Pazarlama dünyası gelişen bilgisayarlar, derinleşen internet ve yapay zekanın gücü karşısında kendisine yeni çıkış yolları arıyor. Yükselen dev dönüşüm dalgaları, reklamverenlere, ajanslara ve medya kuruluşlarına değişmezlerse yaşayamayacaklarını gösteriyor. 

“Bir ünlü bul, ya da  bir jingle bestelet, olsun sana bir reklam!” yaratıcılığıyla birlikte, “Mad Men” dizisindeki havalı ve güçlü reklamcı profili de hızla tarihe karışıyor. Reklam yaratım süreci, mühendisler, tasarımcılar, yazılımcılar, veri analistleri, psikologlar, antropologlar, oyun geliştiriciler  ve öykü anlatıcılarından oluşan takımlara teslim edilmeye başlıyor.

Rob Dembitz

PAZARLAMANIN YENİ ROTASI: İNOVASYON

Pazarlama dünyasının en büyük küresel etkinliği olan Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali, geçen yıl önemli bir girişime imza attı ve Lions Innovation adı altında ayrı bir festival düzenledi.  Lions Innovation, reklamcılara, girişimciler, yatırımcılar, teknoloji şirketlerinin yöneticileri ve finansal analistlerle aynı platformda buluşma imkanı sundu.  Bir anlamda, 62 yaşındaki Cannes Lions Festivali kendi inovasyonu kendisi yaptı.  Pazarlamanın yeni rotasının, robotlar, yapay zeka projeleri, “beacon’lar, akıllı cihazlar, bulut teknolojileri, haritalar, giyilebilir teknolojiler ve mobil uygulamalar olduğunu ortaya koydu.

MEVCUT OLANI YIK, ÜRÜNE ODAKLAN

9 Mart 2016’da İstanbul’da düzenlenen Turkcell Teknoloji Zirvesi, Türkiye’de de pazarlamanın derinden değişmesi gerektiğinin somut bir kanıtıydı. Haliç Kongre Merkezi’ndeki etkinlikte, akıllı cihazlar, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, ve yapay zeka konuları tartışıldı. Gelişmiş uygulamalar gösterildi.

Turkcell Teknoloji Zirvesi için İstanbul’a gelen Cannes Lions Kurumsal Geliştirme Direktörü Rob Dembitz’le Haliç Kongre Merkezi’nde, buluştuk. Lions Innovation ve Cannes’da ortaya çıkan pazarlama trendleri hakkında konuştuk.

Rob Dembitz, 15 bin kişinin katıldığı, 40 bin eserin yarıştığı, 456 konuşmacının yer aldığı  2015 Cannes Lions’daki içeriği incelediklerinde ortaya üç temel kavramın çıktığını anlattı. Verdiği bilgiye göre, Festival boyunca konuşmacılar, ağız birliği etmişçesine “Disruption”, ürün ve kültür sözcüklerini kullanmışlar.

Türkçeye “mevcut olanı yıkmak ya da değiştirmek” şeklinde çevirebileceğimiz “Disruption” kavramı Cannes Lions’un her ortamında vurgulanmış. Yeni normalin, herşeyi sürekli olarak sorgulamak ve var olanı yıkmak anlamına geldiği ifade edilmiş.  Reklamcılar, teknolojiden anlamayan, verileri analiz etmeyi bilmeyen ve mobil çözümler üretemeyenlerin yaşama şansının kalmayacağı konusunda bir fikir birliğine varmışlar.  

PAZARLAMA DİREKTÖRÜ ÜRÜN DİREKTÖRÜ OLUYOR

Cannes Lions’da, değişimin nasıl yönetileceği sorusu da yanıtlanmış. Pazarlama dünyasının  yeni dünya düzenine uyabilmesi için “Ürün ve Kültüre” odaklanması gerektiği vurgulanmış.  Rob Dembitz’in anlattığına göre, bazı kuruluşlar kültürlerindeki yenilenmeye pazarlama direktörlüğü pozisyonunun adını değiştirerek  başlamışlar. Pazarlama bölümünün görev tanımı da değişmiş. Pazarlama ekiplerinden reklam mesajları aramayı bırakmaları ve  müşterilerin hayatlarını kolaylaştıracak ürün ve hizmetler yaratmak için çalışmaları istenmiş.

PAZARLAMAYA BİR KÜLTÜR DEVRİMİ GEREKİYOR

Görünen o ki, teknoloji,  şovlar ve ünlülerle dolu, içi boş  dev bütçeli reklam kampanyalarının saltanatına son verecek. Gelecekte, işini iyi yapan şirketler yaşayacak, yapay pazarlama mesajları tarihe karışacak.  Bu yüzden, data ve teknolojinin belirlediği yeni dünya düzeninde, pazarlamanın hızla yenilenmesi ve bir kültür devrimi yapması gerekiyor.

Geçtiğimiz yıl, Lions Innovation’da yarışan eserler içinde “Yaratıcı Data Kullanımı” kategorisinde büyük Ödül “Grand Prix” verilecek eser bulunamamıştı. Rob Dembitz, 2016’da Lions Innovation’a daha çok eserin katılacağını ve özellikle veri kullanımı dalında çok daha çarpıcı işlerin yarışacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.

Akıllı makineler ve bulut teknolojisi, pazarlama sektörüne insanları anlamak, onlarla akıllı ve duyarlı bir ilişki geliştirmek için sonsuz imkanlar sunuyor. Yaratıcı çalışmaların verimliliği gerçek zamanlı olarak ölçümlenebiliyor. Fikirlerin beğenilip beğenilmediği gerçek zamanlı olarak  gözlemlenebiliyor.

Makineler sessizce çalışıyor, sanayi devrimi döneminde olduğu gibi insanların işlerini ellerinden almak üzere dev adımlarla gelişiyorlar. Gelecekte bir işinin olmasını isteyen reklamcıların bir an önce “İmaj kampanyası” , “Kurumsal film” ya da  “Sosyal mecra yönetimi” gibi klişelerden vazgeçmesi; insanların hayatına değer katacak çözümlere odaklanması ve “Yaratıcı Veri Kullanımı” benzeri kategorilerde yarışacak işler yaratabilmesi gerekiyor.

Cannes Lions Uluslarası Yaratıcılık Festivali bu yıl 18-25 Haziran tarihinde düzenlenecek. Doğan Burda Dergi’nin medya sponsoru olduğu bu küresel etkinlik hakkında bilgi edinmek isterseniz: https://www.canneslions.com