Top
Vedat Atasoy

Vedat Atasoy

vedatatasoy@iztv.com.tr

23/02/2014

Fransız Rivierası'nda bir gastronomi kralı

Fransa’nın gözbebeği Côte d’Azur’un güzel şehri Nice, yaz aylarında Avrupa’nın en popüler tatil mekânı. Her yaz dünyanın en ünlü oyuncularını, pop starlarını ve Avrupa jet sosyetesini ağırlıyor. Kilometrelerce uzunluktaki ünlü caddesi ‘Promenade des Anglais’, iğne atılsa yere düşmeyecek kadar kalabalık ve eğlenceli. Ancak Nice’i diğer tatil beldelerinden ayıran özelliği, yazın olduğu kadar kışın da turist akınına uğramasına yol açan karnavalı...


SEKİZ ASIRLIK KARNAVAL

Nice Karnavalı, Rio ve Venedik karnavallarından sonra en bilinen karnaval. Dünyanın en eski karnavallarından biri olan ve 1294’te Provence Kontu Charles II Duc d’Anjou tarafından başlatılan karnaval, 14. ve 15. yüzyıllarda daha da popüler hale gelmiş. Rönesans döneminde büyük balolara sahne olan kentte, 18. yüzyılda Venedik Karnavalı’nın da etkisiyle maskeli balolar yapılmaya başlanmış. O günlerden bugüne Nice Karnavalı, her yıl daha da renkli organizasyonlarla giderek büyümüş.

Aslında İtalyan kökenli bir kent olan Nice, Osmanlılar tarafından Fransızlara teslim edilmişti. Fransa kralı Francis’in annesi, Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken’e esir düşen oğlunun kurtarılması için Kanuni Sultan Süleyman’dan yardım istemişti. Kanuni, bölgeye Barbaros Hayrettin Paşa’yı göndermiş, Barbaros da Nice şehri dahil birçok kenti Şarlken’den alarak Fransızlara vermişti. Osmanlılar, Nice kentinin tepelerinde yer alan küçük kaleyi günlerce kuşatmalarına rağmen ele geçirememişlerdi. Kışın yaklaşmasıyla birlikte kuşatmayı kaldıran Barbaros ve Osmanlı donanması, güvenli Toulon limanına geçmişti. Ancak Fransızlar, bu kuşatmanın kaldırılmasının sebebini, çamaşırcı bir kadının cesaretine bağlar. Catherine Segurane adlı çamaşırcı kadın, kuşatma sırasında kale burçlarına tırmanan, elinde bayrak tutan bir Osmanlı askerinin kafasına çamaşır tahtasını vurarak onu etkisiz hale getirir. Bu olayı gören Osmanlı askerleri utanç içinde geri çekilirken, Catherine Segurane arkasını dönüp eteğini açarak askerlerle dalgasını geçer.


AKDENİZ’İN SICAKLIĞI

Osmanlı tarafından alınıp Fransızlara verilen Nice ve çevresi, bu sebeple hem İtalyan hem de Fransız kültürüyle yoğrulmuş. Özellikle tarihi bölge, bir Fransız kentinden çok İtalyan kenti görünümünde. Yemek kültürü de bu iki mutfağın etkisini taşıyor. Örneğin makarnada çok da başarılı olmayan Fransız mutfağının aksine, Nice’de çok iyi makarnalar yiyebilirsiniz. İtalyan etkisi halkın karakterinde de kendini gösteriyor. Kuzeydeki mesafeli Fransızların aksine, buradaki güler yüzlü Fransızlar tam bir İtalyan havasındalar. Dolayısıyla karnaval da tam bir Akdeniz sıcaklığı içinde geçiyor. Karnavala her yıl bir meslek grubu sponsor oluyor. Bu senenin sponsorları ise gastronomi sektörü. Haliyle karnavalın bu yılki ana teması da ‘Roi de la Gastronomie’, yani ‘Gastronomi Kralı’.


DÜNYA LİDERLERİ MUTFAKTA

Bu yıl 14 Şubat- 4 Mart arasında düzenlenen karnavalın açılış töreninde dünya liderlerinin ve ünlü simaların yemek yaparken ya da çeşitli yiyeceklerle birlikte tasvir edildiği dev maketleri başroldeydi. Bunların arasında Kraliçe Charlotte’u kırmızı meyveleriyle birlikte, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ı Fransız peynirlerinin üzerindeki tahtında otururken, Almanya Başbakanı Angela Merkel’i yemek yaparken ya da ünlü Gérard Depardieu’yü havyara bulanmış bir şekilde görmek mümkündü.


ÇİÇEK KOKULU ŞEHİR

130’uncu yılına giren karnavalın ikinci bölümü, ‘Çiçekler Savaşı’na ayrılmış. Fransız Rivierası’nın gözbebeği Nice’te yetiştirilen çiçeklerin şehri renklere boğduğu bir etkinlik bu. İlk olarak 1876’da Alman asıllı Fransız yazar Alphonse Karr’ın hayal ettiği bir sahneydi bu etkinlik. Nice’in çiçeklerinden etkilenen yazar, insanların birbirlerinin yüzüne kokulu buketler attığı bir sahne hayal ediyordu. Bu hayali aynı yıl gerçekleştiren ise Andriot Saetone olmuştu. Bugün Nice Karnavalı’nda yaklaşık 100 bin çiçekle dolu 20 at arabasının geçit töreni yaptığı etkinlikte, at arabalarıyla yola çıkan gençler, festival katılımcılarını mimozalara, zambaklara, papatyalara boğuyor; şehrin her köşesinden çiçek kokuları yükseliyor.

Benim en eğlendiğim bölüm ise geçen pazar günü yapılan koşu yarışıydı. Nice’in tüm sahilini boydan boya kaplayan ünlü caddesi Promenade des Anglais’de yapılan yarışmaya herkes eğlenceli kostümlerle katıldı. Superman’lerin rahibeler, tavşanlar, şeytanlar, kırmızı başlıklı kızlarla birlikte koştuğu bu yarışmanın galibi kim mi? Kazanan kimin umrunda! İzleyenlerin bu kadar eğlendiği başka bir koşu yarışması var mıdır? Sanmıyorum...

Dünyanın dört bir yanından gelen 1000 müzisyen ve dansçının görev aldığı karnavalın gece yürüyüşlerinde ise rengârenk figürler ve dev maketler eşliğinde yapılan ışık gösterileri, tek kelimeyle mükemmel.

Şehrin ana meydanı Place Masséna’da yapılan bu gösteriye binlerce kişi katılıyor. Saat 21.00’de başlayan yürüyüş, 23.30 civarında bitiyor. Her tarafı konfetiler ve çöplerle dolan meydan 1,5 saat içinde temizlenerek, kentte yaşamın normale dönmesi sağlanıyor. Bu yürüyüş, tüm karnaval boyunca tekrarlanıyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp