Yıl 2003, yer Princeton Üniversitesi, mekan, içinde devasa bir kütüphanesi olan Fuld Hall. Mimarisi katedral havası veren bu ortamın bilimle uğraşan insanlara ilahi bir şeyler yaptığını hissettiren bir havası vardır...
Eski moda koltuklardan birine gömülmüş elimdeki kitapta okuduklarımı anlıyormuş gibi yaparken biraz durup etrafa bakmak için kafamı kaldırdığımda karşımdaki koltukta oturan kişinin bana baktığını farkettim. Benim şaşkınlıkla baktığımı görünce selam verdi İçimden “sakin ol, sakin ol!” telkinleriyle olabildiğinde “cool” görünmeye çalışıp cevap verdiğimi hatırlıyorum...
Karşımda 300 küsür yıldır çözülememiş, üstüne milyonlarca dolarlık ödül bulunan Fermat Teoremi’ni ispatlayan adam Andrew Wiles vardı. Yaptığı bu çalışma için her 4 yılda bir ve sadece 40 yaşın altındakilere verilen Field Madalyası’nı yani matematiğin Nobel’ini kazanmıştı.
İşte geçtiğimiz hafta İran’lı kadın matematikçi Maryam Mirzakhani’nin kazandığı Field Madalya’sı da ne ola diye düşündüyseniz tam olarak böyle bir şey...
Yüzyıllarca ispatlanamamış bir problemi kanıtladığınızda; alanınızda çığırlar açtığınızda ve bunları 40 yaşınızdan önce yaptığınızda aldığınız bir ödül.
Maryam Mirzakhani’nin bu ödülü alan ilk kadın olması...
Doğma büyüme İran’lı olması...
İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin bile başarılarından dolayı Twitter aracılığıyla kendisini gururla tebrik etmesi...
Yaptığı işin tarihi önemini kat kat artıran noktalar.
**********
Gelelim Türkiye’ye...
İsmi Elif Bilgin... Tam geçen yıl bu zamanlar Google Bilim Fuarı’nda dünyanın dört bir yanından çeşitli projeler katılan genç dahilerin arasında 1. oldu...
Projesinde muz kabuğundan biyoplastik üretiyordu...
Son zamanlarda daha doğa dostu bir fikir duydunuz mu bilmiyorum ama ben, henüz 16 yaşındaki Elif’in bunu hayal etmesine bile hayran kaldım...
Dikkat !.. 40 yaş falan değil bahis konusu... 18’in altında Elif!
Projesini anlattığı videoyu izlerken insanın gururlanmaması mümkün değil [1]... İzleyen herkese başarılı olmanın ardındaki sırları da daha bu yaşında ve kendi doğal haliyle veriyor.
Gel gör ki bir çoğumuz Elif’in adını yeni duyuyor...
Ve gel gör ki her fırsatta Twitter’dan birbirine laf sokma yarışına giren yöneticiler Ruhani’nin bile yapabildiğini Elif’e çok görmüş...
Evet hep denirdi ama sonunda gerçek oldu herhalde...
Türkiye bi İran ol(a)mayacak gibi.
********
Muhtemelen merak ediyorsun;
İyi, hoş, güzel de “ateyizlerin” tüm bunlarla ne ilgisi var?
Biliyorsundur... Nihat Hatipoğlu bir programında ateistler için söylediği;
• Zaten aslında hepsi Allah’a inanıyor, sıkışınca ellerini göğe açıyorlar...
• Bunların babası Şeytan bile Allah’ın varlığını inkar etmiyor...
• Ey ateistler sizi küçümsemiyoruz, önemsiyoruz ama kendinize gelin...
Şeklindeki ifadeleri yüzünden Ateizm Derneği tarafından dava edildi geçenlerde. Dava etmekte haklılar:
Babası gelmiş geçmiş en önemli din bilginlerinden olan, kendisi de Türkiye’nin değer verilen ve güvenilen dini figürlerinden biri olan Nihat Hatipoğlu daha satanizm ile ateizm arasındaki farkı bilmiyor... veya bilerek ikisi aynıymış gibi davranıyordu.
Yalnız buradan ne birbirini kesen müslümanlardan ne müslümanları kesen yahudilerden ne de tüm bunlara seyirci kalan ve daha önce her ikisini de elden geçirmiş hristiyanlardan örnek verecek değilim...
Demagojiye demagojiyle karşılık vermekten öteye geçmez. En hafif tabiriyle goygoyculuk olur...
Denilecek tek şey şu:
Bırak bir insan inanmayı seçebildiği gibi inanmamayı da seçebiliyorsa, seçsin!.. Bu arkadaşlar inanmamayı tercih edince senin zannettiğin gibi Şeytan’a tapınmayı, kedi kesmeyi falan seçmiyor. Kimsenin kimsede böyle bir algı yaratmaya, hedef göstermeye hakkı yok. Dün kendi mağduriyeti için haklı bir dava savunanlar, bugünün burjuvası olup da bir programla zengin olunca başka mağduriyetlere vesile olmasın değerli kardeşim!..
Bak sonra ne oluyor biliyor musun?
Maryam Mirzakhani adında doğma büyüme İran’lı bir kadın matematikçi, öyle konularda çalışmalar yapıyor ki...
Çığır açtığı alanlardan biri fizikte Evren Modellerinde; diğer bir tanesi, içinde bulunduğun odadaki gazın davranışını açıklayan dinamik sistemlerde...
Yani şimdiye dek açıklanması Allah’a havale edilmiş, senin programlarında yaratıcının varlığına kanıt olarak gösterdiğin konuların bir kaçında devrim yaratıyor!..
Üstüne Ruhani’den tebrik bile alıyor.
İşte bunu “ateyizler” bile açıklayamaz muhterem din kardeşim!
İletişim için: https://twitter.com/canitti
Referanslar:
1) http://www.youtube.com/watch?v=BMR-oMpCbjo
