için odur. Hatta daha iddialı ve net söyleyeyim: Rothschild'lar, ekonominin Don Qujiote'dur. Çok daha yakın bir yüzyıldan örnek verirsem John Fowles'un 'The Magus'udur bu herifler.
Eğer ekonomi bir sinema olsaydı Rothschild'lar kesinlikle ve kesinlikle Stanley Kubrick'in Eyes Wide Shut'ı (Gözleri Tamamen Kapalı) olurdu. Alternatif ararsak Christopher Nolan'ın Inception'ını muadil kabul edebilirdik. Daha farklı bir resim arıyorsak İngilizler'in picture, yani 'sinema resmi' dediği anlamda o zaman Francis Ford Coppola'nın 'Baba'sına başvurabilirdik.
Eğer ekonomi, felsefe olsaydı bu mezkûr aile, Kant'ın Saf Aklın Eleştirisi olabilirdi ya da belki Hegel'in Tinin Fenomenolojisi yahut Arthur Schopenhauer'in İrade ve Tasarım Olarak Dünya'sı; belki... Biz Türkler olarak 'gafamıza göre' istediğimizi muadil alabiliriz, ama Almanlar muhtemelen Saf Aklın Eleştirisi'ni alırdı. Böyle uzar gider bu liste.
Neden böyle düşündüğümün, tezimin neden bu olduğunun gerekçesini yukarıda birkaç cümleyle açıkladım. Ama ayrıntıya girmemiz elzem. Çünkü bilgi, ayrıntıda gizlidir.

BANKER VE BARONUN NÜANSLARI
1744 doğumlu Alman Yahudisi banker Mayer Amschel Rothschild'ın bizim ülkemizde en fazla Birinci MİT Raporu'na (1988) girmiş Bako'dan ya da Kadıköy'deki Boğa Heykeli civarındaki ofisinde intihar eden Kastelli'den kategorik farkı şuydu: Bako ve Kastelli, kendilerinden bir sonraki alt neslin geleceğini düşünmek şöyle dursun, kendi zamanlarını bile yanlış hesaplaşmışlardı. Günü kurtarmışlardı, ki bugün 'paraperestlerin' kahir ekseriyetinin de yaptığı odur. Demek istediğim, bizdeki bankerler ancak 'Banker Bilo'dur.
Yerim dar, hatta bitti ve zamanım da az sevgili okur. Gazetenin diğer işleri bizi bekler. Yazı, tıpkı yazılmış her şey gibi eksik kalacak her türlü. Ama şu iki cümleyi yazmazsam yazı hiç yazılmamışçasına hükümsüzleşecek:
Rothschild'lar bir sanat eseridir veya daha kapsayıcı bir tanımla bir entelektüel eserdir evet, ama yukarıda edebiyat, felsefe ve sinemadan verdiğim örneklerin hayatta olmayan ve halen yaşayan sahipleri beni affetsinler; teşbihte hata olmaz; berbat bir sanat eseridirler.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp