Top
06/07/2015

Kapitalizmin demokrasi sınavı

Küresel Gezi’nin ruhuyla sesi Atina’dan dünyaya yayılıyor.

Şili’de seçimle işbaşına gelmiş sosyalist Allende hükumetinin CIA destekli askeri darbeyle 1971’de devrilmesinden sonra, ilk bu ülkede özelleştirme ekonomisiyle devleti sermayeye teslim etme politikası uygulanmaya başlanmıştı. Chicago Üniversitesi’nden Milton Friedman’ın geliştirdiği, en uç noktasında hapishanelerin bile özelleştirilmesine giden bu model, Türkiye’de 24 Ocak kararları ve 12 Eylül askeri darbesiyle, ABD’de Reagan ve İngiltere’de Thatcher’la, Sovyetlerin yıkılmasıyla Rusya’da Yeltsin’le, derken zamanla dünyanın hemen her ülkesinde yürürlüğe konmuştu. Hemen her ülkede sosyal devlet darbe yedi. Sendikalar yıkıldı, sağlık, eğitim gibi temel haklar ayrıcalıklara dönüştü, denetlenemeyen küresel ısınma aldı başını gitti, özgür ticaret adına çok uluslu şirketler ulus devletleri boyunduruğuna aldı. Credit Suisse’in raporlarına göre 2014’te dünya nüfusunun %1’inin dünya servetinin %48’ini elinde tutuyor olması içinde yaşadığımız ve en son Papa sesini çıkarmadan öncesine kadar her türden dinlerin sözcülerinin desteklediği kapitalizmin günümüzde vahşetinin ifadesi.

Model ilk Amerika’da başlayıp ardından Avrupa’ya yayılan küresel ekonomik krizle iflas etti. Krizin sorumlusu kriminal durumda batan bankaların yöneticilerinin yargılanması yerine, merkez bankaları ha babam para basarak bankaları kurtarırken, Avrupa’da uyguladıkları kemer sıkma politikası sonucu İspanya gibi ülkelerde gençlerde %40’lara varan işsizliğe yol açtı, Ekonomik kriz, adı egemen düzen tarafından telaffuz edilmek istenmesede, günümüzde Avrupa merkez bankalarının marifetiyle devam ediyor.

Ülkelerin ekonomilerine, parlamenter sistemin iktidara getirdiği siyasi partilerden çok, para politikasını belirleyen Avrupa Merkez bankası hükmediyor.

Kriz, özünde demokrasinin kapitalizmi denetleyememesinin krizi.

Dün bu modele gençlerin öncülüğünde Yunan halkı hayır dedi.

Meçhule doğru bir adım attı.

Kimse ne olacağını bilmiyor.

IMF, Avrupa Merkez Bankası, egemen düzen, Yunan halkından yediği tokadın şaşkınlığında.

Tüm ahlaki kuralları çiğneyerek, ülkenin içişlerine müdahale ederek, referendumun son anına kadar Yunan halkını korkutmak için propaganda yaptılar.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nı aralarındaki anlaşmazlıklar yüzünden çıkartan Avrupa’yı bir daha bu felakete sürüklememek, için kurdukları ekonomik birliği demokrasiye karşı dayatmış olmalarının iflasının paniğindeler.

Gençlerin uyanışının İtalya’ya, İspanya’ya ve kimbilir başka hangi ülkelere sıçrayacağının korkusundalar.

Sovyet devrimi küçük bir azınlığın kapitalist sistemi silahla devirmesi sonucu gerçekleşmişti.

Dün Yunanistan’da halkın %60’ı, sizin oyununuzu beş yıldır oynadık daha da batağa saplandık, başımıza ne gelirse gelsin, geleceğimize sermaye değil biz de karar vereceğiz dedi.

Bir yanda Yunanistan’ı referenduma gitti diye ülkeyi cezalandırmak isteyen, bankalarla egemen düzen, bir yanda halkın gücüyle ortak bir yol arayışında Yunanistan hükümeti.

Kapitalizm demokrasi sınavında.

 

 

 

 

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları