Top
Tan Morgül

Tan Morgül

tan.morgul@radikal.com.tr

29/10/2012

Mahallede balık kokusu: Kuzguncuk Balıkçısı

Kuzguncuk’un sevilesi tarafı çoktu(r). Çokkültürlülük nostaljisi yapmayalım; zira eski komşuların evlerinden, ibadet hanelerinden ve hatıralarından başka bir şey kalmadı. Tüm mazinin fonu ‘siyah-beyaz’, renkli zamanlara bile yetişemedi. Şimdi dünyanın birçok şehrinde Kuzguncuklular da yaşıyor. Öte yandan, enikonu benzi atan, rengi griye çalan, ‘kurgusal yaşam alanları’, plaza ve ATM’lerle iyice sıkıcılaşan bir kentte, esnekliğe, sıcaklığa, muhabbete, yani mahalleye dair bir şeyler var Kuzguncuk’ta, hâlâ daha sevmeye ve hürmet etmeye devam etmemiz bu yüzden. 

Asırlık müdavim, ressam Pavlis Moshakis ile ‘İstanbul Meyhaneleri’ belgeseli çekimleri için Atina’ya gittiğimizde konuşmuş ve balık kokan eski Boğaz köylerinin nefasetini dinlemiştik. Kuzguncuk’un eskilerinden Ziya Yücedağ da ölümünden önce eski Kuzguncuk’u, meyhanelerini ve balıklı halleri anlatmıştı. Hakeza, Salah Birsel’den de ‘Boğaziçi Şıngır Mıngır’ kitabında ol muhabbetin kokusunu, boğaz nezaretinde okumuştuk. Ezcümle hadisenin kıymetine vakıfız; Boğaz, aslında ‘öküz geçidi’den ziyade balık geçidi... Boğaz köyleri de bu geçidin kıymetli durakları... 

Mahalle balıkçısı
Kuzguncuk’taki balık kokusu da şık bir hamleyle yeniden harlandı. 1986 - 1988 yılları arasında TRT’de yayımlanan diziden yadigar ismiyle Perihan Abla Sokak’ta, kiliseye ait iki katlı binada Nükte Onat Dilber ve Levent Bayazıt tarafından açılan Kuzguncuk Balıkçısı’ndan bahsediyoruz. Vaktinde alt katı manav, üst katı ev olan (muhtemel mazisi çok daha renklidir) binada 2001‘den beri lokanta-cafe olarak ikamet eden limonluk artık yerini balıkçıya bırakıyor. Bu bayram, başta mahalleli (aralarında benim de olduğum) olmak üzere, İstanbulluya lezzetli bir ‘Boğaz hediyesi’ sunmuş oldu. 

Ahşap zemini, Marmara mermeri masaları, kırmızı sandalyeleri ve duvardaki Cansen Ercan -ki o da mahalleden- tabloları ile mütevazı bir poz veren mekanda mönü de az ama öz. Olta balıkçılarıyla muhabbeti sıkı olan işletmeciler, günlük aldıkları taze balığa ‘fazla eziyet’ etmeden, klasik usullerde muamele yapıyor ki, tam da sahalarda görmek istediğimiz hareketler bunlar. Allah vergisi coğrafyadan ‘derlenen’ bu güzelliğe, gereksiz sos bulaştırmak, lezzetli eti şekilden şekile sokmanın alemi yok. Okyanus olsa anlarız, ama Boğaz’da mukimiz, mevzu balık olunca sekter olmaktan çekinmeyiz. Kuzguncuk Balıkçısı’nın da usulleri tava, kömür ızgara, buğulama ve çorba. Yanında mısır ekmeği, salata, sonrasında helva. Daha ne olsun... Ama misal; buharda pişirme tavsiye olunur. Onu da Refika’nın (Birgül) Mutfağı’ndan kapmış ve pek beğenmiştik. Ki kendisi de mutfağı da Kuzguncuk’ta olduğundan, temas yakındır diye umuyoruz. Kabuklu ve yumuşakça dünyası da tez zamanda mutfakta. Paella ise mönüde. Mahallede ‘kalamar dolma’ yeme hayali de gerçek olacak, bu da sevindirici gelişme. Fiyatlar da, ahaliye ikram gibi: Hamsi, istavrit, hamsi köfte 8, palamut 12, lüfer 30, paella 12, balık yahni 13 lira. 

Eski komşumuz Can Baba’nın bir kelamı vardı: ‘Kuzguncuk’ta yeşil bir dal buldum ona tutundum’ diye. O vakit ek olsun, kapanış niyetine: ‘Kuzguncuk’ta balık kokusu aldım, ona tutuldum!’

Şİkâyetİm Yaradana: HGS hızlı ‘dalga’ geçiş
Vatandaş potansiyel ‘yazar kasa’ sanki. Benzin fiyatı şaka gibiyken, bir de zart zurt değişen ‘geçiş sistemi’ kartları ile makaraya alınıyoruz. Şimdi de şu HGS (Hızlı Geçiş Sistemi) çıktı. Neymiş, “8 milyon KGS kullanıcısı etiket alacak, sonrasında araç sınıfına göre 60 ile 163 lirayı ilgili yerlere depo edecek. Para 30 liranın altına düşmeyecek. Düşerse süre verilecek. Para yatırılmadığı takdirde araç kaçak sayılacak”. 8 milyon kişinin 30 lirası zorunlu şekilde bloke edilecek yani. Her şey iyi güzel de, 30 liranın altına düşülse bile gişeden geçilebilmesine rağmen, ne ara ‘kaçak’a düşürülüyoruz, onu anlamak mümkün değil. Hem de yanında cezası ile. Şikayetimiz yaradana. Anladık ki kulun rahat duracağı yok.

Sofranın gülü: Jamie Oliver’den balık yahni
Neymiş bu balık yahnisi sualine, mekândan tarifle yanıt veriyoruz. Rehberi Jamie Oliver. Malzemesi: Kalamar, kum midyesi, jumbo karides, tekir, patates, havuç, kereviz sapı ve yaprakları büyük balık başı ve ana balık olarak iskorpit, kırlangıç, levrek vs. Başı ve ana balığı tencerede zeytinyağında kavurup, içine soğan ve sarmısak atıp, kavurmaya devam ediyoruz. Sonra su ilave edip, ocağını altını açıyorsuz. Kaynayınca içine ince doğranmış sebzeleri, karabiber ve 1.5 tatlı kaşığı deniz tuzu ilave ediyoruz. Ve hazır hale gelen malzeme içine kalamar, kum midyesi, jumbo karides, bir, iki tekir eklemenin vaktidir. 2-3 dakika sonra ‘balık yahni’ hazır.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp