Top
17/02/2024

Türkiye Yüzyılı, Uzay Vatan ve Ötesi

İleri teknolojiler açısından "Türkiye Yüzyılı" hedefleri, birçok kritik teknoloji alanında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni uluslararası sistemde karar alıcı konuma yükseltmeyi amaçlamaktadır. Nitekim Türkiye, uzay ve havacılık alanında uluslararası bir aktör olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte, yerli ve milli kritik teknolojilerin geliştirilmesi yönünde çalışmalar hız kazanmaktadır. İşte bu bağlamda, 2021 yılında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılan Milli Uzay Programı'nın bir parçası olarak, ilk Türk astronotu Alper Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilmesi büyük önem arz etmektedir.

19 Ocak 2024 tarihinde Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki laboratuvar altyapısında mikro yerçekimi koşullarında gerçekleştirmek üzere, Türk bilim insanlarının hazırladığı 13 bilimsel deneyi gerçekleştirmek için atmosfer dışına göreve gönderilmiş, başarıyla tamamlanan deneylerin ardından Gezeravcı 9 Şubat 2024 tarihinde dünyaya iniş yapmıştır. Türkiye'nin ilk insanlı uzay misyonu olmasıyla büyük önem taşıyan bu adım Türkiye'nin uzay araştırmaları zemininde ulaşılan kırılma noktalarından biridir.

Türkiye'nin Uzay Çalışmaları
Türkiye'nin uzay çalışmaları, özellikle 2018 yılında Türkiye Uzay Ajansı (TUA)'nın kurulmasıyla, son yıllarda önemli bir ivme kazanmış olsa da Türkiye'nin uzay çalışmalarının geçmişi 1990'ların başında, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bünyesindeki çeşitli projelerle başlamıştır. Bahse konu yıllarda, özellikle uzay ve uydu teknolojileri alanında araştırma ve geliştirme faaliyetlerine odaklanılmıştır. Bu minvalde, Türkiye'nin uzay çalışmalarındaki dönüm noktalarından biri sayılabilecek olan atılım, Türksat 1A'nın 1994 yılında fırlatılmasıyla gerçekleşmiştir. Türksat 1A uydusu, Türkiye'nin iletişim alanında dışa bağımlılığını azaltmayı ve Türkiye'nin kendi haberleşme altyapısını geliştirmeyi amaçlamıştır. Ancak o dönemki imkansızlıklar ve bazı teknik aksaklık sebebiyle Türksat 1A'nın fırlatılışı ümit edilen başarıyı getirememiştir. Ancak atılan bu önemli adım, neticesi ne olursa olsun Türkiye'nin uzay alanındaki kararlılığını etkilememiştir.

Nitekim Türksat 1A uydu denemesinin ardından Türkiye, Türksat serisi uydularıyla iletişim altyapısını güçlendirmeye devam etmiş; Türksat 1B 1994'te, Türksat 1C 1996'da, Türksat 2A ise 2001'de başarıyla uzaya fırlatılmıştır. Bu uydular, Türkiye'nin televizyon yayıncılığı, internet ve iletişim hizmetleri alanlarında önemli bir gelişme kaydetmesini imkan sağlamıştır.

2000'li yıllarda, Türkiye'nin uzay çalışmaları daha da ivme kazanmıştır. TÜBİTAK UZAY, bir dizi yer gözlem ve haberleşme uydusu projesini başlatmıştır. Diğer taraftan 2000'lerin başında TÜBİTAK UZAY tarafından başlatılan BİLSAT projesi, Türkiye'nin yer gözlem uydusu teknolojisindeki ilk adımlarından biri olmuştur. BİLSAT'ın ardından, 2011'de fırlatılan RASAT ve 2012'de fırlatılan GÖKTÜRK-2 uyduları, Türkiye'nin yer gözlem kabiliyetlerini önemli ölçüde artırmıştır.

Diğer taraftan 2000'li yıllarda TÜRKSAT uydularının fırlatılmalarına başarıyla devam edilmiştir. Bu gelişmeler, Türkiye'nin haberleşme altyapısını güçlendirmiş ve küresel iletişim ağında önemli bir oyuncu olmasını sağlamıştır. TÜRKSAT 3A (2008), 4A (2014) ve 4B (2015) uyduları şu anda aktif durumda olup, iletişim hizmetleri sunmaya devam etmektedirler.

8 Ocak 2021'de fırlatılan TÜRKSAT 5A uydusu ise tamamen elektrikli itki sistemine sahiptir ve mevcut haberleşme uydularına destek sağlayarak, Türkiye'nin iletişim altyapısını daha da güçlendirmeyi amaçlamaktadır. 19 Aralık 2021'de uzaya gönderilen TÜRKSAT 5B uydusu ise yüksek veri iletim kapasitesine sahiptir. Bu uydu, geniş bir coğrafyada ülkelerin veri haberleşme altyapısını desteklemek üzere tasarlanmıştır ve böylece bölgesel iletişim ağlarını güçlendirmesi beklenmektedir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp