Top
Ferhat Ünlü

Ferhat Ünlü

tulu.gumustekin@sabah.com.tr

06/08/2023

Komplo değil, ‘komprador’ gerçek

Yahudi mitolojisinde Talmud ve Zohar metinlerine sinen iki ana fikrin; bugün/zamanımızda giderek küreselleşen temel, hayati ve dünyevi meselelerle ilgili olması dikkat çekicidir, mamafih nedense hep gözden kaçmıştır.

Yahudi mistisizmine göre insanın bu dünyadaki iki büyük meselesi -'cennetten farklı olarak'- rızık kazanma zorunluluğu ve kadın ile erkeğin bütün farklılıklarına rağmen bir arada yaşama, çoğalma mecburiyetidir.

Bunların her ikisi de; Alman idealizminin, Hegel'den çok farklı bir uçtaki doruğu olan Schopenhauer'in bize öğrettiği 'isteme' ya da daha doğrusu arzu (will) ile ilişkilidir. Dolayısıyla 'a-priori', yani deneyle doğrulanmaya ihtiyaç duyulmaksızın var olan dünyevi gerçeklerdir ve birer zorunlulukturlar.

Yahudiler, mitolojilerinin verdiği ırksal, tarihsel bilinçaltı ile özellikle rızık kazanmayı dünyaya atılmış insan ırkının bir laneti olarak addederler, bütün kötülüklerin kaynağında da bu vardır. Misal Kabil'in, kardeşi Habil'i öldürmesi rızık kökenli kıskançlıktan kaynaklanmış bir kötülüktür. Orada da İklima meselesi var, yani ikinciyle de bağlantılı bir sorun... Nihayetinde Yahudi mitolojisinde Kabil'in soyundan gidenler, rızık kazanma lanetine direnemeyenler olarak betimlenir.

İkinci boyut, Hazreti Havva'dan önce yaratıldığına inanılan Lilith'in, Hazreti Âdem ile otorite yarışına girdiği için, sistemden (cennetten) atılmasına dayanıyor. Bu anlamda Yahudiliğe göre cennetten kovulan ilk insan, Havva ve Âdem değil, Lilith'tir.

Bu girizgâhı Yahudiliğe yergi ya da övgü olsun diye yapmadım. Yeri geldikçe belirtirim; hayatımın hiçbir döneminde anti-semitist olmadım, bilakis Yahudi düşünür ve sanatçılardan çok istifade etmişimdir. Maksadım; 2 bini Milat sonrası, 2 bini de öncesi olmak üzere 4 bin yıllık bir düşüncenin günümüzde, zamanımızda giderek daha çok geçerlilik kazanması.

RIZKI VE AŞKI LANETE DÖNÜŞTÜRMEK İSTEYENLER!

Herkesin birbirinin sırtına basarak yükseldiği ve alta kalanın canının çıktığı 'vahşi kapitalist dünya düzeni'nde, rızkın; dünya halklarının geniş bir kesimi için hakikaten bir lanete dönüştüğünü maalesef müşahede ediyoruz.

İkinci boyutun ayrıntısına girmeyelim, çıkmamız zor olur, ama şu kadarını söylemek yeterli: Bugün sokaklarda "Lilith'in sürtükleriyiz" pankartları açan Ortodoks Dördüncü Dalga Feministlerin varlığı bile sorunun çok kısa sürede, nereye geldiğinin göstergesi.

Rol model olarak aldıkları mitolojik figür Yahudilik'te şeytanlığa evrilmiş bir dişi karakter olarak görülüyor. Bebek katili olarak resmediliyor, tıpkı

Abdullah Öcalan gibi… Yani modelleme baştan sakat.

Bu iki akım; yani "Rızık lanettir, o halde biz de kural tanımadan paraya saldıralım, parayı bulalım" ve de "Kadın, erkekle rekabet ederek gelişecek bir türdür; o halde Lilith'in yolundan gidelim" ana fikri 21. Yüzyıl'ın ilk çeyreğinde mantar gibi yayılmaya başladı.

YÜKSELEN BEŞ TEHLİKELİ DİP DALGA

Bu ikisine yine küresel manada yoksulluğun, suçun, uyuşturucunun, deizmin ve giderek iklime bağlı değişiklikle sıcaklığın eşlik ettiğini görüyoruz. Dip ama görünür dalgalar halinde…

Bunların beşi de Adana'da hayatımın ilk 18 yılında gözlemlediğim olgular. Bu gözlemler; hem bir imkân, hem de aynı zamanda bir zorunluluktu benim içim. Büyüdüğüm yerde hepsi vardı. Başka yerde büyüme imkânım da yoktu yani. İyi ki de orada doğup büyümüşüm, ayrı mesele.

Bir de bütün bunları kullanarak dünyayı bir dijital diktatörlüğe çevirmeye çalışan azgın azınlık var: Ultra-zengin burjuvazi. Hadi sol jargona bir ekleme yaparak söyleyeyim: Komprador küresel burjuvazi.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp